İnsan Kaynakları Ara Sınav Soruları ve Cevapları için Tıklayınız.
İnsan Kaynakları Yönetimine
Giriş ünite 1
Özet
Günümüzün karmaşık çevre
koşulları içerisinde rekabet avantajı sağlamada yükselen değer, insandır.
İnsan kaynakları yönetimi
(İKY), işletmede insandan sorumlu ve tüm çalışanları kapsayan, görev alanı
insan olan bir işlevdir.
Personel ve insan kaynakları,
işletmede çalışanları tanımlamada kullanılan iki kavramdır.
İKY, bir iş ortamında insan
kaynaklarının işletmeye, bireye ve çevreye yararlı olacak biçimde, yasalara da
uyularak, etkili bir biçimde yönetilmesini sağlayan işlev ve çalışmaların
tümüdür.
İKY’nin bir işletmede temel
amacı, bir yandan işletmenin verimliliğini artırmak, diğer yandan ise
çalışanların yaşam kalitesini yükseltmektir.
İlk personel birimi 1910’da
kurulmuştur.
1990’lı yıllarla birlikte insan;
“sınırsız” kaynak, sürdürülebilir rekabet avantajı sağlamada “entellektüel güç”
ve “değer” olarak kabul edilmiştir.
SİKY, yeniliği ve esnekliği
teşvik edecek örgüt kültürü geliştirmek ve örgütün stratejik amaçları ve insan
kaynakları yönetimi arasında ilişkiku kurmaktır.
İKY’ nin temel ilkeleri,
verimlilik, insancıl davranış, eşitlik, güvence, açıklık, gizlilik ve
katılımcılıktır. Bir organizasyonda katılımın artması için açık bir iletişim
sistemi kurulmalıdır.
Bir organizasyonun bütün
birimlerinin ortak ögesi insandır.
Devlet iş hayatını çıkardığı
yasa, tüzük, kararname, yönetmelik, iş sözleşmeleri ve uluslararası iş
sözleşmeleri ile düzenlemektedirler.
İç ve dış çevresel koşullar
İK’nın nasıl yönetileceğini belirler.
Örgütsel ahlak, işletmenin
çalışanlara, çalışanlarında işletmeye olan sorumluluklarını kapsar.
Örgütsel ahlak, örgütlerin
herhangi bir konuda nasıl davranış göstermesi gerektiği ile ilgilidir.
İKY, bir işletmede örgütsel
ahlakın başlangıç noktası ve onu kurumsal hâle getiren birim olarak kabul
edilebilir.
•İşletmede çalışan her
düzeyde insanı kapsayan insan kaynakları kavramı, işletmelerin gerek dış
çevrelerinde gerekse de iç çevrelerinde meydana gelen radikal değişimlerin
sonucunda rekabet üstünlüğü sağlamada anahtar bir kaynak olarak kabul edilmeye
başlanmıştır. 1960’lı yıllarda başlayan ve 1980’lerde kuvvetlenen bu bakış
açısı, İnsana ve onun yönetimine de farklı bakılmaya başlanmasına neden
olmuştur. Bir işletmede, işgörenlerle ilgili” kayıt tutma” ile ilgilenen
personel yönetimi anlayışından daha uzun vadeli ve “stratejik ortak” olarak
çalışmayı vurgulayan, İKY ve SİKY anlayışına gelinmiştir.
•Bu yeni anlayış
çerçevesinde İKY’nin işlevleri genişlemiş ve iş analizinden; insan kaynakları
planlama, işgören temini, eğitim, performans değerleme, kariyer planlama, ücret
yönetimi, işgören sağlık ve güvenliği ve endüstriyel ilişkilere kadar bir çok
faaliyet görev alanı içerisine dâhil edilmiştir. Yeni sorumlulukları ile
İKY’nin organizasyon içindeki yeri ve sorumlulukları da değişmiştir. İşletmenin
büyüklüğü, sektörü, tepe yöneticilerinin tavrı… gibi iç faktörler ve ekonomi,
toplum ,işgücü piyasası, müşteriler… gibi dış birçok faktörlere de bağlı
olarak; İK yöneticileri artık doğrudan en üst yönetime bağlı çalışmakta,
stratejilerin oluşumundan uygulanmasına kadar farklı sorumluluklar
üstlenmektedirler.
•İK yöneticileri bir
işletmede stratejik ortak, yönetsel uzman, işgören destekçisi ve değişim uzmanı
gibi farklı roller oynamakta, bu rolleri etkili biçimde yerine getirebilmek
için ise bir çok mesleki ve kişisel yeteneğe sahip olmaları beklenmektedir.
Yine, günümüzde İK bölümlerinin örgütsel ahlak oluşturma ve uygulama konusunda
önemli rolleri olduğu da ifade edilmektedir. Bir işletmede İK bölümü etik
iklimin oluşturulmasından, bu konuda ilkeler-kurallar konulmasına ve
uygulamanın denetlenmesine kadar bir çok konuda görev yapmaktadır.
•Sonuç olarak, işletmelerin gelecekteki başarılarını
artırabilmesi, özellikle insan kaynaklarının etkili bir biçimde
yönetilebilmesine bağlıdır. Etkili bir biçimde yönetilebilen çalışanlarla hem
işletmelerin amaçlarına ulaşması, hem de insan kaynağının mutlu olması
sağlanacağından, bir işletmede bu konuya özellikle önem verilmesi
gerekmektedir.
DEĞERLENDİRME
SORULARI
1.
Aşağıdakilerin hangisi insan kaynakları işlevlerinden biri değildir?
a) İnsan Kaynakları Planlaması
b) İş analizi
c) İletişim
d) Eğitim
e) İş
güvenliği ve işgören sağlığı
2. Bir İK
yöneticisinin rekabet koşullarında en fazla oynaması gereken rol
aşağıdakilerden hangisidir?
a) Yönetsel uzman
b) Stratejik Ortak
c) Danışman
d) Değişim Uzmanı
e) İşgören
destekçisi
3. Personel
yönetimi kavramının işletmelerde kullanılmasına katkı sağlayan bilim insanı
aşağıdakilerden hangisidir?
a) Fayol
b) Weber
c) Mayo
d) Taylor
e) Dessler
4. Personel yönetimi
ile insan kaynakları yönetimi arasındaki en önemli farklılık aşağıdakilerden
hangisidir?
a) Personel yönetimi insan odaklıdır.
b) İKY hem işi, hem de insanın mutluluğunu dikkate alır.
c) İKY, İŞ odaklıdır.
d) İKY insana maliyet unsuru olarak bakar.
e) Personel
yönetimi uzun vadeli planlamaya önem verir.
5.
Aşağıdakilerden hangisi İKY ilkeleri arasında yer almaz?
a) Verimlilik
b) Eşitlik
c) Gizlilik
d) Katılımcılık
e) Ekonomiklik
6. Aşağıdakilerden hangisi bir insan kaynakları yöneticisinde
bulunması gereken mesleki özellikler arasında değildir?
a) İletişim ve
koordinasyon yetenekleri yüksek olmak
b) Değişimi öngörmek
c) Proaktif (öngörücü)
olmak
d) Müşteri yönelimli
olmak
e) Veri temelli olmak
7. Aşağıdakilerden hangisi İKY’yi etkileyen iç çevre
koşulları arasında yer almaz?
a) Örgüt kültürü
b) Örgüt yapısı
c) İşgörenler
d) Hissedarlar
e) Sahipler
8. İş yerinde hangi davranışların doğru olduğuyla ilgili
kavram aşağıdakilerden hangisidir?
a) Örgüt iklimi
b) Örgütsel ahlak
c) Yönetmelikler
d) İş kanunu
e) Örgüt kültürü
9. Bir ülkede öğrenim
hayatını tamamlamış olanların özellikleri, sektör tarafından yeterli
bulunmazsa, işletmede hangi İK fonksiyonu ön plana çıkar?
a) İşe alma
b) Performans
Değerleme
c) İKP
d) Eğitim
e) Kariyer planlama
10. Aşağıdakilerden
hangisi İKY’yi etkileyen iç çevresel faktörler arasında bulunmamaktadır?
a) Vizyon
b) Müşteriler
c) Vizyon
d) Tepe yönetimi
e) Çalışanların eğitimleri
Cevap
Anahtarı:
1.C, 2.B, 3.D, 4.B,5.E, 6.A, 7.D, 8.B, 9.D, 10.B
İş Analizi ve İş Tasarımı Ünite
2
Özet
İş analizi, örgütte yer alan
her işin ayrı ayrı niteliği, niceliği, gerekleri, sorumlulukları ve çalışma
koşullarını bilimsel yöntemlerle inceleyen ve bilgi toplayan bir tekniktir.
İş analizinin ana amacı,
çeşitli İK faaliyetlerinin başarıyla ifa edilmesi için işin nasıl yapıldığı ve
iş içeriği hakkında bilgi toplayıp analiz etmektir.
İş analizi çalışmaları hakkında
tüm işgörenleri bilgilendirmek zorunludur.
İş analizi, işletme içinden
veya işletme dışından uzmanlarca yapılabileceği gibi uzman danışman
kuruluşlardan da yararlanılabilir.
Gözlem, belirli bir işin
gereklerini yerine getirmede söz konusu olan görev ve ödevleri tanımlama
yöntemidir.
İş analisti, işgörenlerden ifa
ettikleri işler hakkında sözlü olarak bilgi alır.
Anket, iş içeriği, işin nasıl
yapıldığı ve işin başarıyla yapılması için ihtiyaç duyulan kişisel gerekler
hakkında bilgi toplamak amacıyla hazırlanır.
İş analizi sonucunda iş
tanımları ve iş şartnameleri geliştirilir.
İş tanımı, bir işgörenin
yaptığı şeyi, işin nasıl nerede ve ne zaman yapıldığını açıklayan yazılı bir
ifadedir.
İş Şartnamesi, bir kişinin
belirli bir işi başarıyla ifa etmesi için ihtiyaç duyduğu beşeri nitelikleri
belirten yazılı belgedir.
Yetkinliklere dayalı iş analizinde,
kişinin ne yaptığından çok nasıl yaptığı önemlidir ve çalışanın kendisine
odaklanılır.
Yetkinlik, bir kişinin üstün
veya etkili performansına neden olan temel özelliğidir.
İş tasarımı, ifa edilecek
spesifik görevleri, bu görevleri yerine getirilmesinde kullanılan yöntemi ve
işin örgütteki diğer işlerle ilişkilerini belirleme sürecidir.
İş basitleştirme, işi en küçük
parçalara ayırarak kolayca eğitim vermek, niteliksiz işgücünü kullanmak ve bu
suretle maliyetleri düşürmek amacıyla yapılır.
İş genişletme, bir işgörenin
sadece tek bir görev üzerinde uzmanlaşması yerine onun işin tümünü veya birkaç
görevini öğrenerek icra etmesi anlamına gelir
İş zenginleştirme, iş
içeriğinde ve sorumluluk düzeyinde dikey temel değişiklikleri yapmayı içerir.
Kendi kendini yöneten iş takımları, birbiriyle karşılıklı
bağımlılık ilişkisi içinde bulunan işleri yapın örgüt üyelerince oluşturulur.
•İnsan kaynakları
yönetimi faaliyetlerinin ve uygulamalarının etkili bir şekilde yerine
getirilebilmesi için işlerle ilgili bilgilere ihtiyaç vardır. Bu bilgi iş
analizi sonucu elde edilebilir. İş analizi, İKY faaliyetlerinin omurgasını
oluşturur. İş analizi, işlerin ne olduğu ve bu işleri ifa etmede hangi
özelliklere sahip işgörenlere ihtiyaç duyulacağı konusunda bilgi sağlar. Bu
bilgiler , bölüm içerisinde yer verdiğimiz çeşitli yöntemler kullanılarak
toplanır. İşlerle ilgili bilgiler elde edildikten sonra, iş tanımları ve iş
şartnameleri adı verilen belgeler geliştirilir. Bu belgeler, örneğin performans
değerleme, iş değerlemesi, tedarik ve seçim, eğitim ihtiyaçlarının
bellirlenmesi gibi işlevlerin yerine getirilmesinde kullanılır.
•İşgören ile iş arasındaki ilişki, kapsamlı bir iş tasarımı
bilgisiyle etkili olarak yönetilebilir. İş tasarımı, ifa edilecek spesifik
görevleri, bu görevleri yerine getirmede kullanılan yöntemi ve işin örgütteki
diğer işlerle ilişkilerini belirleme sürecidir. Bugün iş tasarımı, örgütlerin
geçmişten daha farklı bir işgücünü çalıştırıp motive edebilecekleri yaşamsal
bir yoldur. İşlerin yüksek verimliliği sağlayacak şekilde tasarlanması amacı
yanında, bugünün farklı işgücünün uyumunu sağlamak ve onu motive etmek amacıyla
da motive edici işleri tasarlama üzerinde önemle durulmaktadır. Dolayısıyla
çalışanları monotonluktan, bıkkınlıktan kurtarmak, motivasyonlarını artırmak
için işlerin yeniden düzenlenmesi yoluna gidilmektedir. İşte bu maksatla, iş
basitleştirme, iş genişletme, işi zenginleştirme, iş rotasyonu, kendi kendini
yöneten iş takımları kullanılmaktadır.
DEĞERLENDİRME
SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi bir işin niteliğini, niceliğini,
gereklerini ve çalışma koşullarını çeşitli yöntemlerle araştırarak ortayan
koyan çalışmadır?
a) İş tanımı
b) İş analizi
c) İş şartnamesi
d) İş tasarımı
e) İş rotasyonu
2. Aşağıdakilerden hangisi iş analizinin kullanım
alanlarından biri değildir?
a) Personel seçimi
b) Performans değerlendirme
c) İş değerlemesi
d) Kariyer yönetimi
e) Kriz
yönetimi
3.
Aşağıdakilerden hangisi iş analizinin bilgi sağlamak için yöneldiği alanlardan
birisi değildir?
a) Temel görevlerin yerine getirilmesi için harcanacak
zamanın tespit edilmesidir.
b) Görevlerin bir iş için nasıl gruplandırılması gerektiğinin
tespit edilmesidir.
c) Belirli tipteki bir işin hangi tür kişilere uygun
olabileceğinin tespit edilmesidir.
d) İşgörenin performansının iyileştirilmesinde işin
tasarlanmasının önemi olmadığının tespit edilmesidir.
e) Hangi görev grubu, bir takım veya küçük bir grup
tarafından ele alınabilmesinin tespit edilmesidir.
4. Bir işgörenin belirli bir işi yapması için gerekli olan
beşeri nitelikleri belirten yazılı belgeye ne ad verilmektedir?
a) İş tasarımı
b) Performans standardı
c) İş gerekleri
d) Hisse senedi
e) Hizmet
sözleşmesi
5. Kişinin üstün
performans gösterdiğini veya kendisinden istenen sonuçları elde etmesine sebep
olan bilgi, beceri ve davranışlarını içeren özelliklere ne ad verilmektedir?
a) Yetkinlik
b) Performans
c) Çaba
d) Algılama
e) Çatışma
6. Aşağıdakilerden
hangisi, işlerin kapsam ve ilişkilerini belirlemeyi ifade eder?
a) İş tatmini
b) İş bağlılığı
c) İş tasarımı
d) İş yükü
e) İş değerlemesi
7. Aşağıdakilerden
hangisi işi en küçük parçalara ayırarak kolayca eğitim vermek, niteliksiz
işgücünü kullanmak ve bu suretle maliyetleri düşürmek amacıyla yapılır?
a) İş zenginleştirme
b) İş basitleştirme
c) Kariyer geliştirme
d) Üretim yönetimi
e) İş analizi
8. Aşağıdakilerden
hangisi, iş içeriğinde ve sorumluluk düzeyinde dikey temel değişiklikleri
yapmayı içerir?
a) İş zenginleştirme
b) İş rotasyonu
c) İş kullanımı
d) İş motivasyonu
e) İnsan kaynakları
planlaması
9. Aşağıdakilerden
hangisi, işgörenlerin farklı görevler arasında periyodik olarak hareketini
ifade etmektedir?
a) İş hareketi
b) İş tatmini
c) İş seyahati
d) İş rotasyonu
e) İş güvenliği
10. Aşağıdakilerden
hangisi, “Kişilerarası/İnsan Yönetimi Kümesi” içinde yer alan bir yetkinliktir?
a) Planlama
b) Esneklik
c) Sosyal nesnellik
d) Etkinliğe yönelme
e) Empati
Cevap
Anahtarı
1.B, 2.E, 3.d, 4.C, 5.A, 6.C, 7.B, 8.A, 9.D, 10.E
İnsan Kaynakları Planlaması ünite 3
Özet
İnsan kaynakları planlaması, ne kadar sayıda ve hangi
nitelikte personele gerek duyulacağını, bu talebin hangi dereceye kadar
karşılanmasının olası olduğunu öngörümleme yönündeki bir girişimdir.
İnsan kaynakları planlamasının iki ana amacı: optimum düzeyde
eleman istihdam etmek ve çalışanlardan azami derecede yararlanmak.
İKP’nin amaçlarından birisi, örgütün insan kaynağının üstün
performansı sağlayacak şekilde kullanılmasını sağlamaktır.
Yönetsel yargıya dayanan öngörümleme, yönetsel yargıyı,
yöneticiler ve İKY uzmanları gibi bilgili bireylerin tahminlerde bulunmasını
ifade eder.
Delphi Tekniği, yönetsel görüşlerin bir araya getirilmesi
için kullanılan özel bir süreçtir.
Regresyon analizi, geçmişteki insan kaynakları bilgileri ile
bir veya birden fazla değişken arasındaki geçmiş ilişkilerin istatistiksel bir
karşılaştırmasını yaparak işgücü ihtiyacını öngörür.
İKP, çevrenin çok dikkatli bir analizine bağlıdır.
Analiz çalışmalarında ilk yapılacak iş, hâlihazırda ifa
edilen işlerin analizinin yapılmasıdır.
İşgücü envanteri, işletmede hali hazırda çalışan işgörenlerin
bilgi, beceri, yetenek, eğitim ile deneyim gibi kişisel özelliklerini ortaya
koyan bir çalışmadır.
İşgücü talebini öngörümleme, örgütün stratejisi ve genel iş
ve ekonomik çevre göz önünde bulundurulmak suretiyle gelecekte firmanın ne
kadar sayıda ve hangi nitelikte elemana ihtiyaçduyacağını belirlemektir.
İşgücü talebi, temelde firmanın üreteceği mal ve hizmet
miktarına bağlıdır.
İş yükü analizi, tüm işlerin yerine getirilmesi için gerekli
olan toplam zamanın, bir çalışanın işi için o denemde kullanacağı zamana
bölünmesiyle yapılır.
Yedek işgören ihtiyacı, işgörenlerindevamsızlık göstermeleri
sonucu işin aksatılmadan yürütülmesi için ihtiyaç duyulacak işgören sayısı.
Ek işgören ihtiyacı, işgören devrinden ortaya çıkmaktadır.
İçsel işgücü arzı, bir örgütün plan yapılan dönemde nitelik
ve nicelik açısından sahip olacağı işgören miktarıdır.
Markov analizi, içsel iş adaylarının mevcudiyetini ve
işgörenlerin hareketlerin iöngörülmemek için kullanılan matematiksel bir
tekniktir.
Örgütsel yedekleme, üst yönetim pozisyonları için adayları
belirleme ve hazırlama çalışmasıdır.
İçsel işgücü arzı, talebi karşılama olasılığı söz konusu
değilse, o zaman dış işgücü arzının tahminine ihtiyaç duyulur.
Arz ve talebi dengeleme, işgücü arzının talebi
karşılayamayacak veya içsel işgücü arzının talepten fazla olduğu durumlarda
çeşitli önlemler alınır.
İşgücü arz ve talebini dengeleyip planlama çalışmasını sona
erdirmeden önce bütçe olanaklarını değerlendirmek gerekir.
Plan tamamlanıp onaylandıktan sonra, tüm birim yöneticilerine
ve sendikalara veya işçi temsilcilerine iletilmelidir.
İKP’de kontrol ve değerlendirme, insanları etkili bir şekilde
yönetmek için önem arz eden bir eylemdir.
•Planlama herhangi bir
başarılı örgüt için yaşamsal bir fonksiyondur. Aynı şekilde insan kaynakları
planlaması da hem İKY açısından, hem de örgütün stratejisi açısından önemli bir
role sahiptir. İKP, bir bütün olarak firmanın amaçlarını, stratejik planlarını
ve bunlar doğrultusunda oluşturulmuş plan ve programlarını gerçekleştirmek için
gelecekte ne kadar sayıda ve nitelikte işgörene gerek duyulacağını tahmin
etmeye ve bu talebin muhtemelen hangi dereceye kadar karşılanabileceğine
yönelik bir girişim olarak tanımlanabilir.
•İKP'nin başlangıç
noktası işletmenin stratejik amaçları ve hedefleridir. Daha sonra çevresel
faktörlerin analizi gerçekleştirilerek, bu faktörlerle ilgili gerekli veriler
toplanır.
•İç ve dış çevresel
faktörlerdeki değişiklikler konusunda gerekli veriler elde edildikten sonra da
planlama süreci gerçekleştirilir. Bu süreç 7 aşamadan oluşmaktadır. Bu
çerçevede işgücü arz ve talebi öngörümlenmesi yapılır. Öngörümlenme de çeşitli
teknikler ve planlar kullanılmaktadır.
•Arz ve talep kestirmeleri sonucunda talebe göre arz
fazlalığı veya kıtlığı söz konusu olduğunda çeşitli önlemler alınır.
Ödev
•Yakın çevrenizde
(üretim planlaması yapan) bir imalat işletmesine gidiniz; önce son 10 yıla ait
üretim miktarları ile işçi sayısını ve gelecek yıl ne kadar sayıda üretim
yapacağını öğreniniz; daha sonra regresyon analiziyle gelecek yılın işgücü
ihtiyacını hesaplayınız.
•Hazırladığınız ödevi sistemde ilgili ünite başlığı altında
yer alan “ödev” bölümüne yükleyebilirsiniz.
DEĞERLENDİRME
SORULARI
1. Aşağıdaki faktörlerden hangisi, İKY’yi etkileyen iç çevre
faktörlerinden biri değildir?
a) Örgüt kültürü
b) İşgörenler
c) Örgüt yapısı
d) Politikalar
e) İşgücü piyasası
2. Bir işletmenin insan kaynakları planlarının etkili
olabilmesi için aşağıdakilerden hangisine uygun olarak hazırlanması gerekir?
a) Sadece finansal planlarına
b) Sadece kısa vadeli planlarına
c) Sadece işgücü piyasasındaki eğilimlerine
d) Uzun dönemli ve faaliyet planlarına
e) Rakiplerin insan kaynakları planlarına
3. Aşağıdakilerden hangisi bir işletmenin mevcut ve gelecekte
arzuladığı duruma uygun insan kaynağının belirlenmesini sağlar?
a) İnsan kaynakları arzı
b) İşgücü talebi
c) İnsan kaynakları planlaması
d) İş tanımı
e) Personel tedariki ve seçimi
4. Herhangi bir plan döneminde işletmenin elinde bulunan
personeli tanımlamak için aşağıdakilerden hangisi kullanılır?
a) İş gerekleri
b) İç insan kaynakları arzı
c) İş tanımı
d) İşgücü talebi
e) İnsan kaynakları planlaması
5. İnsan kaynakları planlamasının temel amacı aşağıdakilerden
hangisinin belirlenmesine yöneliktir?
a) Emek arzının belirlenmesi
b) Gelecekteki işgören sayısının belirlenmesi
c) İşgören ihtiyacının belirlenmesi
d) Mevcut personelin belirlenmesi
e) Gelecekte
ihtiyaç duyulacak personelin nitelik ve nicelik yönünden belirlenmesi
6. Aşağıdakilerden
hangisi, işgücü talebinin belirlenmesinde yardımcı olan araçlar arasında yer
almaz?
a) İş dizaynı
b) İş analizi
c) Devamsızlık oranı
d) Ek işgücü ihtiyacı
e) İşgören devir oranı
7. Bir dönemde bir iş
için bütün işlemlerin yapılmasında gerekli toplam zamanın, o dönemde bir
kişinin o iş için kullanacağı zaman miktarına bölünmesiyle elde edilen sonuç
aşağıdakilerden hangisini ifade eder?
a) Devamsızlık oranı
b)Yedek işgücü ihtiyacı
c) İşgücü devir oranı
d) Ek insan kaynağı
ihtiyacı
e) Gerçek işgören
ihtiyacı
8. Aşağıdaki insan
kaynakları ihtiyaç tahmin yöntemlerinden hangisi geleceğin tahmininde insanın
kişisel düşüncelerinden yararlanır?
a) Çoklu regresyon
b) Sezgisel ve
yargısal yöntemler
c) Doğrusal
programlama
d) Matematiksel
yöntemler
e) Basit matematiksel
yöntemler
9. Üst yönetim
pozisyonları için adayları belirleme ve hazırlama çalışması, aşağıdakilerden
hangisi ile ifade edilmediktedir?
a) Örgütsel yedekleme
planı
b) Markov analizi
c) Yeniden yerleştirme
şemaları
d) İşgören geliştirme
programları
e) Kariyer geliştirme
planları
10. Aşağıdakilerden
hangisi insan kaynakların tahmin sürecinde kullanılan yöntemlerden biri
değildir?
a) Uzmanların tahmini
b) Nominal grup
tekniği
c) Delphi tekniği
d) Trend projeksiyon
tahmini
e) Gruplama tekniği
Cevap
Anahtarı
1.E,2.D,3.C,4.B,5.E,6.A,7.E,8.B,9.A,10.E
İnsan Kaynakları Temin ve Seçimi ünite 4
Özet
İşletmenin İKY sürecinden beklediği sonuçlara ulaşabilmesi
büyük ölçüde, istediği özelliklerdeki “insan gücünü”çalıştırması ile mümkün
olacaktır.
İşgören temin sürecinde uygun işe, uygun işgörenin
yerleştirilmesi temel konudur.
İşgören bulmayı etkileyen örgütsel faktörler ve çevresel
faktörler söz konusudur.
Ülkemizde kamu sektörü iş güvencesi nedeniyle ücretler
tatminkar olmasa da en fazla çalışılmak istenen sektördür.
Günümüzde, İşletmeler kalifiye elemanları işletmelerine
çekebilmek için rekabet etmek durumundadır.
İç kaynaklardan temin ülkemizde yaygın olarak
kullanılmaktadır. Türkiyedeki işletmelerde, tepe yöneticilerin %60’ ı mevcut
çalışanlar arasından seçilmektedir.
Genel müdür ilanı için ülkedeki en büyük gazetelere ilan
verilirken, düz işgören için yerel medya kuruluşunda ilan vermek gerekir.
İş-Kur ülkemizde, iş arayanlarla işgören arayan işletmeleri
biraraya getiren kurumdur.
İnternet, işgören arama ve teminde son yıllarda en hızlı
büyüyen araçtır. Örneğin işgören tedarikinde Facebook ve Linkedin gibi sosyal
ağların kullanımı yaygınlaşmaktadır.
İşgören temininde geçici işgören temini, kiralama, bağımsız
çalışanlardan yararlanma ve dış kaynaklardan yararlanma gibi yeni yöntemler
kullanılmaktadır.
Yasalar, personel seçim sürecini etkileyen etkenlerin başında
gelmektedir.
Ülkemizde, işletmelerin % 17’si tüm seçim faaliyetlerinde
test kullanmaktadırlar
İş görüşmesi yöntemi, hemen tüm işletmeler tarafından seçim
sürecinde en çok kullanılan yöntemdir.
Görüşmeci tarafından yapılan hatalar; ilk izlenim, hâle
etkisi, ön yargı, kontrast etkisi ve kültürel farklar etkisi olarak
sıralanabilir.
İşten ayırma, bir işgörenin talebi dışında işine son
verilmesi, organizasyonla bağlarının koparılmasıdır.
Ülkemizde 2001 Ekonomik krizinde birçok işletme toplu işten
ayırma yöntemi kullanmıştır.
Amerikada 1997-2000 yılları arasında 1 Milyon kişi işten
çıkarılmıştır.
•İşgören temin ve
seçimi, aday işgörenlerin bulunması, işe uyumun araştırılması ve en uygun
adayın işe alınması sürecidir. Bu sürecin başarılı bir şekilde yönetilerek, işe
“ en doğru insanın” seçilmesi, işletmenin, amaçlarına ulaşması, aynı zamanda
çalışanın yaşam kalitesinin artması bakımından çok önemlidir. Bu nedenle de
işgören temin ve seçiminin en etkili biçimde yapılması gerekmektedir. Ancak
bunun kolay bir iş olmadığı bilinmektedir.
•İşgören temin süreci,
İKP ve iş analizi çalışmalarına dayalı olarak, istenilen özelliklere sahip olan
adayları işletmeye çekme faaliyetidir. İşletme tedarik sürecinde iç ve/veya dış
kaynaklardan faydalanmayı tercih etmekte; iş duyurusu, terfi ve nakil gibi iç
kaynakları ya da okullar, rakipler, işsizler gibi… dış kaynakları kullanarak
aday bulmaktadırlar. Firmalar dış kaynaklardan aday arayışında duyurular,
kariyer fuarları, iş ve işçi bulma kurumları, sendikalar ve tanıdıkların
tavsiyeleri gibi yolları kullanabilmektedirler. Günümüzde, bu kaynaklara
internet üzerinden elektronik aday arama ve bulma eklenmiştir. Yine bu süreçte
danışman şirketlerinden yararlanma uygulaması gittikçe yaygınlaşmaktadır.
Şüphesiz bu yol ve yöntemleri etkileyen, aday arayan işletmenin büyüklüğünden
imajına, faaliyette bulunduğu sektörden uluslararası olmasına kadar birçok
faktör söz konusudur.
•Bir işletmeyi başarı
ya da başarısızlığa götüren temel unsurların başında gelen insanın seçimi; aday
havuzundaki adaylar arasında, işe ve işletmeye en uygununun belirlenmesi
faaliyetidir. Adayın işletmeyle ön görüşme yapması ve işe başvurusu ile başlayan
seçim sürecinde, işletmeler kişilik ve yetenek testlerinden çeşitli mülakatlara
kadar farklı sınav ve yöntemler kullanmaktadır. Sınavlar sonrasında adayların
referanslarının ve sağlık durumlarının araştırılması ve yapılan son
değerlendirme, seçim sürecinin diğer aşamalarıdır. Kararın verilmesi, adaya iş
teklifi yapılması, işin kabul edilmesi ve işe yerleştirme ile birlikte seçim
süreci tamamlanmış olmaktadır.
•Sonuç olarak, işgören temin ve seçim süreci hem işletmenin
hem de bireyin geleceğe yönelik beklentilerinin olduğu, aynı zamanda da
maliyetli ve en iyi tek bir yöntemin olmadığı bir süreçtir. Tarafların
beklentilerinin karşılanması ise işletmenin sürdürülebilirliği bakımından çok
önemlidir. Bu nedenle, işletmelerin seçim sürecine çok dikkat etmesi, özellikle
bu sürecinin hatalardan mümkün olduğunca arındırılması gerekmektedir.
DEĞERLENDİRME
SORULARI
1. Bir
işletmede eleman ihtiyacını ortaya çıkaran koşullar arasında aşağıdakilerden
hangisi bulunmamaktadır?
a) Yeni yatırımlar
b) Yeniden yapılanma
c) Küçülme
d) Büyüme
e) Yeni
pozisyonlar
2. İşgören
seçiminde yapılan hataların yarattığı sonuçlar arasında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
a) Verimlilik sorunları
b) İş kazalarının artması
c) Çatışma
d) İşgören devir hızının düşmesi
e) İşe
bağlılığın azalması
3. Personel
seçim sürecini etkileyen ve aşılması gereken çevresel engeller arasında
aşağıdakilerden hangisi bulunmamaktadır?
a) Yasal düzenlemeler
b) İşletmede alışılmış uygulamalar
c) Aranan elemanın kıtlığı
d) Ahlaki değerler
e) İş gücü
talebi
4. İşgören
seçiminde en fazla kullanılan yöntem aşağıdakilerden hangisidir?
a) Görüşme
b) Zekâ testi
c) Dürüstlük testi
d) Bilgi testi
e) Kişilik
testi
5. Adayların
iş görüşmesinde yaptığı hatalar arasında aşağıdakilerden hangisi yer
almamaktadır?
a) Giyimine dikkat etmemek
b) Aşırı konuşma
c) Yetersiz konuşma
d) Hâle etkisi
e) Kendinden
emin olmama
6. Görüşmecilerin iş görüşmesinde yaptığı hatalar arasında
aşağıdakilerden hangisi yer almaz?
a) İlk izlenim
b) Yanlış giyim
c) Kontrast etkisi
d) Hâle etkisi
e) Ön yargı
7. Aşağıdakilerden hangisi internet kullanarak iş duyuruları
yapmanın dezavantajları arasında değildir?
a) Herkesin internete
ulaşamaması
b) Pahalı teknolojik
yatırım ihtiyacı
c) Özel hayatın
gizliliği
d) Zaman tasarrufu
sağlaması
e) Hedef kitleye her zaman ulaşamaması
8. İç kaynaklardan aday temin yolları arasında
aşağıdakilerden hangisi bulunmamaktadır?
a) Terfi
b) İş genişletme
c) İş rotasyonu
d) İş zenginleştirme
e) Tavsiyeler
9. Aşağıdakilerden hangisi dış kaynaklardan iş gören temin
yolları arasında sayılmaz?
a) İş Bildirimi
b) Türkiye İş Kurumu
c) Kendiliğinden
başvuranlar
d) İnternet
e) Danışman şirketler
10. İç kaynaklardan eleman temininin sağladığı avantajlar
arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
a) İş görenin
işletmeyi tanıması
b) Maliyeti düşük
olması
c) Eğitim gereksinimi
az olması
d) Politik
davranışları artırması
e) Motivasyonu artırması
Cevap
Anahtarı:
1.C, 2. D, 3. E, 4.A, 5.D, 6.B, 7.D, 8.E, 9.A, 10.D
İnsan Kaynakları Yönetiminde Eğitim ünite 5
Özet
Eğitim insan kaynağından en etkili bir biçimde yararlanmayı
sağlayan bir araçtır.
İşe alıştırma, yeni gelen çalışanın işe, iş ortamının da
kişiye tanıtılmasıdır.
Eğitim,
çalışanlara bilgileri öğretme süreci, yetiştirme, nitelikli eleman
haline getirme, geliştirme, bilgi ve becerilerin yükseltilmesi ve öğrenme,
bilgilerin algılanması ve davranışlara yansıtılmasıdır.
Etkili bir eğitim birey, işletme ve toplum düzeyinde katkılar
sağlar.
Eğitimin sürekliliği, yararlılığı, fırsat eşitliği, planlı
eğitim ve eğitilenlerin etkin katılımı, eğitimde dikkate alınması gereken
ilkelerdir.
İşletmedeki yapısal sorunların, eğitim faaliyetleri ile
telafi edilmesinin mümkün olmadığının unutulmaması gerekir.
Amerika’da şirketlerinin yıllık eğitim harcamaları 60 milyar
doları bulmaktadır.
Eğitim ihtiyacının belirlenmesi için örgüt, görev ve kişi
analizinin yapılması gerekmektedir.
İşletmede eğitim ihtiyacına uygun eğitim programı
geliştirilmelidir
Eğitimin başarılı olması için katılanların öğrenmeye hazır
olmaları çok önemlidir.
Ülkemizde kamu kurumları eğitimlerini genellikle işletme
dışında kurmuş oldukları eğitim merkezlerinde gerçekleştirmektedir
Eğitim yöntemi seçimini etkileyen birçok faktör söz
konusudur.
Uygulamada işletmeler bütçelerine göre eğitim yöntemi tercih
etmektedirler.
İş başında eğitim yöntemleri arasında en fazla kullanılan
yöntem, bir üste bağlı çalışmadır.
İş dışında eğitim, işgörene işinin dışında bir ortamda
verilen eğitimdir.
En yaygın olarak kullanılan iş dışı eğitim yöntemi
uygulamaları konferans ve seminerlerdir.
E-eğitim tüm dünyada yaygınlaşmakta ve özellikle 30 yaş
altındaki çalışanlar tarafından çok tercih edilmektedir.
•Eğitim, yoğun rekabet koşulları altında çalışan işletmelerin
değişime uyumu ve güncel kalabilmeleri açısından çok önemli bir insan
kaynakları fonksiyonudur. Eğitimi bir yatırım olarak gören ve “doğru”
eğitimleri yapabilen işletmelerin beşeri ve finansal anlamda performanslarını
artırdıkları bir çok araştırmada ortaya konulmuş bir gerçektir. Eğitimin
beklenen yararlara ulaşabilmesinde ise eğitimin sürekliliği, yararlılığı,
eğitimde fırsat eşitliği, çalışanların etkin katılımı ve eğitimin planlı
yapılması gibi ilkelere dikkat edilmesi gerekmektedir.
•Bir işletmede eğitim
faaliyetleri üç aşamadan oluşan bir süreç içerisinde gerçekleştirilir:
İşletmede, öncelikle eğitim ihtiyaçlarının analizinin yapılması gerekir. Örgüt,
iş ve kişi düzeyinde analizlerin yapılması sonrasında, eğitim politika ve
amaçları çerçevesinde yapılacak değerlendirmelerle, eğitim açığı ve ihtiyacı
ortaya konur. İkinci aşamada, işletmenin eğitim ihtiyacına uygun olarak eğitim
yeri, zamanı, konusu, kapsamı, katılacakların, eğiticilerin ve eğitimde
kullanılacak yöntemlerin belirlendiği eğitim plan ve programları hazırlanır.
• Eğitimin gerçekleştirilmesinde iş başı ve iş dışı olmak
üzere, iş rotasyonundan, kurs ve seminerlere kadar çok çeşitli yöntemler
kullanılabilmektedir. Günümüzde, yeni gelen çalışanı işe alıştırma anlamında
oryantasyon eğitimi uygulamaları yapılmaktadır. Yine, son yıllarda, eğitimin
teknolojik araçlar kullanılarak yapılması ve özellikle e-eğitim uygulamaları
yaygınlaşmaya başlamıştır. Eğitim gerçekleştirildikten sonra, sürecin son
safhası ise eğitim programının değerlendirilmesidir. Bu değerlendirme, hem
eğitimin beklenen amaçlara ne ölçüde hizmet ettiğinin kontrol edilmesi, hem de
gelecekteki eğitim çalışmalarının planlanması bakımından önem taşımaktadır.
DEĞERLENDİRME
SORULARI
1. Çalışanları işletmede üst pozisyonlara hazırlamak üzere
becerilerini artırmak için yapılan faaliyete ne denir?
a) Eğitim
b) Geliştirme
c) Öğrenme
d) Yetki verme
e) İşe alıştırma
2. Aşağıdakilerden hangisi eğitim ilkeleri arasında yer almaz?
a) Süreklilik
b) Yararlılık
c) Planlı eğitim
d) İş başında öğrenme
e) Eğitimde fırsat eşitliği
3. İşletmeye/işe yeni gelen çalışana verilen eğitime ne ad
verilir?
a) Oryantasyon
b) Yetiştirme
c) Geliştirme
d) Kurs
e) İş başında eğitim
4. Aşağıdakilerden hangisi başarılı bir şekilde işe alıştırma
eğitiminin sonuçlarından birisi değildir?
a) İş gören devir hızını düşürme
b) Çalışanın işletmeyi tanıması
c) Endişeyi azaltma
d) Güven kaybı
e) Zaman tasarrufu
5. Eğitimin beklenen yararları arasında aşağıdakilerden
hangisi yoktur?
a) Eğitim öğrenme süresini kısaltır.
b) İş verimliliğinde artış sağlar.
c) İş görenlerde olumlu tutum yaratır.
d) Gözetimin artmasını sağlar.
e) İş tatminin
artırır.
6. Aşağıdakilerden
hangisi iş başında uygulanan eğitim yöntemleri arasındadır?
a) İş Rotasyonu
b) Macera eğitimi
c) Rol Oynama
d) İşletme Oyunları
e) Duyarlılık eğitimi
7. Aşağıdakilerden
hangisi iş dışında uygulanan eğitim yöntemlerinden biri değildir?
a) Sanal eğitim
b) Macera eğitimi
c) İşletme oyunları
d) Konferanslar
e) Yetki göçerimi
8. Eğitim programı
hazırlanmasında aşağıdakilerden hangisi bulunmamaktadır?
a) Eğitimin yeri
b) Eğitim Konusu
c) Eğitim ihtiyacının
belirlenmesi
d) Eğitim yöntemi
e) Eğitimin zamanı
9. Eğitimi
değerlendirme hangi safha ile başlar?
a) Davranış değiştirme
b) Tepki
c) Öğrenme
d) Performansın ölçümü
e) Örgüt Analizi
10. Üst yöneticiler
için kullanılan iş dışı eğitim yöntemleri arasında aşağıdakilerden hangisi
bulunmamaktadır?
a) Konferanslar
b) İşletme Oyunu
c) E-eğitim
d) Kurslar
e) Örnek olay
Cevap
Anahtarı
1.
B, 2.D, 3.A, 4.D, 5.D, 6.A,7.E, 8.C,9.B, 10.D
İşletmelerde Performans Değerlendirme ünite 6
Özet
İşletmelerde performans değerlendirme sistemleri çalışanların
belirli bir dönemdeki fiili başarı durumlarını ve geleceğe ilişkin gelişme
potansiyellerini belirlemeye yönelik çalışmalar olarak tanımlanır.
Günümüzde işletmelerde performans değerlendirmenin genellikle
hem geliştirme hem de ödüllendirme amaçları ile kullanıldığı görülmektedir.
Performans Yönetimi Sisteminde değerlendirmelerin kim ya da
kimler tarafından yapılacağı organizasyonun yönetim ve insan kaynakları
politikalarına bağlı olarak seçilecek değerlendirme tekniğine göre belirlenir.
Astlarının kendilerini nasıl algıladıklarını görmeleri
açısından yararlı bir yol olarak düşünülebilirse de yöneticilerin birçoğu
astları tarafından değerlendirilmekten hoşlanmamakta ve bu gibi uygulamaları
tepki ile karşılamaktadırlar.
İlk üstün/üstlerin yaptığı değerlendirmelerin yanısıra,
kişiye kendini değerlendirtmek, performans değerlendirme sisteminde yer almasa
da pek çok yöneticinin informel olarak başvurduğu yollardan biridir.
360 derece geri-besleme kişinin kendini değerlendirmesinin
yanısıra, astlarından, üstlerinden, eşitlerinden ve müşterilerden performansına
ilişkin bilgi edindiği süreçtir.
Astları tarafından değerlendirilen yöneticiler aldıkları
geri-beslemenin kimi ait olduğunu öğrenmek isterken değerlendirici konumundaki
astlar bunun gizli kalmasını (anonim olmasını) arzu etmektedirler.
Hale etkisi değerlendiricinin astının performansındaki
birbirinden bağımsız ve belirgin özellikler arasındaki farklılıkları görememesi
ve bu doğrultuda hatalı değerlendirme yapması anlamına gelmektedir.
Bazı değerlendiriciler kişilerin bulundukları pozisyonlardan
etkilenerek, işletmede önemli kabul edilen iş ve pozisyonlardaki kişileri
yüksek, önemsiz kabul edilenlerdekileri düşük performans düzeyinde
değerlendirirler.
Değerlendirici, eğer astının performansı hakkında yeterli
bilgiye sahip değilse, en risksiz yol olarak orta puanlarla değerlendirme
yapmayı görür.
Sıralama yönteminde genellikle kişinin genel başarı durumu,
organizasyon için taşıdığı değer ya da organizasyona katkısı gibi ifadelerle
belirtilen tek bir genel kriter dikkate alınarak karşılaştırmalar
yapılmaktadır.
Geleneksel değerlendirme skalası günümüzde geçerlilik ve
güvenirliliği düşük olan ve değerlendiricilerin çeşitli değerlendirme hataları
yapmasına neden olan bir performans değerlendirme yöntemi olarak kabul
edilmektedir.
Kritik olay yönteminin en önemli sakıncası kişinin
yöneticisini sürekli olarak onu izleyip, kara kaplı defterine not alan birisi
olarak algılayıp rahatsız olacağıdır.
Kişiler, iş tanımlarındaki temel sorumluluk alanları ve
bunların içerdiği görev ve faaliyetlerden hareket ederek, hedeflerin
belirlenmesi en sağlıklı ve etkin olan yoldur.
Hedef kişiyi aşırı yorucu ve ulaşılması imkansız olmamalı,
aksine onu harekete geçirip, motive edici özellikler taşımalıdır.
Kişilerin üstün performansa ulaşabilmeleri için sahip
olmaları gereken bilgi, beceri, kişisel özellik ve tutumları yetkinlik olarak
adlandırılır.
İşletmelerde performans değerlendirmenin etkili olmasında en
önemli evre değerlendirme görüşmelerinin yapılması, diğer bir deyişle
değerlendiren tarafından değerlenene performansına ilişkin geri-bildirimin
sunulmasıdır.
İşletmelerdeki performans değerlendirme sistemleri de
çalışanların stratejik amaçlara ulaşmaları için gerekli yetkinlikleri
geliştirmelerine yardımcı olur.
İşletmelerdeki performans değerlendirme sistemleri ile ilgili
sürekli yeni arayışlar söz konusudur.
Görüşme sırasında çalışanlarının katılımını sağlamaya özen
göstermeli, yargılayıcı olmaktansa görüşlerini ve eleştirilerini içinde yapıcı
bir unsur içerecek şekilde sunmalıdırlar.
•İnsan unsurunun
katkılarını işletme performansını geliştirmek için artırmayı amaçlayan insan
kaynakları işlevinin günümüzdeki en önemli konularından biri de çalışanların
performansının değerlendirilmesidir. İşletmeler bu faaliyeti etkinlikle yerine
getirmek için geçmişteki gibi bunu salt bir değerlendirme işlemi olarak
görmemekte ve bireysel performansın önce planlanması, değerlendirilmesi ve daha
sonra geliştirilmesini içeren bir süreç olan performans yönetimi sistemi olarak
uygulamayı tercih etmektedirler. Güncel değerlendirme sistemlerinin diğer bir
özelliği de, sonuçların daha objektif ve adil olmasını sağlamak için çoklu
değerlendirmelerden yararlanmasıdır. Diğer bir deyişle, sadece çalışanın ilk
üstü tarafından değerlendirilmesi ile yetinilmemekte, bunun yanı sıra astlar,
eşitler, müşteriler, grup olarak diğer yöneticilerin de değerlendirme sürecine
katılmaları birçok işletme tarafından tercih edilmektedir.
•İşletmelerde insan kaynakları işlevinin stratejik
niteliğinin anlaşılması ile birlikte, performans değerlendirmenin de şirketin
stratejik hedefleri ile ilişkilendirilmesi yoluna gidilmektedir. Bu bağlamda
çalışanlara katılımcı bir tarzda örgütün stratejik hedefleri ile uyumlu ve
bunlara ulaşılmasını sağlayacak bireysel hedefler belirlenmekte ve kişilerin
bireysel hedeflerine ulaşma derecelerine göre performansları
değerlendirilmektedir. Ayrıca günümüzde yetkinliklere dayalı değerlendirme
yaklaşımının da geçmişteki yöntemlerden farklı olarak, uygulandığı işletmenin
koşul ve stratejilerine uygun özellikler taşıdığı görülmektedir.
Ödev
•Bir satış
temsilcisinde bulunması gereken 3 temel yetkinlik belirleyiniz ve bu
yetkinliklerin her biri için 3’er adet davranış göstergesi tanımlayınız.
•Hazırladığınız ödevi sistemde ilgili ünite başlığı altında
yer alan “ödev” bölümüne yükleyebilirsiniz.
DEĞERLENDİRME
SORULARI
1. Performans değerlendirme süreci aşağıdakilerden hangisini
içermez?
a) Ücret-maaş artışlarının belirlenmesi
b) İşin yapılması için gerekli standartlarının oluşturulması
c) Fiili Performansın belirlenmesi
d) Bireysel hedeflerin saptanması
e) Çalışanlara geri-besleme sağlanması
2. Performans değerlendirmede değerlendirici, elemanın
çarpıcı bir özelliğinden olumlu ya da olumsuz etkilenip, bütün kriterleri o
doğrultuda değerlendiriyorsa, hangi hatayı yapmış olur?
a) Kontrast hatası
b) Önyargı
c) Hale etkisi
d) Pozisyondan etkilenmesi
e) Olumlu/olumsuz puanlara yönelme
3. Aşağıdakilerden hangisi amaçlara göre yönetim değildir?
a) Planlama yaklaşımı
b) Performans değerlendirme yaklaşımı
c) Hedef belirleme ve değerlendirme yaklaşımı
d) Performans yönetimi sisteminin belirli bir aşaması
e) Ücret belirleme aracı
4. Günümüzde işlemelerde en yaygın olarak kullanılan
performans değerlendirme yaklaşımı hangisidir?
a) Hedeflere dayalı yaklaşım
b) Faktörlere dayalı yaklaşım
c) Yetkinliklere dayalı yaklaşım
d) Kritik olay yöntemi
e) Hedef ve yetkinliklerden oluşan karma yaklaşım
5. Aşağıdakilerden hangisi performans değerlendirme
görüşmelerinin özelliklerinden biri değildir?
a) Görüşme gün ve saatinin önceden değerlendirilen kişiye
duyurulması
b) Görüşmenin gizliliği olan bir yerde yapılması
c) Değerlendirilenlere de görüşlerini bildirme olanağının
verilmesi
d) Değerlendirilene ücret/maaşı hakkında bilgi verilmesi
e)
Değerlendiren ile değerlendirilen arasında etkin iletişim kurulması
6. Aşağıdakilerden hangisi performans yönetiminin
özelliklerinden biri değildir?
a) Performans
yönetiminin yöneticiler tarafından daha fazla benimsenmesi gerekir.
b) Performans yönetiminde
yöneticilerin daha fazla sorumluluk üstlenmeleri gerekir.
c) Performans yönetimi
performans değerlendirmenin en temel parçasıdır.
d) Performans yönetimi
bireysel hedeflerle örgütün hedeflerinin uyumlaştırıldığı bir süreçtir.
e) Performans yönetimi işletmeler için stratejik bir nitelik
taşır.
7. Performans değerlendirmenin yasal niteliği açısından
aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
a) 4857 sayılı
Sendikalar Kanununun 2003 yılında yürürlüğe girmesi ile birlikte çalışanların
iş sözleşmelerinin sona erdirilmesinde performans değerlendirme sisteminin
sonuçları yasal bir belge niteliği kazanmıştır.
b) 4857 sayılı İş
Kanununun 2003 yılında yürürlüğe girmesi ile birlikte çalışanların iş
sözleşmelerinin sona erdirilmesinde performans değerlendirme sisteminin
sonuçları yasal bir belge niteliği kazanmıştır.
c) 4857 sayılı İş
Kanununun 2009 yılında yürürlüğe girmesi ile birlikte çalışanların iş
sözleşmelerinin sona erdirilmesinde performans değerlendirme sisteminin
sonuçları yasal bir belge niteliği kazanmıştır.
d) 2811 sayılı
Sendikalar Kanununun 2003 yılında yürürlüğe girmesi ile birlikte çalışanların
iş sözleşmelerinin sona erdirilmesinde performans değerlendirme sisteminin
sonuçları yasal bir belge niteliği kazanmıştır.
e) Performans değerlendirmenin hukukumuzda herhangi bir yasal
niteliği yoktur.
8. Aşağıdakilerden hangisi performans yönetiminin örgüt
düzeyindeki yararlarından biridir?
a) Astlar kendi
güçlü-güçsüz yönlerini öğrenirler.
b) Yöneticileri ile
daha etkin iletişim kurarlar.
c) Yöneticiler daha
kolay yetki devrederler.
d) Hizmet ve üretimin
kalitesi artar.
e) Kişiler kendi rol ve sorumluluklarını daha iyi anlarlar.
9. Organizasyonun temel hedefleri doğrultusunda işgörenlerin
üstleri ile bir araya gelerek bireysel hedeflerinin belirlenmesi ve dönem
sonunda gene tarafların birlikte kişinin hedeflere ulaşma derecesini gözden
geçirmesi süreci aşağıdakilerden hangisidir?
a) Amaçlara göre
yönetim
b) 360 derece geri
bildirim
c) Çoklu değerlendirme
d) Yetkinliklerle
değerlendirme
e) Koçluk
10. Aşağıdakilerden hangisi etkili hedef özelliğidir?
a) Aşırı yorucu ve ulaşılması güç hedefler
b) Kişiyi motive edici
hedefler
c) Bir kez
belirlendikten sonra değişemez olan hedefler
d) Genel hedefler
e) Ulaşılması kolay hedefler
Cevap
Anahtarı
1.A, 2.C, 3.E, 4.E, 5.D, 6.C, 7.B, 8.D, 9.A, 10.B
İşletmelerde Kariyer Yönetimi
ünite 7
Özet
Kariyer, kişinin yaşamı boyunca üstlendiği işlere ilişkin
tutum ve davranışlarının kişi tarafından algılanan sırası ya da çalışma yaşamı
boyunca üstlendiği iş rollerinin tamamıdır.
Kariyer yönetimi, çalışanların beceri ve ilgi alanlarını daha
doğru bir biçimde anlayıp geliştirmelerini ve bunları örgüt içinde ya da
örgütten ayrıldıktan sonra diğer işletmelerde doğru bir biçimde kullanmalarını
sağlayan süreç olarak tanımlanır.
Kariyer geliştirme, örgütün insan kaynaklarının hiyerarşik
kademelerdeki hareketinin (yatay ve dikey) yönlendirildiği sistematik süreçtir.
Kariyer Planlama çalışanların meslek, organizasyon, görev ve
kendini geliştirecek pek çok faaliyetin seçimi ile ilgili çabalarını içeren
süreçtir.
Günümüzde kişilerin kariyerlerindeki evreler geçmişteki
kariyer evrelerinden çeşitli açılardan birçok farklılıklar göstermekedir. Bu
farklılıkların en önemlisi kişiler günümüzde aynı işletme içinde bu evreleri tamamlamamakta,
işletmelerini değiştirmekle kalmayıp, meslek değişiklikleri de yapmaktadırlar.
Hem örgüt hem de çalışanların beklentileri ve amaçlarını
tatmin eden kariyer geliştirme programlarının etkin olabilmesi için süreklilik
arzetmesi, tüm çalışanların yararlanmasına olanak sağlaması ve değişen
koşullara göre revize edilmesi gerekmektedir.
Bir işletmenin herhangi bir boş pozisyona dış kaynaklardan
eleman aramadan önce işletme içi kaynaklarından yararlanmasını, diğer bir
deyişle “iç kaynaklardan terfi” politikasını mümkün kılan kariyer geliştirme
programları çalışanların işletmeye bağlılığını ve iş tatminlerini artırır.
Kariyer geliştirme programları değerlendirme, yön verme ve
geliştirme evrelerinden oluşur.
Beceri envanterleri işletmelerde çalışan kişilerin yetenek,
bilgi, beceri ve eğitim durumuna ilişkin bilgilerden oluşur. Günümüzde bu
bilgiler insan kaynakları bilgi sistemininbir bölümünü oluşturmakta ve
elektronik ortamda korunmaktadır.
Daha deneyimli ve örgüt içinde daha güçlü konumda olan
bireyin, kendinden daha az deneyimli, genellikle de daha genç olan diğer bir
kişiye kariyerine ilişkin konularda önerilerde bulunduğu uzun süreli ilişkiye
mentorluk denir.
Mentorluk sadece örgüt içinde kariyer desteği verilen kişiye
değil, mentorun kendisine ve örgütün bütününe de yararlar sağlar.
Çalışanların belirli bir program çerçevesinde geçici bir süre
için işler, birimler, departmanlar ya da fonksiyonlar arasında hareketi olarak
tanımlanan iş rotasyonu oldukça eski bir eğitim-geliştirme yöntemidir.
Beyaz yakalı çalışanların işbaşında eğitimi olarak da ifade
edilen bu yöntemde, genellikle üst asta işine ilişkin sorunlarını çözmesinde
yardımcı olurken, eşitler ve astların da uzman oldukları konularda diğer
işgörenlere destek olmaları mümkündür.
Performans değerlendirme yolu ile geri bildirim sağlamaları
kişilerin erken kariyer dönemlerinde oldukça önemlidir.
Kariyer planlama çalışanların meslek, organizasyon, görev ve
kendini geliştirecek pek çok faaliyetin seçimi ile ilgili çabalarını içeren
süreç olarak tanımlansa da, kariyer planlamanın örgütsel boyutu da bireysel
boyutu kadar önemlidir.
Kariyer Yolu: Kişinin bireysel ve kariyerine ilişkin
hedeflerine ulaşabilmesi için takip etmesi gereken bir dizi işten oluşan
yoldur.
Kariyer planlama kişilerin sürekli olarak kendilerini
keşfettikleri bir süreçtir.
Kariyer platosu çoğunlukla kariyerin “koruma evresi” nde
ortaya çıkar. Kişinin kariyerinde belirli bir durağanlığı ifade eden bu kavrama
göre platodaki kişiler ne terfi edecek kadar başarılı ne de işten işlerine son
verilecek kadar başarısızdırlar.
Yetenek yönetimi yüksek potansiyeli olan işgörenlerin temin,
seçim, eğitim-geliştirme, değerlendirme, terfi ve işte kalmalarının
sağlanmasını içerdiğinden, çeşitli İKY faaliyetlerinin koordinasyonunu
gerektirir.
Çalışanlar günümüzde kendilerine kariyer geleceği
görmedikleri işletmelerde uzun süre çalışmalarını sürdürmemekte ve yeni kariyer
olanaklarını çalışmakta oldukları işletmenin dışında aramaktan
çekinmemektedirler.
Yeni kariyer yaklaşımları sınırsız, değişken, porföy ve
şirket sonrası kariyer yaklaşımları olarak sınıflandırılmakta ve bu yaklaşımlar
geleneksel yaklaşımlardan farklı olarak çalışanların kendi kariyer
başarılarında daha fazla sorumluluk üstlenmelerini gerektirmektedir.
•Günümüzde gelişen
teknoloji, örgüt yapıları ve işlerin nitelikleri her ne kadar kariyer
kavramında bazı değişikliklere neden oldu ise de, çalışanların bulundukları
örgütte yükselme ve ilerlemeleri, diğer bir deyişle kariyer başarısı elde
etmeleri için hem kendi hem de işverenlerinin çeşitli sorumlulukları vardır.
Bireyler bu sorumluluklarını kariyer planlarını dikkatli ve özenle bir biçimde
yaparak, işletmeler ise çalışanlarının bireysel kariyer planları ve
beklentileri ile örgütün hedefleri arasında bağlantı kuran kariyer olanak ve
desteklerini onlara sunarak sağlarlar. Örgütün bu amaçla çalışanlara sağladığı
bu programlar kariyer geliştirme programları olarak adlandırılır ve bu
programların etkinlikle uygulanması süreci kariyer yönetimi olarak
adlandırılır.
•Günümüzde kariyer yönetimi süreci içinde çalışanların
sorumluluğu artmakta ve yeni bazı kariyer yaklaşımları ortaya çıkmaktadır.
Geleneksel kariyer yaklaşımı olan ve tek ya da birkaç örgüt içinde gerçekleyen
dikey hareketlerinin yerini, günümüzde sınırsız, değişken portföy ve şirket
ötesi kariyer yaklaşımları almakta ve giderek daha çok sayıda işgören kariyer
gelişimini tek bir örgütün sınırları içinde kalmadan, aynı anda birden fazla
işletmede farklı işler yaparak sağlamaya çalışmaktadır.
Ödev
•Yetenek yönetimi
konusu çeşitli yayınlarda farklı yazarlar tarafından farklı farklı şekillerde
tanımlanmaktadır. Bu kavram hakkındaki görüş açınızı genişletebilmek için en az
5 kaynaktan (kitap, tez, dergi vb. yayından) konuyla ilgili bilgi edinerek
yetenek yönetimine ilişkin yapılmış farklı tanımlardan oluşan bir ödev
hazırlayınız.
•Hazırladığınız ödevi sistemde ilgili ünite başlığı altında
yer alan “ödev” bölümüne yükleyebilirsiniz.
DEĞERLENDİRME
SORULARI
1. Yöneticilerin kendilerinden genç ve daha az kıdemli
elemanlara kariyer danışmanlığı yaptığı süreç aşağıdakilerden hangisidir?
a) Koçluk
b) Mentorluk
c) Liderlik
d) Kolaylaştırıcılık
e) Hiçbiri
2.
Aşağıdakilerden hangisi “kişinin önceden belirlenmiş bir programa ve bu
programda öngörülen sürelere göre, o anda yaptığı işle ilgili diğer bazı
faaliyet ya da görevlere geçişi ve bunları sırasıyla gerçekleştirmesi” olarak
tanımlanmaktadır?
a) İş genişletme
b) İş zenginleştirme
c) İş rotasyonu
d) İş dizaynı
e) Hiçbiri
3. Kişinin yaşamı boyu üstlendiği işlere ilişkin tutum ve
davranışlarının kişi tarafından algılanan sırası ya da çalışma yaşamı boyunca
üstlendiği iş rolleri aşağıdakilerden hangisidir?
a) Kariyer yolları
b) İş aileleri
c) Kariyer
d) Yetkinlik
e) Terfi
4.
Aşağıdakilerden hangisi beyaz yakalı çalışanların işbaşı eğitimi olarak
tanımlanır?
a) Mentorluk
b) Performans değerlendirme
c) Koçluk
d) Çıraklık eğtimi
e) Hiçbiri
5. Çalışanlar kariyerlerinin hangi evresinde kariyer platosu
olgusunu yaşarlar?
a) Araştırma evresi
b) Yerleşme evresi
c) Orta kariyer evresi
d) Koruma evresi
e) Düşüş
evresi
6. “Kişinin iş
bulabilmesi, bulabilmesi, bulduğu işte kalabilmesi, ve gerektiğinde iş ya da iş
kolları arası geçiş yapabilmesi” aşağıdakilerden hangisidir?
a) İş zenginleştirme
b) Kariyer ilerlemesi
c) Terfi
d) İstihdam
edilebilirlik
e) Yatay hareketlilik
7. Güncel kariyer
yaklaşımlarından “farklı işverenler arası hareketliliği” ifade eden yaklaşım
aşağıdakilerden hangisidir?
a) Değişken kariyer
yaklaşımı
b) Şirket sonrası
kariyer yaklaşımı
c) Sınırsız kariyer
yaklaşımı
d) Kariyer çapası
yaklaşımı
e) Portföy kariyer
yaklaşımı
8. Aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
a) Günümüzde
çalışanlar kedilerine kariyer geleceği görmedikleri işletmelerde uzun süre
çalışmalarını sürdürmemektedirler.
b) Çalışanlar
günümüzde kariyer beklentilerini gerçekleştirmek için işlev, meslek, coğrafi
bölge ya da sektör değiştirebilmektedirler.
c) Kişilerin günümüzde
iş-yaşam dengesi konusuna daha fazla önem vermesi kariyeryönelimlerini de
etkilemektedir.
d) Günümüzde
işletmelerdeki iş yapılış biçimleri de kişilerin kariyer yönelimlerini
etkilemektedir.
e) Günümüzde çalışanların kariyer başarısında işletmelerin
sorumluluğu geçmişe nazaran artmıştır.
9. Aşağıdakilerden
hangisi Edgar Schein’ın kariyer çapası ayrımına dâhil değildir?
a) Teknik/fonksiyonel
yetkinlik
b) Yönetsel yetkinlik
c) Kurumsal yetkinlik
d) Yaratıcılık
e) Özerklik ve bağımsızlık
10. “Yüksek
potansiyeli olan işgörenlerin temin, seçim, eğitim-geliştirme, değerlendirme,
terfi ve işte kalmalarının sağlanması süreci” aşağıdakilerden hangisidir?
a) İnsan Kaynakları
Yönetimi
b) Kariyer Yönetimi
c) Yedekleme Yönetimi
d) Yetenek Yönetimi
e) Performans Yönetimi
Cevap
Anahtarı:
1.B, 2.C, 3.C, 4.C, 5.B, 6.D, 7.C, 8.E, 9.C, 10.D
İş Değerlendirmesi
ünite 8
Özet
İş değerlendirmede, işgörenlerden bağımsız olarak işler
değerlenir. Bu nedenle, değerlenen işlerde çalışan işgörenlerin nitelik ve
performansları, iş değerlemede dikkate alınmaz.
İş değerleme, İş değerlemesi diye de adlandırılan “İş değerlendirmesi”, çoğunlukla işin değeriyle o işte
çalışanların ücretlerinin uyumlu olmasını sağlamak amacıyla yapılır.
İş değerlemesi; hazırlık ve plânlama, İş analizleri, işlerin
değerlenmesi aşamalarından oluşan bir süreçtir.
İşlerin değeri; iş analizleriyle hazırlanan iş tanımları ve
iş gereklerine göre belirlenir. İş değerleme amacıyla hazırlanan iş tanım ve
gereklerinde, değerleme için gerekli bilgiler yer almalıdır.
İş değerlendirme öncesinde örgütün reorganizasyon ihtiyacı
olup olmadığı gözden geçirilmelidir. Varsa, örgüt yapısı ve bu yapı içindeki
işler yeniden yapılandırılmalı ve iş değerlemesi reorganizasyon sonrasındaki
işler ve iş tanımları esas alınarak yapılmalıdır.
İş (job): Bir kişi tarafından üstlenilen ve genellikle birbiriyle
ilişkili olan görevler topluluğudur. Örneğin, “muhasebe müdürlüğü”, diğerlerinden
farklı görevleri içeren bir iştir.
Görev (task): Özel amaç veya sonuçları olan ve işi oluşturan temel
parçalardır. Örneğin, “müşterilere doğru bilgiler vermek” bir görevdir.
İş ailesi (Job family): Birbiriyle yakından ilgili ve içerik bakımdan benzer
işler grubudur. Bu kavram, bazen “iş veya kariyer ailesi” ve “meslek”
terimleriyle geçişimli olarak ta kullanılır. Pazarlama, İnsan kaynakları,
finans, mühendislik vb. benzer içerikte işleri içeren iş aileleri; bazen de
meslekler olarak kabul edilir.
Meslek (occupation): Birbiriyle ilişkili ve içerikleri genel olarak benzer olan
işler grubu.
Türkiye’de kamu kesimindeki “memuriyet işleri”nde çalışan
kamu görevlileri için uygulanan “sınıflandırma/ dereceleme sistemi”, 1950’lerden itibaren ve en son 1990’lı
ve 2000’li yıllardaki “iş (kadro)” odaklı sınıflandırma girişimlerine rağmen,
esas olarak kişi odaklı bir personel sınıflandırma/kariyer (rütbe) sistemidir
(Ayman ve Güler, 2005: 194-195). Bu sistem içinde de hizmetler (işler), ana
gruplar itibarıyla bir “sınıflandırma”ya tabi tutulmuş olmakla birlikte, bu
sınıflandırma, kamu hizmetlerini ve görevlilerini gruplara ayırmaktan ibaret
olup, söz konusu hizmetler arası bir önem hiyerarşisini (sıralamasını)
yansıtmaz.
Puan yönteminde, kullanılacak iş tanımları, belirlenen
değerleme faktörleriyle ilgili bilgileri içerir şekilde daha ayrıntılı olarak
hazırlanmalıdır.
İş değerleme sonucunda elde edilen iş yapısındaki her bir
farklı iş kademesi için farklı ücret düzeyleri belirlenerek ücret yapısı oluşturulur.Ücret yapısı, işlerin
göreli değerine göre ücretlendirme için kullanılabilecek yararlı bir araçtır.
•İş değerlendirmesi,
işlerin göreli değerlerinin belirlenmesi sürecidir. Bu süreçte önce iş
analizleri yapılarak değerlenecek işler işlere ait iş tanım ve gerekleri
hazırlanır. Daha sonra bu tanımlar ile seçilen yönteme göre işler değerlenir.
•Temel iş değerleme
yöntemleri; Sıralama, Sınıflandırma, Puan ve Faktör karşılaştırma yöntemi
şeklinde sıralanabilir. Bunlardan ilk ikisi, sayısal olmayan(nitel); son ikisi
ise sayısal(nicel) yöntemlerdir. Sayısal yöntemler, daha fazla emek ve uzmanlık
gerektirmekle birlikte, daha doğru değerleme imkanı sunar. Diğer yöntemlerse,
fazlaca uzmanlık ve maliyet gerektirmeyen basit yöntemlerdir. Ancak bu
yöntemler, değerleme hatalarına daha açıktır.
•İş değerlemesinin en
önemli amacı, "eşit değerde işe eşit ücret" ilkesini hayata
geçirmektir. Bu amaç doğrultusunda, işlerin belirlenen göreli değerlerine uygun
olarak, o işlerde çalışan kişilere ödenecek temel ücret veya maaş düzeyleri
belirlenir. Böylece, "ücret adaleti" ve buna bağlı olarak ta
işgörenlerin memnuniyet ve bağlılıklarının sağlanması hedeflenir.
•İş değerlemesi
sonunda, göreli değerleri bakımından işlerin tekli veya gruplar halinde sırası
elde edilir. Kısaca, "iş yapısı(hiyerarşisi)" olarak adlandırılan bu
sıralamaya göre de o işlerde çalışan işgörenlere ödenecek ücretler belirlenir.
•İş yapısındaki her
bir iş sırası veya kademesi için farklı ücret düzey veya aralıkları
belirlenerek, ücret yapısı oluşturulur.
•İş değerlemesi, bilimsel ve adaletli bir "işe dayalı
ücretlendirme" için zorunlu bir çalışmadır.
Ödev
•Çalıştığınız veya ulaşabileceğiniz bir işyerinden
seçeceğiniz en az beş işi analiz edip iş tanımlarını çıkardıktan sonra
yöntemlerden birine göre değerleyiniz ve bu çalışmada yaptıklarınızı ve
sonuçları yazılı olarak raporlandırınız
•Hazırladığınız ödevi sistemde ilgili ünite başlığı altında
yer alan “ödev” bölümüne yükleyebilirsiniz.
DEĞERLENDİRME SORULARI1. İş değerlemesinin en uygun tanımı,
aşağıdakilerden hangisidir?
a) İşlerin göreli değerini belirleme sürecidir.
b) İşlerin tehlike düzeyini belirleme işlemidir.
c) İşlerin ücretlerini belirleme işlemidir.
d) Bir işin ne ölçüde başarılı şekilde yerine getirildiğini
belirleme işlemidir.
e) Kişilerin iş başarısı açısından karşılaştırılması
sürecidir.
2. İş değerlemesi çoğunlukla hangi amaç için yapılır?
a) İş tanımları ve iş gereklerini hazırlamak
b) İşgörenlerin eğitim ihtiyacını belirlemek
c) İşgörenlerin başarı düzeylerini belirlemek
d) İşlerin göreli önemiyle uyumlu ücretlendirme için
e) İş koşullarını daha güvenli hâle getirmek.
3. İşleri değerlemek için aşağıdakilerden hangisinin önceden
yapılmış olması gerekir?
a) Piyasa ücret araştırması
b) İş analizleri ve iş tanımları
c) Performans değerleme
d) İş sıralaması
e) İnsan kaynakları plânlaması
4. Aşağıdakilerden hangisi sayısal iş değerlendirme
yöntemleridir?
a) Sıralama-sınıflandırma
b) Sıralama-Puan
c) Sınıflandırma-faktör karşılaştırma
d) Sıralama-Faktör karşılaştırma
e) Puan-faktör karşılaştırma
5. Aşağıdaki yöntemlerden hangisi işlerin tek tek
ücretlendirilmesinde uygun sonuç vermez?
a) Sıralama
b) Sınıflama
c) Puan
d) Faktör karşılaştırma
e) Sıralama ve
sınıflandırma
6. Aşağıdaki iş
değerlendirme yöntemlerinin hangisinde “değerleme ölçeği (planı)” kullanılmaz?
a) Sıralama
b) Sınıflama
c) Puan
d) Faktör
karşılaştırma
e) Sıralama ve
sınıflandırma
7. Aşağıdakilerden
hangisi belirli faktörler yanında “faktör dereceleri”nin de kullanıldığı
yöntemlerden biridir?
a) Sıralama
b) Sınıflama
c) Puan
d) Faktör
karşılaştırma
e) Sınıflandırma ve
Faktör karşılaştırma
8. İş değerlemesi
sonunda elde edilen işlerin önem bakımından sıralanmasına ne ad verilir?
a) Ücret yapısı
b) İş yapısı(iş
hiyerarşisi)
c) Ücret doğrusu
d) İş grubu
e) Başarı sırası
9. Puan yönteminde en
çok kullanılan faktör derece sayısı kaçtır?
a) 3
b) 4
c) 5
d) 6
e) 7
10. Aşağıdakilerden
hangisi, hem işleri çok sayıda faktöre göre ayrıntılı analiz ve değerlendirmeye
imkân veren hem de çok karmaşık olmayan bir değerleme yöntemidir?
a) Sıralama,
b) Sınıflama,
c) Puan,
d) Faktör
karşılaştırma,
e) Sınıflandırma ve Faktör karşılaştırma.
Cevap
Anahtarı
1.A,2.D, 3.B, 4.E, 5.B, 6.A, 7.C, 8. B, 9.C, 10-C
Ücret Yönetimi Ünite
9
Özet
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (İLO) 95 s. Sözleşmesi’nin 1. Maddesinde
ise, ücret daha ayrıntılı olarak “yapılan veya yapılacak bir iş veya hizmet
karşılığında yazılı veya sözlü iş sözleşmesi uyarınca, bir işveren tarafından
bir işçiye her ad altında ve hangi hesaplama biçimi ile olursa olsun ödenmesi
gereken ve parasal olarak değerlendirilebilen, karşılıklı anlaşma yahut ulusal
yasalarla saptanan bedel ya da kazançtır” şeklinde tanımlanmıştır.
Ücret, para olarak, mal ve hizmet şeklinde veya hem para hem de
mal ve hizmetler şeklinde ödenebilir. Bunun yanı sıra, işgörene hesaplanma ve
ödenme şekilleri farklı nakdî ve ayni karşılıklar verilebilir. Örneğin, bir
satış personeline, her ay temel bir maaşın yanı sıra satış miktarına bağlı
olarak “prim” ve bunlara ek olarak, “yemek, yol hizmeti veya parası” ile
birtakım sosyal yardımlar da sağlanabilir. Sağlanan tüm bu karşılıkların
işgören için kazanç, işveren içinse gider veya maliyet oluşturduğu açıktır. Bu
nedenle, çoğu durumda “ücret”, çeşitli bileşenlerden oluşan bir “paket” veya
“toplam” olarak karşımıza çıkar.
ÜCRET KAVRAMLARI(I): Ücret Haddi-Ücret Geliri: Ücret haddi (pay rate), ürün ya da
zaman birimi başına belirlenen temel ücret düzeyini ifade eder. Ücret geliri =
(Ücret haddi X birim (örneğin,saat) sayısı) +Ek yararlar ve sosyal yardımlar
formülüyle hesaplanan tutardır.
Çıplak
Ücret-Giydirilmiş Ücret: Çıplak
ücret, ücret haddi kullanılarak hesaplanan “temel ücreti” ifade eder.
Giydirilmiş ücretse, buna ek olarak ödenen diğer tüm bileşenlerin toplamını ifade
eder.
Brüt
Ücret-Net Ücret:
Brüt ücret,
işverenin kasa veya hesabından çıkan tutarı; net ücret ise, kesintilerden sonra
emekçinin eline geçen tutarı ifade eder. Brüt ve net ücret, toplam ücret ve her
bir bileşen için de kullanılabilir.
ÜCRET KAVRAMLARI(II):
Parasal(nominal) Ücret-Gerçek(Reel) Ücret: Parasal ücret, ücretin geçerli para
cinsinden tutarını ifade eder. 1000 TL, 2000 ABD doları gibi. Gerçek ücretse,
parasal ücretin “satın alma gücü”nü ifade eder. Gerçek ücret, parasal ücret artışları
ile fiyat (enflasyon) artışları oranlanarak bulunur. Fiyat artışları ile ücret
artışları aynı oranda ise, gerçek ücret değişmez.
Ücret
Gideri-Ücret Maliyeti: Maliyet
ve gider(masraf) terimleri birbiri yerine de kullanılır. Ancak iki terim aslında
farklı anlamlara da gelir. Ücret gideri, ücretler için ödenen “toplam tutarı”
ifade eder. Ücret maliyeti ise, ürün birimi başına düşen “ücret gider payı”nı
ifade eder. Buna göre, ücret giderleri aynı olan iki kişiden hangisinin
verimliliği daha yüksekse, onun maliyeti daha düşüktür. Bu nedenle, ücret
maliyetlerine bakmak, daha doğrudur.
ÜCRET KAVRAMLARI(III):
Asgari
Ücret:
Asgarî
ücret(AÜ), emekçinin (ve ailesinin) geçimini asgarî seviyede de olsa
karşılamaya yetecek ve belirli bir piyasa veya ortamda verilebilecek en düşük
ücret seviyesini ifade eder. Minimum-en az ücret de denilen bu ücretin
uygulandığı yerde, daha düşük ücret uygulanamaz. Asgari ücretler; (1)Yasayla,
(2)Toplu iş sözleşmesiyle, (3)Sosyal taraf temsilcilerinden oluşan bir kurulca
tespit edilebilir. Türkiye’de AÜ; İşçi-işveren ve hükûmet(devlet)
temsilcilerinden oluşan 15 kişilik “asgari ücret tespit komisyonu” tarafından,
en geç iki yılda bir, 16 yaşından büyük ve küçük olanlar
Ücret politikaları, aşağıda örnekleri verilen önemli
konularla ilgilidir:
- Ücret
paketinin hangi bileşenlerden oluşacağı, her bir bileşenin payının ne olacağı,
- Temel ücret
yapısının hangi kritere dayalı ve nasıl olacağı,
-
Ücret-performans ilişkisi (işgören katkılarının ücret nasıl yansıtılacağı),
- İşgörenlerin
ücretlerinin neye göre ve nasıl hesaplanacağı ve ödeneceği(ücret sistemi),
- Piyasa
ortalamalarına göre işletmenin ücret düzeylerinin nasıl olacağı(düşük-eşit
yüksek),
-Ücret
yönetimi sisteminin kimler tarafından nasıl yönetileceği,
- Ücretleme
konusunda “açıklık” mı yoksa “gizlilik” ilkesinin mi geçerli olacağı.
Bireysel ücretlerin yapıya uydurulması yanında “yapıya uygun
olarak sürdürülmesi” de gerekir. Bu durum, özellikle yaygın olan ücret bandı
veya aralığı içeren yapılarda bireyler arası ücret farklılaştırmasının neye
göre ve nasıl yapılacağını gündeme getirir.
Performansa dayalı ücret artışları, iki şekilde uygulanabilir:
(1)Temel maaşta kalıcı artış,
(2)Dönemlik-geçici- performans zamları.
İlkinde yapılan zam maaşı kalıcı olarak yükseltir.
İkincisinde ise, performans artışı; temel ücrette kalıcı bir yükselmeye yol
açmaz, sonraki artış dönemine kadar ödenen bir ek ödeme gibidir.
Ücret sistemleri ücretlerin belirlenmesi, hesaplanması ve
ödenmesine dair plânlardır. Ücret sistemleri bir veya birden fazla bileşenin
hesaplanması ve ödenmesiyle ilgili planlar şeklinde olabilir. Bununla birlikte,
ücret sistemleri denilince ilk akla gelen doğrudan ücretler’le ilgili
planlardır.
•Ücret, işgörenlerin
emeğinin karşılığı olup, çoğu durumda çeşitli ücret bileşenlerinden oluşan bir
toplamı(paketi) ifade eder. Toplam ücret; temel(kök) ücret, değişken ücret ile
ek yarar ve sosyal yardımlardan oluşur. Ücret; örgütler/işverenler, işgörenler,
hükümet, toplum.. açısından önemli bir faktördür.
•Ücret yönetimi
(ücretlendirme), insan kaynakları yönetiminin önemli bir işlevidir.
•Ücret yönetimi,
işletmenin amaç ve stratejilerine uygun ücret ve ödül sistemlerinin kurulmasını
ve uygulanmasını içerir. Bu süreçte, ücret politikalarının belirlenmesi, temel
ücret yapısının oluşturulması, ücret sistemlerinin tasarımlanması, ücretleme
konusundaki görevlerin belirlenmesi; sonra da bu şekilde oluşturulan ücret
yönetimi sisteminin uygulanması söz konusudur.
•Ücretlendirmede amaç,
gerek duyulan sayı ve nitelikte işgörenin işletmeye çekilmesi, bağlılık, tatmin
ve motivasyonlarının sağlanması, böylece performanslarının geliştirilmesidir.
Ücret maliyetlerini kontol ile yasal ve diğer gereklere uymak ta ücretlemenin
amaçları arasındadır. Hizmet sektörünün gelişmesi, rekabetin artması gibi
birçok değişme, ücret yönetiminin önemini artırmaktadır.
•Ücret poltika,sistem ve uygulamaları; örgütün genel amaç ve
stratejilerine uygun ve katkı sağlar olmalıdır. Bunun için, ücretlerin hem işin
hem de kişinin (potansiyel ve performans) değerine uygun olması gerekir.
DEĞERLENDİRME
SORULARI1.
Aşağıdakilerden hangisi, ücret bileşenlerinden biri değildir?
a) Temel ücret
b) Performans ücreti (değişken ücret)
c) Yönetim tarzı
d) Ek yararlar
e) Sosyal yardımlar
2. Ücret, işgörenler açısından asıl ……. ; işverenler
açısından da önemli bir……..olduğu için önemlidir. Cümledeki boşlukları uygun
şekilde tamamlayacak olan seçenek aşağıdakilerden hangisidir?
a) Kazanç- Gelir
b) Geçim kaynağı-maliyet
c) Kâr-Zarar
d) Gider-Gelir
e) Maliyet-Kazanç
3. Aşağıdakilerden hangisi, ücret yönetiminin amaçlarından
biri değildir?
a) İşgörenleri işletmeye çekmek
b) İşgücü devrini artırmak
c) İşgörenlerin bağlılığını artırmak
d) Performansı artırmak
e) Maliyetleri kontrol etmek
4. Ücret yapıları genellikle aşağıdakilerden hangisine
dayalıdır?
a) İşin değeri
b) İşgörenin performansı
c) Piyasa ücret düzeyleri
d) Enflasyon oranı
e) Millî gelir artışı
5. Aşağıdaki ücret yapılarından hangisi uygulamada daha
yaygın olarak kullanılmaktadır?
a) Nokta ücretleme
b) Tekil iş ücret aralıkları
c) Basamak tipi
d) Braket/Band tipi
e) Geniş Band yapısı
6. İş yapısı, aşağıdakilerden hangisini gösterir?
a) İş ortamının güvenli olup olmadığını
b) İşlerin değer bakımından sırasını
c) İşyerinin nasıl organize olduğunu
d) Ücret aralıklarının geniş mi, dar mı olduğunu
e) Ücret
düzeylerinin yüksekliğini
7. Geleneksel zamana
dayalı ücret sisteminde, ücret geliri neye bağlı olarak artar?
a) Kişinin
performansına göre
b) Birim zamandaki
verimliliğine göre
c) Kaliteli iş yapmaya
göre
d) Çalışma süresinin
uzunluğuna göre
e) Müşteri
memnuniyetine göre
8. Performansa dayalı
teşvikli sistemler, ………….uygulanamaz? Cümledeki boşlukları uygun şekilde
tamamlayacak olan seçenek aşağıdakilerden hangisidir?
a) Temel ücret belirli
değilse
b) Maaş garantisi
yoksa
c) Ücret düzeyleri
yüksekse
d) Performans
ölçülebilir ise
e) Performans
ölçülemez ise
9. İş sonuçlarının
ölçülemediği, işin çok hassas olduğu, kullanılan malzeme ve araçların da çok
değerli olduğu durumlarda, hangi ücret sistemi uygundur?
a) Zaman ücret sistemi
b) Parçabaşı sistem
c) Zaman akordu
d) Grup prim sistemi
e) Bireysel prim sistemi
10. Aşağıdaki ücret sistemlerinin hangisinde, ücret paketi
içinde
“değişken/ performans ücreti” ne yer verilmemiştir?
a) Zaman ücret
sistemi,
b) Para/parça akordu,
c) Zaman akordu,
d) Bireysel prim,
e) Grup Primi
Cevap
Anahtarı
1.C, 2.B, 3.C, 4.A, 5.D, 6.B, 7.D, 8.E, 9.A, 10.A
İşletmelerde Endüstri İlişkileri Ünite 10
Özet
Günümüzde endüstri ilişkileri önemli bir insan kaynakları
fonksiyonu haline gelmiş ve işletmeler insan kaynaklarını yönetirken, endüstri
ilişkilerine ilişkin toplumun benimsediği model ve buna bağlı olarak çizilen
yasal çerçeve içinde hareket etmek durumunda kalmışlardır.
Endüstri ilişkileri, işçilerle işverenlerin ve bu grupların
devletin ilgili organları arasındaki ilişkileri düzenleyen bir disiplindir.
Yukarıda sözü edilen değişimler endüstri devrimine zemin
hazırlarken, buharlı makinanın bulunuşu, sanayileşmeye adım atılmasında en
önemli faktör olmuştur.
Özellikle ortaçağın ilk yarısında ticaretin ve zanaatın
gelişmeye başladığı ve bu gelişmede ise o dönemin ekonomisinin temeli olan
loncaların önemli etkileri olduğu görülmektedir.
Osmanlı döneminde sendikacılık hareketinin 1871 yılında
Ameleperver cemiyetinin kurulmasıyla başladığı görüşü kabul görmektedir.
Sendikaların örgütlenme düzeyi ilk kademe örgütleri ve üst
kademe örgütleri olarak iki grupta toplanabilir.
Sendika özgürlüğü bireysel sendika özgürlüğü ve toplu sendika
özgürlüğü olmak üzere iki şekilde ele alınabilir.
Sendikalar Kanunu’nda sendikaların oluşturmakla yükümlü
oldukları organlar; genel kurul, yönetim kurulu, denetleme ve disiplinkurulu
olarak belirlenmiştir.
Sendikaların amaçlarını genel olarak, üyelerinin ekonomik,
sosyal ve kültürel alanda haklarını, çıkarlarını korumak ve iyileştirmek
suretiyle, onların refah düzeylerini yükseltmek olarak belirtilebilir.
Ülkemizde sendikaların faaliyetlerini yasal çerçevesi esas
alarak 2 grupta toplamak mümkündür. Bunlar çalışma hayatına ilişkin ve
toplumsal hayata ilişkin faaliyetlerdir.
Demokratik ülkelerde sendika özgürlüğü gereği işçi ve işverenlere
serbestçe sendika kurma hakkı tanındığı gibi, bu sendikalara üye olma
serbestisi de sağlanmıştır.
Sendikaların faaliyetlerinin durdurulması için, yasal
düzenlemede öngörülen hallerden birinin varlığı gerekir.
Toplu pazarlığın amacı ise, yönetimin, sendika
temsilcilerinin ve sendika üyelerinin üzerinde hem fikir olabileceği bir
anlaşma yapmak olarak belirtilebilir.
Toplu iş sözleşmesi için yetki belgesi alındıktan sonraki 15
gün içinde sendika karşı tarafa görüşmek için çağrı yapmak zorundadır.
Ülkemizdeki yasal düzenlemeye göre, sendikalar işkolu esasına
göre kurulmuş olmakla birlikte, toplu iş sözleşmesi işyeri esasına göre
yapılır.
Kural olarak toplu iş sözleşmesinden, o işyerinde çalışan ve
taraf sendikaya üye olan işçiler faydalanır.
Barışçı çözüm yolları, uyuşmazlığın tarafsız bir kişi ya da
kurul tarafından çözülmesi esasına dayanır.
Arabuluculuk ülkemizdeki yasal düzenlemede bir barışçı çözüm
yolu olarak düzenlenmiştir.
Toplu iş uyuşmazlıklarının çözümü için başvurulan diğer
barışçı çözüm yolu ise tahkimdir.
Genel anlamda grev, uyuşmazlığın çözümü için işçilerin
topluca işi bırakmasıdır.
Grev kararı alabilmek için işçi sendikasının görevli makam
tarafından kendisine ulaştırılan uyuşmazlık tutanağını aldıktan sonra en az 6
işgünü beklemesi gerekir.
İşveren kanuni bir greve katılan veya katılmayı teşvik eden
işçilerin iş sözleşmelerini sona erdiremez.
•Özellikle bilgi
çağında yaşadığımız günümüzde, işletmelerin insan kaynağına yükledikleri önem,
insan kaynakları yönetiminin fonksiyon ve faaliyetlerinin kapsamının
genişlemesine neden olmuştur. Bu fonksiyonlardan biri de endüstri
ilişkileridir. Her ne kadar endüstri ilişkileri deyince, akla ilk olarak işçi-
işveren ilişkilerini düzenleyen sistem gelmekte ve bu sitem içinde, hem bireysel,
hem de toplu düzeyde işçi- işveren ilişkileri yer olmakta ise de, genellikle
konunun bireysel yönü, daha çok iş hukuku çerçevesi içinde yer almaktadır. Bu
bağlamda endüstri ilişkileri işçi-işveren ve dolaylı olarak devlet ilişkilerini
toplu düzeyde inceleyen bir disiplin olarak düşünülmektedir. Endüstri
ilişkilerinin başlangıcı sanayi devrimine dayanmakta ve bunun öncesinde tekli
üretim yapan küçük işletmelerde işçi-işveren ilişkileri, usta-kalfa-çırak
ilişkileri şeklinde görülmekteydi. Ancak endüstri devrimi ile birlikte çoklu
üretime geçilmesi, bir işverenin yanında çok fazla sayıda işçinin istihdam
edilmesi, bu ilişkilerin içeriğini değiştirmiş ve işçiler güçlü olan işverenin
karşısına birlik olarak çıkmak istemişlerdir. Bu durum işçi-işveren ilişkilerinin
sendikal düzene taşınmasına neden olmuş, dolayısıyla pek çok düzenlemeyi de
beraberinde getirmiş ve toplu- işçi-işveren ilişkilerinin yasal çerçevesi
çizilmiştir.
•Bu bölümünde ilk olarak, endüstri ilişkileri kavramı,
sistemi ve sistemin unsurları incelenmiştir. Toplu düzeydeki işçi işveren
ilişkilerinin temelini sendikalar ve toplu iş sözleşmesi oluşturur. Burada
öncelikle sendika kavramı ve türleri, sendikaların kuruluşu, işleyişi, sona
ermesi ve sendika üyeliği açıklanmıştır. Daha sonra toplu pazarlık süreci
içinde; toplu iş sözleşmesi yapma ehliyeti ve yetkisi, toplu iş sözleşmesinin
imzalanması, uygulanması, toplu iş uyuşmazlıkları ve çözüm yolları
anlatılmıştır.
DEĞERLENDİRME
SORULARI
1. Aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
a) Bakanlar Kurulu grev ve lokavtı 2 ay süre ile
erteleyebilir.
b) Geçici grev ve lokavt yasağı Bakanlar Kurulu tarafından
ençok 6 ay süre ile konulabilir.
c) Geçici grev ve lokavt yasağı süresince taraflar aralarında
anlaşamamışlar ise; uyuşmazlık mutlaka Yüksek Hakem Kurulu tarafından
çözümlenir.
d) Erteleme süresi içinde uyuşmazlık, Çalışma Bakanı
tarafından kesin olarak çözülür.
e) Bakanlar
Kurulu grev ve lokavtı en çok 6 ay süre ile erteleyebilir.
2. Grev kararının aşağıdakilerden sürelerden hangisine
uyularak alınması gerekir?
a) Toplu görüşmeler başladıktan sonra, taraflar 60 gün
geçmesine rağmen aralarında anlaşamadıkları takdirde sendika grev kararı
alabilir.
b) Arabuluculuk aşamasından geçtikten sonra hemen grev kararı
alabilirler.
c) Arabuluculuk tutanağı eline geçen sendika 6 işgünü
bekleyerek, bundan sonraki 6 işgünü içinde grev kararı alır.
d) Arabuluculuk tutanağı eline geçen sendika, bundan sonraki
6 işgünü içinde grev kararı alır.
e) Grev kararı
uyuşmazlık başladıktan 30 gün sonra alınabilir.
3. İşyerinde
yürürlükte olan bir toplu iş sözleşmesi var ise; bu sona Erdiğinde yenisini
yapmak için yetki başvurusu, toplu iş sözleşmesinin bitiminden önceki ;
a) 30 gün içinde;
b) 60gün içinde;
c) 90 gün içinde;
d) 120 gün içinde;
e) 150 gün
içinde yapılır.
4. Aşağıdakilerden
hangisi doğrudur?
a) Sendikalar
Kanunu’nda bir sendikanın kurulabilmesi için gerekli asgari kurucu sayısına
ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır.
b) Bir işçinin sendika
kurucusu olabilmesi için sendikanın kurulacağı işkolunda en az 5 yıldır
çalışıyor olması gerekmektedir.
c) Gıda işkolunda
çalışan bir işçi, dokuma işkolunda kurulan bir sendikanın kurucusu olabilir.
d) İşçi sendikası
kurucusu olabilmek için, işçi statüsünde çalışmanın dışında hiçbir şart
aranmaz.
e) Sendikanın kurulabilmesi için Çalışma Bakanlığı’ndan izin
almak gerekir.
5. Toplu iş sözleşmesi yapmak için Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı’na öbaşvurmak suretiyle bir veya birden çok işyeri için yetki belgesi
alan işçi sendikası, yetki belgesini aldığı tarihten itibaren;
a) 6 işgünü içinde,
b) 3 işgünü içinde,
c) 15 gün içinde,
d) 1 ay içinde,
e) 60 gün içinde karşı
tarafı toplu görüşmeye çağırmak zorundadır.
6. Aşağıdakilerden
hangisi doğrudur?
a) Aynı işkolunda
faaliyet gösteren aynı işverene ait birden fazla işyeri için, istenirse tek bir
toplu iş sözleşmesi yapılabilir.
b) a şıkkında sözü
edilen sözleşmelere “grup toplu iş sözleşmesi” denir.
c) İşletme toplu iş
sözleşmelerinde, yetki aşamasında işyerindeki salt çoğunluk hesaplanırken tüm
işyerleri bir bütün olarak ele alınır.
d) İşkolu
sendikalarının, işkolu düzeyinde toplu iş sözleşmesi yapma zorunluluğu vardır.
e) İşkolu sendikaları,
2 veya daha fazla işyeri sendikasından oluşur.
7. Metal işkolunda
faaliyet gösteren bir işyerinde çalışan aşçı;
a) Metal işkolunda
kurulu bir işçi sendikasına;
b) Gıda işkolunda
kurulu bir işçi sendikasına;
c) Gıda veya metal
işkolunda kurulu sendikalardan birine;
d) Hem gıda, hem de
metal işkolunda kurulu sendikaya,
e) Herhangi bir işkolunda kurulu işçi sendikasına üye
olabilir.
8. İşçi sendikası ve
işveren tarafının toplu iş sözleşmesinde kararlaştırdıkları ücretin işverence,
işletmenin bir bölümünde çalışan işçilere eksik ödenmesi sonucunda ortaya çıkan
uyuşmazlık aşağıdakilerden hangisidir?
a) Toplu hak
uyuşmazlığı
b) Bireysel hak
uyuşmazlığı
c) Toplu menfaat
uyuşmazlığı
d) Bireysel menfaat
uyuşmazlığı
e) Toplu ve bireysel menfaat uyuşmazlığı
9. Aşağıdakilerden hangisi grev ve lokavt yasağı kapsamında
yer almaz?
a) Can ve mal kurtarma
işleri,
b) Cenaze ve tekfin
işleri,
c) İlaç üreten
işyerleri,
d) Banka ve noterlik
hizmetleri
e) Kamu kuruluşlarınca
yürütülen itfaiye, şehir içi deniz, kara ve demiryolu ve diğer raylı toplu
yolcu ulaştırma hizmetleri.
10. Aşağıdakilerden
hangisi işçi sendikasına üye olamaz?
a) 16 yaşını
doldurmamış çıraklar,
b) 18 yaşını
doldurmamış işçiler,
c) İnsan kaynakları
müdürü,
d) Üretim şefi,
e) Muhasebe müdürü.
Cevap
Anahtarı
1.A, 2.C, 3.D, 4.A, 5.C, 6.C, 7.A, 8.A, 9.C, 10.A
İnsan Kaynakları Yönetimi ve Hukuk ÜNİTE 11
Özet
Ülkemizde sosyal devlet anlayışı içerisinde, işverene karşı
nispeten güçsüz olan işçinin korunması ilke ve düşüncesinden hareketle,
devletin yasal düzenlemeler yoluyla en çok müdahale ettiği konulardan biri
işçi-işveren ilişkileridir.
X teorisi(tembel, sorumluluk almayan insan) yerine, Y
teorisinin (sorumluluk alan, işinin sahibi insan) kabul görmesi, emeğe olan
bakışı değiştirmiş, buna bağlı olarak işletmelerde insan faktörünün etkin bir
şekilde yönetilmesi gündeme gelmiştir.
Yasal düzenlemelerdeki çalışma süreleri, fazla çalışmanın
sınırları, dinlenme süreleri, işgücü arzının sınırlarını da belirlemektedir.
Dolayısıyla işgücü talebi, emeğin arz ettiği işgücüne bağlı olarak oluşur.
İş güvenliği ile ilgili yasal düzenlemede işçilere eğitim
verme zorunluluğunun getirilmiş olması, eğitim faaliyetlerinde bu konudaki
yasal zorunluluğu açıkça ortaya koymakta ve işletmeleri bu konuda yükümlü
tutmaktadır.
İşletmelerde PYS sistemi oluşturması yasal bir zorunluluk
olmamakla birlikte, bunun ölçümünün yasal sonuçlar doğurması nedeniyle,
gereklilik hâline gelmiştir.
İşletmelerde iş güvenliği kurullarının oluşumu, sağlığı
tehdit eden koşullarda işçiye çalışmama hakkının verilmesi, işyerinin kapatılması
ve daha pek çok konu yasal çerçevede belirlenmiştir.
İşçi gerçek kişi olmak zorundadır. Ayrıca aralarında geçerli
bir iş sözleşmesi olmasa da bir gerçek kişinin işverene bağlı olarak ücret
gerektiren bir iş yapması, aralarında kurulan geçerli iş ilişkisi olması
nedeniyle ona işçi niteliği kazandırır.
İşveren olmak için mutlaka işçi çalıştırıyor olmak, yani iş
sözleşmesinin diğer tarafı olmak gerekir.
Bir kişinin işveren vekili sıfatını taşıması, işçi olarak
haklarını ve sorumluluklarını ortadan kaldırmaz. (İ.K.2/6).
Alt işveren, asıl işverenin işyerinde çalışırken, asıl
işverenin işten çıkardığı işçilerini işe alarak çalıştırmaya devam etmesi
halinde haklarında bir kısıtlama yapamaz.
İşyeri teknik bir amaca(üretim ya da hizmetin görülmesi)
hizmet eder. İşletme ise iktisadi bir amaca(kar etmek) hizmet eder. Bir işletme
bir veya daha fazla işyerinden oluşabilir.
Çalışma hayatında esas olan ve belirsiz süreli iş sözleşmesi
olup, bu sözleşme türü, işçiyi koruyucu kurallar içermektedir. Ancak bazı
durumlarda sözleşmenin belirli süreli olması gerekebilir.
Geçici iş ilişkisi iş aracılığı ile karıştırılmamalıdır.
Çünkü aracılıkta, iş arayan kişi, aracıya iş sözleşmesi ile bağlı değildir. Bu
ilişkide kazanç amacı güdülmemektedir.
İş sözleşmesi yapma özgürlüğü, kural olarak işçi ve işverenin
istedikleri işçi ve işverenle iş sözleşmesi yapmakta serbest olmasını ifade
eder.
Çocuk ve genç işçiler gibi, özel istihdam grubu sayılan kadın
işçileri korumak için, İş Kanunu kadın işçilerle yapılacak olan iş sözleşmelerine
de bazı sınırlamalar getirmiştir.
Yasal düzenleme ile işverene, ekonomik, yapısal, teknolojik
nedenlerle İş Kanunu’nda belirlenen prosedüre uygun olarak toplu işten çıkartma
olanağı tanınmıştır.
Tarafların iş sözleşmesi yapma ehliyeti ile ilgili eksiklikler,
hukuka ve ahlaka aykırı olarak yapılan iş sözleşmeleri, iş sözleşmesinin
şekline ilişkin bazı eksiklikler, sözleşmenin geçersiz olması(iş sözleşmesinin
butlanı) sonucunu doğurur.
İş sözleşmesi, bir ücret karşılığında “iş yapmak” esasına
dayalı olarak kurulduğuna göre, işçinin temel borcu “iş görme” borcudur.
İşveren, iş sözleşmesiyle bağlandığında ise; işçiye karşı;
ücret ödeme, işçiyi koruma, eşit işlem yapma ve diğer borçlar adı altında
sayabileceğimiz, borçlarla yükümlü olur.
İşçiyi koruma borcu: İşverenin işçiyi koruma borcu, işçinin
sadakat borcuna karşılığı olan bir borçtur. Bu borç, işçinin kişiliğin, sağlık
ve güvenliğinin, mal ve eşyalarının işveren tarafından korunmasını içerir.
Ücretlerin ödenmesinde işveren mutlak olarak eşit işlem yapma
borcuna uymak zorunda değildir. Şüphesiz çalışanların nitelikleri, yaptıkları
işlerin zorluğu ve yüklendikleri sorumluluklar farklı ücret vermeyi gerektirir.
Belirli süreli iş sözleşmelerinde, sürenin dolması bu iş
sözleşmesine konu olan işin tamamlanması ile iş sözleşmesi sona erer.
İş güvencesi esas itibariyle taraflar arasındaki çalışma
ilişkisini korumak ve işçinin işini güvence altına almak anlamını taşır.
Kendisine yapılan feshin geçerli nedene dayanmadığını iddia
eden işçi, 1 ay içinde iş mahkemesine işe iade davası açabilir. Eğer mahkeme
feshin geçersiz olduğuna karar verirse, işçiyi işe iade eder.
Ayrıca işçinin kendi kusuru ve kastı dışında bir kaza
geçirmesi ya da hastalanması halinde, işçinin devamsızlığının kendine ait 17.
Maddede belirtilen bildirim sürelerini 6 hafta aşması halinde işveren iş
sözleşmesini feshedebilir.
İş Kanunu’nda açıkça düzenlenmemiş olmasına rağmen,
uygulamada işveren tarafından işçinin alacak hiçbir hakkı kalmadığına dair,
işçiden bir belge alındığı görülmektedir.
Ülkemizde haftalık azami çalışma süresi 45 saat olarak
belirlenmiştir. İşyerlerinde haftalık 45 saatin altında çalışma süresi
uygulanabilir, ancak bunun üzerinde bir çalışma süresi uygulanması mümkün
değildir.
İşveren günlük çalışmanın başlangıç ve bitiş saatlerini
işçilere duyurmakla yükümlüdür. Farklı işçiler için farklı başlangıç ve bitiş
saatleri düzenlenmesinde bir sakınca yoktur (İ.K.67/ 1,2.).
İş hayatında bazen işletmelerin aralıksız ya da günlük
çalışma süresinden daha uzun çalışma ihtiyacı karşısında, bazı işlerde gece
çalışılması gerekebilir.
Yıllık ücretli izne hak kazanabilmek için ilk koşul, en az 1
yıl çalışmış olmaktır.
İş sözleşmesi sona erdiğinde, işçinin hak edipte kullanmadığı
yıllık ücretli izin sürelerine ait ücret işçiye ödenir (İ.K. 59/1).
•Günümüzde
işletmelerin en önemli fonksiyonlarından biri haline gelen insan kaynakları
yönetiminin ortaya çıkışı sanayi devrimine kadar dayanır. Sanayii devrimi
öncesi, daha çok el ile üretimin gerçekleştirildiği küçük işletmelerde pek
sorun teşkil etmeyen işçi-işveren ilişkileri, büyüyen ve gelişen işletmelerle
birlikte, karmaşık bir yapıya sahip olmuş ve bu ilişkiler farklı bir boyuta
taşınmıştır. Bir işverenin yanında çok fazla sayıda işçi istihdam edilmesi,
önce bu ilişkilerin sendikal düzene taşınmasına neden olmuştur. Ve zaman
içerisinde işgücünün verimlilik üzerindeki öneminin anlaşılması, insan
kaynakları yönetiminin fonksiyonlarının buna göre düzenlenmesi sonucunu
doğurmuştur. Bunun yanı sıra, değişen ve gelişen işçi-işveren ilişkilerinin,
devlet tarafından yasal çerçevesi çizilmiş ve bu çerçevede gün geçtikçe artan
bir şekilde işçiyi koruyucu düzenlemelere yer verilmiştir. İnsan kaynakları
yönetimi bir yandan işçiyi motive ederek daha iyi çalıştırmanın yollarını
ararken, diğer yandan bu yasal çerçeve içinde hareket etmek durumunda
kalmıştır.
•Bu çerçevede işçi-işveren ilişkileri, insan kaynakları
yönetiminin çok önemli bir fonksiyonu haline gelmiştir. Bu bölümde, insan
kaynakları yönetiminin bu fonksiyonunun faaliyetlerini anlayabilmek için,
öncelikle insan kaynakları fonksiyonları ve iş hukuku ilişkisi ile
etkileşimleri incelenmiştir. Daha sonra iş hukukundaki işçi, işveren, işveren
vekili, alt işveren, işyeri, işletme kavramları hakkında bilgi verilmiştir. Bu
bölümün asıl konusunu ise, iş sözleşmesinin yapılması, sona ermesi ve sona
ermesinin sonuçları oluşturmaktadır. Çalışma yaşamında iş sözleşmesi çok önemli
bir kavramdır. Bireysel düzeydeki işçi işveren ilişkileri bu sözleşmeye
dayanmaktır. Bu bölümde iş sözleşmesinin tanımı ve türleri hakkında bilgi
verilmiş, iş sözleşmesinin yapılması ve sınırları, taraflara yüklediği borçlar,
sona ermesi ve sonuçları açıklanmıştır. Ayrıca işçinin kişiliğinin, sağlığının
güvenliğinin korunması, işçinin insan onuruna yaraşır bir çalışma koşullarına
sahip olması gerek bireysel, gerek se toplumsal sağlık ve huzur açısından çok
önemlidir. Bu nedenle kanun koyucu tarafından konunun yasal çerçevesi
çizilmiştir. Ve bu bölümün son kısmında, işin düzenlenmesi başlığı altında,
yasal çerçevedeki normal çalışma, fazla çalışma, gece çalışmaları gibi çalışma
süreleri ile yıllık ücretli izin, hafta tatili, genel tatil günleri gibi
dinlenme süreleri kısaca anlatılmıştır.
DEĞERLENDİRME
SORULARI 1. İş
Kanunu’na göre hangi yaşın altındaki kişilerin kural olarak çalıştırılması
yasaktır?
a) 14 yaş
b) 15 yaş
c) 16 yaş
d) 18 yaş
e) 13 yaş
2. İşçinin rızası olmadan ücretinin kaçta kaçı haczedilemez?
a) 1/4’ünden fazlası
b) 1/3’ünden fazlası
c) 1/8’inden fazlası
d) ½’sinden fazlası
e) 1/5’inden fazlası
3. Aşağıdakilerden hangisinde işveren eşit işlem borcuna
mutlak olarak uymak zorunda değildir?
a) Sosyal yardımların verilmesinde
b) Sigara içme yasağının uygulanmasında
c) İkramiyelerin verilmesinde
d) İş sözleşmelerinin feshinde
e) Kapıda yapılan kontrollerde
4. 3 yıllık kıdemi olan bir işçi için ihbar süresi
aşağıdakilerden hangisidir?
a) 2 hafta
b) 4 hafta
c) 6 hafta
d) 8 hafta
e) 10 haftadır
5. Yıllık kıdemi olan ve hastalandığ için işe gelemeyen bir
işçinin iş sözleşmes i işveren tarafından İ.K. m. 25/II’yegöre, ne kadar sure
sonra feshedilebilir?
a) 6 hafta
b) 8 hafta
c) 10 hafta
d) 12 hafta
e) 14 hafta
sonrafeshedilebilir
6. İ.K.’da gösterilen
esaslara uymadan işi terkeden işçi, ya da aynı şekilde işçinin işine son veren
işveren, kanunda gösterilen bildirim sürelerine ilişkin ücret tutarın ıtazminat
olarak ödemek zorunda olduğu tazminat türü aşağıdakilerden hangisidir?
a) Kötü niyet
tazminatı
b) Maddi tazminat
c) Kıdem tazminatı
d) İhbar tazminatı
e) Manevi tazminat
7. Aşağıdakilerden
hangisi kısmi çalışma sürel ibir iş sözleşmesi türüdür?
a) Geçici iş ilişkisi
b) Takımsözleşmesi
c) Çağrı üzerine
çalışma
d) Süreksiz iş
sözleşmesi
e) Sürekli iş
sözleşmesi
8.
AşağıdakilerdenhangisiÖzelİşHukukuKaynaklarıarasındayeralmaz?
a) Mahkeme kararları
b) İç yönetmelikler
c) Örf ve adetler
d) Toplu iş
sözleşmeleri
e) İş sözleşmeleri
9. Hafta sonu
tatilinde çalışan işçiye ücreti normal ücretin yüzde kaç fazlasıyla ödenir?
a) %50
b) %100
c) %150
d) % 200
e) %250
10. Aşağıdakilerden
hangisi doğrudur?
a) Asıl işverenin alt
işverenin işçilerine karşı herhangi bir sorumluluğu yoktur.
b) Bir işçinin, birkaç
işçi adına yaptığı sözleşmeye toplu iş sözleşmesi denir.
c) 3 yıllık kıdemi olan bir işçinin yıllık ücretli izin hakkı
20 işgünüdür.
d)İ.K’nagöreişyerindeişverenadınahareketedenveişyerininyönetimindegörevalanlarişverenvekilisayılır
e) Fazla çalışma günlük çalışma süresi üzerinde yapılan
çalışmalardır.
Cevap
Anahtarı
1.B, 2.A, 3.D, 4.C, 5.C, 6.D, 7.C, 8.A, 9.C, 10.D
İş Güvenliği ve İşgören Sağlığı ÜNİTE 12
Özet
Çalışma şekil ve koşullarında günümüz dünyasında meydana
gelen köklü değişim ya da dönüşümler iş güvenliği ve işgören sağlığını korumayı
daha önemli ve zor bir alan hâline getirmektedir.
İş güvenliği olgusu işyerinde meydana gelmesi olası kazalara
engel olarak çalışanları tehlikelerden koruma ve onların sağlığına zarar
verebilecek tehditleri yok etme amacını taşımaktadır.
İşgören sağlığı güvenlik kavramına göre daha geniş bir içerik
taşımakta ve çalışanların sağlık ve refahını korumaya odaklanmaktadır.
İş güvenliği ve çalışan sağlığını tehdit eden sorunların
üstesinden gelmenin en önemli aracı bu yönde gösterilecek sistematik ve yoğun
çabaladır.
İş kazalarının en önemli sebebi insan faktörüdür.
İş kazaları ancak işletme yönetimi ve çalışanların tam çabası
ve işbirliği ile önlenebilir.
Çalışanların bireysel özelliklerinden ya da işle ilişkili
nedenlerden ortaya çıkan sağlık sorunları hem çalışanlar hem de işletmeler
açısından pek çok olumsuz sonuç doğurabilmektedir.
Meslek hastalıklarını önlemede ilk adım bu hastalıklara sebep
olan faktörlerin belirlenmesidir.
En uygun düzeyi aşmadığı sürece stres olumlu etki yaratabilen
bir olgudur.
Stresi etkileyen tüm faktörleri ortadan kaldırmak imkânsız
olsa da önemli olan olumsuz etkilerini azaltmak için gereken tedbirleri
almaktır.
Alkol ve uyuşturucu kullanımına sebep olan en önemli faktör
psikolojik faktörlerdir.
İş güvenliği ve sağlığı yönetimi kapsamındaki programlar
maddi ve manevi kayıpların en alt seviyeye indirilmesi açısından son derece
değerlidir.
•İş güvenliği ve
işgören sağlığının ele alındığı bu bölüm; iş güvenliği ve işgören sağlığı
kavramları, iş güvenliği ve işgören sağlığının önemi, iş güvenliği ve işgören
sağlığına ilişkin sorunlar ve iş güvenliği ve işgören sağlığı yönetimi
konularına odaklanmıştır.
•İş güvenliği
çalışanların işyerindeki ortamdan kaynaklanarak meydana gelebilecek kazalardan
korunmalarını kapsarken işgören sağlığı ise çalışanları; fiziksel, zihinsel,
duygusal ve sosyal açıdan en iyi düzeye getirmeyi ve bu düzeyi sürekli kılmayı,
çalışanları özelliklerine uygun işlere yerleştirmeyi ve uyumlaştırmayı ifade
etmektedir. Çalışanların maruz kalabilecekleri kazalar ve mesleki hastalıklar
onları çalışmaktan uzun süre alıkoyabileceğinden ve kimi zaman da sakat
kalmalarına ya da ölmelerine yol açabileceğinden işletmelerin bu tür olumsuz
durumların yaşanmamasına ilişkin aldığı tedbirler çalışanlar açısından son
derece önemli bir konu olmaktadır. İş güvenliği ve işgören sağlığına dikkate
edilmemesi durumunda daha sık ortaya çıkan iş kazaları ve meslek hastalıkları
sonucunda meydana gelen yaralanmalar, hastalıklar ve ölümler hem çalışanlar ve
aileleri, hem işletmeler hem de genel olarak tüm topluma maddi ve manevi
zararlar vermektedir.
•İş güvenliği konusu
kapsamındaki iş kazalarının en önemli sebeplerinin bireysel faktörler ve işle
ilgili faktörler (işin niteliği) olarak ön plana çıktığını ifade etmek
mümkündür. Çalışanların tutumlarından kaynaklanan olumsuzlukları niteleyen
bireysel faktörler iş kazalarının en önemli sebeplerindendir. İşle ilgili
faktörler ise iş kazalarına yol açan ve büyük oranda işin niteliğinden ve
türünden kaynaklanan nedenlerdir. İş kazalarına yalnızca işletmelerde tedbir
alınarak engel olunamaz. Bu tür kazaların önlenmesinde iş güvenliğine ilişkin
geniş paylaşım gören bir kültürün oluşturulması gereklidir. İgören sağlığına
ilişkin sorunlar ise genel olarak dört başlık altında toplanmaktadır. Bunlar;
meslek hastalıkları, stres, alkol ve uyuşturucu bağımlılığıdır.
•İşyerinde güvenliği ve sağlığı koruma hedefi doğrultusunda
yapılacak çalışmalar ve alınacak önlemler büyük maddi ve manevi kayıpların
yaşanmasını engelleyecektir. Bu nedenle işletmelerin iş güvenliği ve işgören
sağlığını korumaya yönelik programlar geliştirerek uygulaması son derece
önemlidir.
Ödev
•İş güvenliği ve
işgören sağlığını korumada günümüz koşullarında işletmeler tarafından yapılması
gerekenlere ilişkin görüşlerinizi 200 kelimeyi geçmeyecek şekilde belirtiniz.
•Hazırladığınız ödevi sistemde ilgili ünite başlığı altında
yer alan “ödev” bölümüne yükleyebilirsiniz.
DEĞERLENDİRME
SORULARI
1. İş
kazalarına ilişkin olarak gerçekleştirilen araştırmalar aşağıdakilerden
hangisinin bu kazalarda en önemli sebep olduğunu ortaya koymaktadır?
a) İnsan faktörü
b) Çevresel faktörler
c) İşle ilgili faktörler
d) Enerji ile ilgili faktörler
e) Materyal
ile ilgili faktörler
2.
Aşağıdakilerden hangisi iş kazalarına yol açan işle ilgili faktörleren biri
değildir?
a) İş tasarımındaki aksaklıklar
b) Alet ve makinaların yetersizliği
c) Çalışan zekâ ve anlayış durumu
d) Radyasyon
e) Isı ve
ışıklandırma
3. Güvenli
olmayan hareket, iş kazalarına ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisine işaret
etmektedir?
a) Alet ve makinaların yetersizliği
b) Isı ve ışıklandırma
c) Radyasyon
d) Çevresel faktörler
e) İnsan
faktörü
4.
Aşağıdakilerden hangisi iş kazalarını önlemeye yönelik olarak işletme
yönetimlerinin alması gereken tedbirlerden biri değildir?
a) İş kazalarını önlemeye yönelik tedbir almak
b) Konuya ilşkin eğitimler düzenlemek
c) Gerekli yerlere güvenlikle ilgili duyurular asmak
d) Güvenlik için gerekli aletleri kullanmak
e) İhlalleri
yaptırıma bağlamak
5.
Aşağıdakilerden hangisi işgören sağlığına ilişkin olarak genel sorunlardan biri
değildir?
a) Yabancılaşma
b) Meslek hastalıkları
c) Stres
d) Uyuşturucu
e) Alkol
6. Endüstrilerde meslek hastalıklarına yol açan en önemli
faktör aşağıdakilerden hangisidir?
a) Fiziksel
b) Kimyasal
c) Biyolojik
d) Çevresel
e) Sosyo-psikolojik
7. Meslek hastalığına yol açan bazı faktörler çalışma
ortamına ve işin niteliğine bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu faktörler
aşağıdakilerden hangisi ile ifade edilir?
a) Fiziksel
b) Kimyasal
c) Biyolojik
d) Çevresel
e) Sosyo -psikolojik
8. Aşağıdakilerden hangisi strese yol açan bireysel
faktörlerden biri değildir?
a)
İyimserlik-karamsarlık
b) Hırslılık
c) Aşırı iş yükü
d) Heyecanlılık
e) Aile sorunları
9. Aşağıdakilerden hangisi alkol ve uyuşturucu bağımlılığına
yol açan demografik etkenlerdendir?
a) Stres
b) Yaş
c) Kalıtım
d) İçe kapanıklık
e) Aşırı duygusallık
10. Aşağıdakilerden hangisi işletme yönetimlerinin iş
güvenliği ve işgören sağlığını iyileştirme yünündeki stratejilerinden birisi
olamaz?
a) Güvenli ve sağlık ilkelerine uygun çalışma sistemleri
tasarlamak
b) Güçlü yönetim desteği sergilemek
c) Güvenlik politikalarını izlemek
d) İş güvenliği tedbirlerinin gerektirdiği kişisel korunma
araçlarını kullanmak
e) Konuya ilişkin eğitim programları geliştirmek ve uygulamak
Cevap
Anahtarı
1.A, 2.C, 3.E, 4.D, 5.A, 6.B, 7.E, 8.C, 9.B, 10.D
Uluslararası İnsan Kaynakları Yönetimi ünite 13
Özet
Küreselleşme olgusundaki hızlı artış işletmecilik anlayışını
da etkilemekte bu durum da uluslararası insan kaynakları yönetiminin önemini
her geçen gün daha da artırmaktadır.
Uluslararası insan kaynakları yönetiminin ayırt edici
özelliği farklı ülkelerdeki faaliyetlerin yürütülmesi sırasında farklı
ülkelerden bireyler istihdam etme olgusudur.
Anaülke vatandaşlarının yurt dışındaki faaliyetlerde
görevlendirilmesi özellikle eş güdüm ve bütünlüğü sağlama açısından önemli
yarar sağlamaktadır.
Anaülke vatandaşlarının yurt dışındaki faaliyetlerde
görevlendirilmesinde önemli sorunlardan birisi bu kişilerinkonuk ülkeye uyum
sağlamalarının zaman alabilmesidir.
Bölgesel eğilimin en olumsuz yanı, işletmenin faaliyette
bulunduğu bölgeler arasında farklılıklar fazla olduğunda işletmenin bütüncül
stratejiler oluşturma ve uygulamada sorun yaşamasına sebep olabilmesidir.
Ulusal sınırlar içerisinde başarı elde eden çalışanların
uluslararası alanda da mutlaka başarılı olacağı düşünülmemelidir.
Uluslararası görevlendirmede en önemli noktalardan biri
ilgili kişinin işletme planları konusunda yeter derecede bilgi ve deneyim
dahibi olmasıdır.
Uluslararası insan kaynakları açısından eğitim ve geliştirme
faaliyeti büyük ölçüde kültürel uyum konusuna odaklanmaktadır.
Yurt dışı görevlendirmelerde kültürel farklılığın yüksek
olması durumunda eğitim ve geliştirme faaliyet çok daha önemli hale
gelmektedir.
Uluslararası insan kaynakları için performans değerleme
sürecinde hem konuk ülkeden hem de ana ülkeden yöneticinin değerleme yapması,
çoklu bakış açısının değerleme sürecine yansıtılması açısından etkili bir
yoldur.
Her ülkede farklı koşullar mevcut olduğundan uluslar arası
insan kaynakları için ücretlendirme yöntemlerinden hiç biri ideal değildir.
Yerelleştirme yöntemi göreve indirilen kişinin uluslararası
göreve daimi şekilde getirildiğinde çok uygundur.
•Yurt dışında
görevlendirilecek personele verilecek eğitim genelde kültürel eğitim, dil
eğitimi ve uyum eğitimi gibi başlıkları kapsamaktadır. Bu eğitimde odak
noktası, görevlendirilecek personelin başarısını artırmak amacıyla onların
farklı bir kültüre uyum sağlamalarını kolaylaştırmaktır.
•Yurt dışında bulunan
çalışanların performanslarının değerlenmesi karmaşık bir süreçtir. Bir taraftan
konuk ülke koşullarının farklılığı diğer yandan ise özellikle büyük ölçekli
işletme olgusunun gerektiridiği kurumsallaşma anlayışı bu zorluğun iki yönünü
oluşturmaktadır. Bu nedenle uluslararası işletmelerin yerel farklılıklara
uyarlanmış standart değerleme araçlarını tercih etmesinin daha doğru olacağı
savunulabilir. Yıllık ya da altı aylık dönemlerde gerçekleştirilen değerlemenin
hem konuk ülkeden hem de ana ülkeden yöneticiler tarafından çok yönlü olarak
gerçekleştirilmesi de tercih sebebidir.
•Uluslararası işletmelerin yaygın bir şekilde kullandığı
ücretlendirme yöntemleri; müzakere, yerelleştirme, bilanço yaklaşımı, toplu ödeme,
kafeterya yaklaşımı şekjlinde sıralanabilir. Müzakere yönteminde ücretlendirme
paketi konusunda ilgili kişiyle müzakere ederek karşılıklı kabul sağlamak
esastır. Yerelleştirmede ise yurt dışında görevlendirilen birey o ülke
vatandaşı olan çalışanlarla aynı şekilde ücretlendirilmektedir. Bilanço
yönteminde yurt dışında görevli kişinin ana ülkedeki ücretlendirme seviyesini
korumak esastır. Toplu ödeme yöntemi de yurt dışında görevli çalışana dilediği
gibi kullanabileceği bir toplu tutar sunarken kafeterya yaklaşımında çalışan
üst sınıra sahip bir listeden alternatif ödeme türleri seçebilmektedir.
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. İşletmenin
uluslararası alanda gerçekleştirdiği girişimlerdeki kilit görevlere işletmenin
kökeninin bulunduğu ülkelerin vatandaşlarının getirilmesi hangi eğilimle ifade
edilmektedir?
a) Ana Ülke
Eğilimi
b) Konuk Ülke
Eğilimi
c) Bölgesel
Eğilim
d) Dünya
Eğilimi
e) Küresel
Eğilim
2.
Aşağıdakilerden hangisi kadrolamada konuk ülke eğiliminin faydalarından
biridir?
a) Yönetim
geliştirme
b)
Koordinasyon ve kontrol kolaylığı
c) Bilgi
paylaşımı ve değişimi
d) Dil
engelinin aşılması
e) Geleceğin
yöneticilerinin hazırlanmasına imkân sağlaması
3.Türkiye’de
faaliyette bulunan bir Japon işletmesinin yönetsel pozisyonlara Türk
vatandaşlarını getirmeyi tercih etmesi, hangi eğilimin bir sonucudur?
a) Ana Ülke
Eğilimi
b) Konuk Ülke
Eğilimi
c) Bölgesel
Eğilim
d) Dünya
Eğilimi
e) Küresel
Eğilim
4. Küresel
zihin yapısına en uygun kadrolama eğilimi aşağıdakilerden hangisidir?
a) Ana Ülke
Eğilimi
b) Konuk Ülke
Eğilimi
c) Bölgesel
Eğilim
d) Dünya
Eğilimi
e) Polisentrik
Eğilim
5.Uluslararası
insan kaynakları açısından eğitim ve geliştirme faaliyeti büyük ölçüde hangi
konuya odaklanmaktadır?
a) Dil Eğitimi
b) Yerel Koşullar
c) Kültürel
Uyum
d) Alan
Çalışma Programları
e) Stres
Yönetimi
6.Aşağıdaki
ücretlendirme yöntemlerinden hangisi uluslararası faaliyetlere yeni başlamakta
olan ve yurt dışı pozisyon sayısı az olan işletmeler için daha uygundur?
a) Müzakere
b)
Yerelleştirme
c) Bilanço
Yaklaşımı
d) Toplu ödeme
e) Kafeterya
yaklaşımı
7.Aşağıdaki
ücretlendirme yöntemlerinin hangisindeyurt dışında görevli çalışanlar ana
ülkedekilerle nitelik olarak aynı seviyede ödeme paketine sahiptirler?
a) Müzakere
b) Yerelleştirme
c) Bilanço
Yaklaşımı
d) Toplu ödeme
e) Kafeterya
yaklaşımı
8.Aşağıdaki
ücretlendirme yöntemlerinin hangisindeişletme yurt dışında görevlendirilen
çalışana maaş ve diğer normal pirimlere ilaveten çalışanın dilediği gibi
kullanabileceği bir tutar ödemektedir?
a) Müzakere
b)
Yerelleştirme
c) Bilanço
Yaklaşımı
d) Toplu ödeme
e) Kafeterya
yaklaşımı
9.Çalışan
açısından en önemli olan ücretlendirme unsurlarını ön plana çıkaran ve onun
önemsiz gördüğü birimleri saf dışı bırakan ücretlendirme yöntemi
aşağıdakilerden hangisidir?
a) Müzakere
b)
Yerelleştirme
c) Bilanço
Yaklaşımı
d) Toplu ödeme
e) Kafeterya
yaklaşımı
10.Okul
çağında çocuğu bulunan bir çalışanın işletmenin okul tutarını ödemesini talep
etmesini, bekâr bir çalışanın ise örneğin bir kulüp üyeliğini ücretlendirme
paketine yerleştirebilmesini sağlayan ücretlendirme yöntemi aşağıdakilerden
hangisidir?
a) Müzakere
b)
Yerelleştirme
c) Bilanço
Yaklaşımı
d) Toplu ödeme
e) Kafeterya
yaklaşımı
Cevap
Anahtarı
1.A, 2.D, 3.B, 4.D, 5.C, 6.A, 7.C, 8.D, 9.E, 10.E
İnsan Kaynakları Bilgi Sistemi
Ünite 14
Özet
İnsanın stratejik bir kaynak
olarak görülmeye başlaması, insan kaynakları yönetimine ilişkin bilgilerin elde
edilmesinde daha teknik ve modern yöntemlerin kullanılması zorunluluk hâline
getirmiştir.
İnsan kaynakları bilgi sistemi,
insan kaynakları konusunda karar vermeye yardımcı olan bilgileri sağlayan
bilgisayar-temelli bir sistemdir.
İnsan kaynakları bilgi
sisteminin verimliliği ve etkinliği artırmak gibi iki temel amacı vardır.
İnsan kaynakları bilgi
sisteminin, insan kaynakları yönetimi fonksiyonlarında yarattığı iyileşme
sayesinde rakiplere karşı rekabet avantajı elde edilir.
İnsan kaynakları bilgi
sisteminden sorumlu yöneticinin veya ilgilinin; hem teknik açıdan hem de insan
kaynakları yönetimi konusunda gereken bilgi ve yeteneğe sahip olması
gerekmektedir.
İnsan kaynakları konusunda
doğru karar alabilmek için işletme içi ve işletme dışından gelen sağlıklı
bilgilere ihtiyaç duyulmaktadır.
İnsan kaynakları bilgi
sisteminin içerdiği bilgi türleri, kullanım alanlarına göre operasyonel,
taktiksel ve stratejik nitelikte olabilir.
İnsan kaynakları bilgi sistemi,
iş ve çalışanlara ilişkin bilgilerin yanı sıra işletmenin dış çevresiyle ilgili
bilgileri de içermelidir.
İşletmeler hazır bir insan
kaynakları bilgi sistemi yazılımını alabilecekleri gibi bu sistemi kendileri de
kurabilirler.
İnsan kaynakları bilgi sistemi,
tüm insan kaynakları fonksiyonlarını kapsayacak bütüncül (holistik) bir yapıya
sahip olmalıdır.
İş analizi sonucu elde edilen
iş tanımları ve gerekleri bir sistem içinde toplanmalı ve ihtiyaç duyulduğunda
kullanıma hazır olmalıdır.
İşletmede çalışan insan
kaynaklarının nitel ve nicel özelliklerinin yer alacağı bir bilgi sistemi insan
kaynakları planlamasına hız katacaktır.
İnsan kaynakları temininde, iç
ve dış kaynaklara başvurulabilir. Her iki durumda da insan kaynakları bilgi
sisteminden faydalanmak mümkündür.
İnsan kaynakları bilgi sistemi,
insan kaynaklarının temini, seçimi ve işe yerleştirilme sürecine tarafsızlık
kazandırır.
İnsan kaynakları bilgi sistemi
çalışanların eğitim profilleri, iş tecrübeleri, kariyer hedefleri ve
tercihleriyle ilgili bilgileri içermelidir.
İKBS; iş Unvanı, ödeme türü,
ortala piyasa ücretleri, ikramiyeler, çalışma süreleri ve bu konudaki yasal
zorunluluklara ilişkin bilgileri içermelidir.
İnsan kaynağına ilişkin çeşitli
kararların alınması için performans değerleme sonuçları, insan kaynakları bilgi
sistemi içinde uygun ve güncel şekilde tutulmalıdır.
•İnsan kaynakları
bilgi sisteminin ele alındığı bu bölümde; insan kaynakları bilgi sistemi
kavramı, insan kaynakları bilgi sisteminin amaçları, işletmelere sağladığı
faydalar ve sınırlılıkları, insan kaynakları bilgi sisteminin gereksinim
duyduğu bilgi türleri, işletme içinde insan kaynakları bilgi sisteminin
oluşturulması ve kullanımı konularına odaklanmıştır.
•Yönetim bilgi
sistemlerinin bir alt sistemini oluşturan insan kaynakları bilgi sistemi, insan
kaynakları ve işle ilgili bilgilerin toplanması, korunması ve gerek
duyulduğunda kullanılması noktalarında yardımcı olmaktadır. İnsan kaynakları
bilgi sistemi, insan kaynakları fonksiyonlarına ve çalışanlara ilişkin
bilgileri sistematik bir şekilde zamanında sağlayarak yöneticilerin aldıkları
kararların etkinliğini artıran bir yapıya sahiptir. Ayrıca, insan kaynakları
fonksiyonlarının faaliyetlerini kolaylaştırarak ve örgüt içinde insan
kaynakları bölümlerinin etkinliğini artıracak insan kaynakları yönetiminin
stratejik bir nitelik kazanmasına yardımcı olmaktadır.
•İnsan kaynakları
bilgi sistemi, kullanım alanlarına göre operasyonel, taktiksel ve stratejik
nitelikteki bilgileri içermektedir. Sistemin kendinden beklenen faydaları
sağlaması ise, bu bilgilerin; doğru, güncel, istenilen zamanda elde edilebilir,
eksiksiz ve tam, anlaşılabilir ve istenilen konuyla ilgili olmasına bağlıdır.
Böyle bir sistemi işletemeler kendileri kurabilecekleri gibi hazır insan
kaynakları bilgi sistemi yazılımlarını da alabilirler.
•Burada önemli olan
konu, sistemin tüm insan kaynakları yönetimi fonksiyonlarını içerecek bütüncül
bir yapıya sahip olmasıdır. Dolayısıyla, insan kaynakları bilgi sistemi mevcut
insan kaynaklarının nitel ve nicel özellikleri, geçmişteki ve şimdiki performansları,
eğitim düzeyleri ve gereksinimleri, kariyer hedefleri ve diğer özelliklerine
ilişkin bilgileri içermelidir. Ayrıca, işletmenin gelecekte ihtiyaç duyacağı
insan kaynaklarının nitel ve nicel yönlerine ilişkin bilgiyi sağlamalıdır.
•Görüldüğü üzere, işletme içinde etkin çalışan insan
kaynakları bilgi sistemi etkinlik, verimlilik ve rekavbet üstünlüğü amaçlarını
gerçekleştirmede işletmeye katkı sağlamaktadır. Bu nedenle, tüm insan
kaynakları faaliyetlerine ve işletmenin içinde faaliyet gösterdiği çevreye
ilişkin çeşitli bilgileri içeren bütüncül bir sistemin kurulması son derece
önemlidir.
DEĞERLENDİRME SORULARI
1.Aşağıdakilerden hangisi insan
kaynakları bilgi sisteminin tanımıdır?
a) Yöneticilerin etkin karar
alması için işletmenin dış çevresine ilişkin bilgilerin toplanması, depolanması
ve ilgili yerlere dağıtılmasına yardımcı olan sistemdir.
b) Çalışanlarla ve işle ilgili
bilgilerin düzenli şekilde toplanması, saklanması, analiz edilerek düzenlenmesi
ve ilgili yerlere dağıtılmasında kullanılan sistemdir.
c) İşletmenin iç ve dış
çevresiyle alakalı bilgilerin toplanması ve elektronik bilgi haline
getirilmesidir.
d) İşletmenin genel amaçlarıyla
insan kaynakları bölümlerinin amaçları arasında denge kurmaya yardımcı olan
sistemdir.
e) Çalışanların, iş ve
işletmeden kaynaklanan sorunlarını çözmek için tasarlanmış bir sistemdir.
2.Aşağıdakilerden hangisi insan
kaynakları bilgi sisteminin ulaşmak istediği amaçlardan biri değildir?
a) Verimlilik artışı sağlamak
b) İşlem hızını arıtrmak
c) İnsan kaynağını motive etmek
d) İnsan kaynakları
faaliyetlerini etkin şekilde yönetmek
e) Zaman tasarrufu sağlamak
3.Aşağıdakilerden hangisi
insan kaynakları bilgi sisteminin faydalarından biri değildir?
a) İşçi-işveren çatışmalarını
azaltma
b) Rekabet avantajı sağlama
c) İstenilen bilgiye istenilen
zamanda ulaşma
d) İnsan kaynakları
yöneticilerinin stratejik karar alma sürecine daha aktif katılımlarını sağlama
e) İnsan kaynakları
yöneticilerini rutin kâğıt işlerinden kurtarma
4. Aşağıdakilerden hangisi
insan kaynakları bilgi sisteminin sınırlılıkları arasında yer almaktadır?
a) Çalışanların motivasyon
eksikliği
b) İşçi-işveren çatışmaları
c) İş kazaları
d) Üst yönetimin desteğinin
olmaması
e) Artan rekabet
5.Aşağıdakilerden
hangisi Türkiye’deki işletmelerin, entegre insan kaynakları bilgi sistemine
sahip olmamasının önemli nedenlerinden biridir?
a) Sistem veya
donanımın uygun olmaması
b) Sistemden
sorumlu yöneticilerin veya ilgililerin; hem teknik açıdan hem de insan
kaynakları yönetimi konusunda gereken bilgi ve yeteneğe sahip olmaması
c) Sistem
kurmanın maliyetli olması
d) Finansal
destek eksikliği
e) Bilgi
teknolojileri konusunda uzman eksikliği
6.Aşağıdakilerden
hangisi insan kaynakları bilgi sisteminin içerdiği taktiksel bilgi türlerinden
biri değildir?
a) İş analizi
çalışmalarına temel oluşturan iş pozisyonlarına ilişkin bilgiler
b) İşgören
eğitim ve gelişiminin planlanması ve yönetilmesine ilişkin bilgiler
c) İşgören
seçimi ve yerleştirilmesine temel olacak bilgiler
d) Ücret ve
ödüllendirmeye temel olacak bilgiler
e) Sendikal
görüşmelerde toplu sözleşmeye temel oluşturan ve yasal prosedürleri içeren
bilgiler
7.İnsan
kaynakları bilgi sistemi, işletme ve faaliyet gösterdiği iş çevresiyle ilgili
bilgilere de gereksinim duymaktadır. Aşağıdakilerden hangisi bu kapsamda yer
alacak bilgilerden biridir?
a) Rakiplerle
ilgili bilgiler
b) Performans
değerleme sonuçları
c) İşgücü
devir oranları
d)
Çalışanların temel eğitim bilgileri
e) İş analizi
bilgileri
8.Aşağıdakilerdenhangisi
insan kaynakları bilgi sisteminde yer alacak öncelikli alanlardan biri
değildir?
a) İnsan
kaynakları planlaması
b) Eğitim
c) İletişim
yönetimi
d) İş analizi
e) Ücret
yönetimi
9.Aşağıdakibilgi
türlerinden hangisi insan kaynakları planlamasına ilişkin bilgileri içeren İKBS
kapsamında değerlendirilmez?
a) İş
tanımları ve iş gerekleri,
b) Yeteneke
envanteri
c) Emeklilik
planları
d)İşgüsü temin
kaynakları
e) Ortalama
piyasa ücreti
10.Aşağıdaki
bilgi türlerinden hangisi ücret yönetimine ilişkin bilgileri içeren İKBS
kapsamında yer almaz?
a) İş kodu, iş
unvanı,
b) İş
gerekleri
c) Ödeme türü
d) Ortalama
piyasa ücreti
e) İkramiyeler
Cevap
Anahtarı:
1.B, 2.C, 3.A,
4.D, 5.B, 6.E, 7.A, 8.C, 9.E, 10.B
0 yorum: