İdare Hukuku Ara sınav Soru ve Cevapları
İdare Hukukunun Temel
Kavramları ve İlkeleri ÜNİTE 1
İdari vesayet yetkisinin
kapsamı kanunla belirlenir. İdari vesayet denetimi, daha çok işlemler üzerinde
gerçekleşir. Bu bağlamda vesayet denetimi yetkisine sahip makam, kanunda
öngörülmüş ise denetime tabi yerinden yönetim idarelerinin işlemleri üzerinde
aşağıdaki yetkileri kullanabilir.
Üst, astın yerine geçerek işlem
tesis edemez. Bir yetki kanunla ast durumundaki makama verilmiş ise üst onun
yerine işlem yapamaz. Örneğin kanunla kaymakama verilen bir yetkiyi, vali
kullanamaz, onun yerine geçerek işlem yapamaz.
Anayasa hükmü: “İdare kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla
düzenlenir” (m.123).
Anayasa hükmü: “İllerin
idaresi yetki genişliği esasına dayanır” (m.126)
Merkezden yönetimde tek bir
tüzel kişilik vardır, o da “devlet” tüzel kişiliği”dir. İşte bu tüzel
kişiliğe “merkezî yönetim”, ya da merkezî idare”, bu yönetime de “merkezden
yönetim” denilir.
“Herkes, dil, ırk, renk,
cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle
ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Devlet organları ve idare
makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket
etmek zorundadırlar”
(AY. Madde 10)
Sosyal devlet, kişilerin sosyal
ve ekonomik durumları ile ilgilenen, onlara insanlık onuruna yaraşır asgari bir
hayat düzeni ve sosyal güvenlik imkânları sağlayan, bu amaçla ekonomiyi
planlayan, adil gelir dağılımını gerçekleştiren devlettir.
En geniş anlamıyla “hukuk
devleti" hukukun üstün olduğu, hukuk kurallarının, onu koyanlar da dahil
olmak üzere her kişi ve kuruluşu bağladığı, kişilere hukuk güvenliğinin
sağlandığı devleti ifade eder.
İdare hukukunun kaynaklarını,
asıl kaynaklar, yardımcı kaynaklar, yazılı ve yazılı olmayan kaynaklar,
bağlayıcı olan ve olmayan kaynaklar oluşturmaktadır.
İdare hukuku kavramı, idari
kuruluşların yapısını, işleyişini, görevlilerini, görev ve yetkilerini,
kişilerle ve birbirleriyle olan ilişkilerini, sorumluluklarını ve idarenin
yargısal denetimini içeren hukuk kurallarının bütününü ifade etmektedir.
“İdare”, “yürütme
organı” içinde yer alan, fakat yürütme organının “Cumhurbaşkanı” ve
“Bakanlar Kurulu” dışında kalan kısmıdır.
Hukuk dilinde ise “idare”
kelimesi birden fazla anlamı içerecek şekilde kullanılmaktadır. 1982 Anayasası
idare kavramını bazen “teşkilat” (m.125), bazen “idari faaliyet” (m.126) bazen
de “sevk ve idare anlamında (m.123) kullanmaktadır.
•“İdare”, Arapça
kökenli bir kelime olup sözlükte “döndürme”, “çekip çevirme”, “yönetme”
anlamlarına gelmektedir. “Devlet dairesi” deyimi de kelimenin bu kökenine
dayanmakta olup “devlet işlerinin döndürüldüğü yer” anlamına gelmektedir.
•İdare hukuku, idari
kuruluşların yapısını, işleyişini, görevlilerini, görev ve yetkilerini,
kişilerle ve birbirleriyle olan ilişkilerini, sorumluluklarını ve idarenin
yargısal denetimini içeren hukuk kurallarının bütününü ifade etmektedir.
•İdare hukuku
Fransa’da doğmuştur. Ülkemizde 1868 yılında Fransa örnek alınarak “Şuray-ı
Devlet” (Danıştay) kurulmuştur.
•Ülkemizde merkezden
yönetim ve yerinden yönetim birlikte uygulanmaktadır. Merkezden yönetim, kamu
hizmetlerinin başkent adı verilen devlet merkezinde toplanması, bu hizmetlerin
bu merkezden ve merkezin hiyerarşisi içindeki taşra yöneticileri tarafından
yürütülmesidir. Yerinden yönetim, kamu hizmetlerinden bazılarının, merkezi
idare (devlet tüzel kişiliği) dışında oluşturulan kamu tüzel kişileri eliyle
yürütülmesidir.
•Çok çeşitli ve parçalı olan idari birimlerin, uyum (ahenk)
içinde, yani bir bütün olarak faaliyette bulunmasını sağlayacak, “hiyerarşi” ve “idari vesayet” şeklinde
iki tür hukuki araç bulunmaktadır. İdarenin bütünlüğü ilkesi bu iki hukuki araç
ile sağlanmaktadır.
DEĞERLENDİRME
SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi, idare hukukunun özelliklerinden
değildir?
a) Taraflar arasında eşitlik ilkesi hâkimdir.
b) Yeni bir hukuk dalıdır .
c) Dağınık bir hukuk dalıdır.
d) İçtihada dayalı bir hukuk dalıdır.
e) Statüsel
niteliktedir.
2. Aşağıdakilerden hangisi hukuk devleti ilkesinin
özelliklerinden değildir?
a) Kuvvetler ayrılığı ilkesinin varlığı
b) Yasaların anayasaya uygunluk denetimi
c) İdarenin yargısal denetimi
d) Yüksek yargıçların seçimle gelmesi
e) Temel hak
ve özgürlüklerin güvence altına alınması
3. Aşağıdakilerden hangisi sosyal devlet ilkesi için
yanlıştır?
a) Ulusal gelirin adil dağıtımı
b) Liberal ekonomik sistemin uygulanması
c) Özgürlüklerin kullanımı için maddi imkân sağlanması
d) Kişilerin sosyal güvenliğe kavuşturulması
e) Gelire göre
vergi alınması
4. Aşağıdakilerden hangisi merkezden yönetimin yararlarından
değildir?
a) Devlet yönetiminde birliğin sağlanması
b) Askeri yönetimin, sivil yönetimin emrine girmesi
c) Demokrasi ilkesine daha uygun olması
d) Hizmetlerin ülke düzeyine adil dağılımına imkân tanıması
e) Harcamalar
tek elden planlandığı için mali denetim kolaydır
5. Aşağıdakilerden
hangisi yerinden yönetimin sakıncalarından biri değildir?
a) Yeterli mali
olanakları bulunmamaktadır.
b) Kamu hizmetlerinin
ülke düzeyine eşit yayılmasına imkan tanımaz.
c) Fazla yerellik
devlet yönetiminde birliğin bozulması tehlikesi yaratabilir.
d) Mali denetimi
güçtür.
e) Yerinden yönetim demokrasi ilkesine daha az uygundur.
6. Aşağıdakilerden
hangisi idare hukukunun kaynaklarından değildir?
a) Anayasa
b) Kanun
c) İdari Sözleşmeler
d) Tüzükler
e) Kanun-u Muvakkatlar
7. Aşağıdakilerden
hangisi idare hukukunun kanun gücünde olan kaynaklarından değildir?
a) Padişah iradeleri
b) Mahkeme içtihatları
c) Geçici yasalar
d) Uluslararası
anlaşmalar
e) Kanun hükmünde kararnameler
8. Aşağıdakilerden
hangisi idari işlevin özelliklerinden değildir?
a) Kamu yararını
gerçekleştirme amacına yönelik faaliyetlerde bulunur.
b) Faaliyetlerin
konusu kamu hizmetlerini gerçekleştirmektir.
c) Faaliyetler
yürütülürken idari işlem, idari eylem ve idari sözleşmeler yapılır.
d) Faaliyetler
yürütülürken kamu gücü denilen üstün yetkiler kullanılır.
e) Faaliyetlerden doğan davalar kural olarak adli yargıda
görülür.
9. Aşağıdakilerden
hangisi kamu tüzel kişiliğine sahip olmanın sonuçlarındandır?
a) Kamu tüzel kişileri
hak ve fiil ehliyetine sahip değildirler.
b) Kamu tüzel kişileri
haklara ve borçlara ehil değildirler.
c) Kamu tüzel kişileri
malvarlıkları üzerimde tasarrufta bulunabilirler.
d) Kamu tüzel
kişilerinin kendine özgü kamu görevlileri bulunmaz.
e) Kamu tüzel kişileri kamu gücü üstün yetkilerine sahip
değildirler.
10. Aşağıdakilerden
hangisi idari vesayetin özelliklerinden değildir?
a) İki yerinden
yönetim idaresi arasında idari vesayet ilişkisi olmaz.
b) İdari vesayet
kanunda açıkça öngörülmüşse kullanılır.
c) Hukuka uygunluk
denetimini içerir.
d) İdari vesayet emir
ve talimat verme yetkisini de içerir.
e) İdari vesayet istisnai bir yetkidir.
Cevap
Anahtarı
1.A, 2.D, 3.B, 4.C, 5.E, 6.C, 7.B, 8.E , 9.C, 10.D
İdarî
Teşkilat: Merkezî İdare Ünite2
Özet
Türk idare teşkilatı “merkezden
yönetim” ve “yerinden yönetim” şeklinde ikiye ayrılmaktadır.
Merkezî idarenin başkent
teşkilatı (devlet idaresinin merkez teşkilatı) Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu,
Başbakan ve Bakanlardan oluşmaktadır.
Tüm kamu kurum ve kuruluşları,
sermayesinin yarısından fazlasına bu kurum ve kuruluşların katıldığı her türlü
kuruluşlar, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, her düzeydeki işçi ve
işveren meslek kuruluşları, kamuya yararlı dernek ve vakıflar (AY, m.108).
Bakanlar Kurulunun görev ve
yetkileri esas itibarıyla siyasidir. Bakanlar kurulunun asıl görevi “genel
siyaseti yürütmektir” (AY, m.112). Ancak Anayasa ve kanunlar tarafından Bakanlar
Kuruluna idari nitelikte görevler de verilmiştir.
Başbakanlık teşkilatı, 3056
sayılı Başbakanlık Teşkilatı Hakkında Kanunda, “merkez teşkilatı”, bağlı
kuruluşlar” ve “ilgili kuruluşlar” şeklinde örgütlenmiştir (m.3).
Merkezî idarenin (devlet tüzel
kişiliğinin) üstlendiği kamu hizmetlerinin örgütlenmiş şekillerine bakanlık
denir.
Bakanlıklarda “Bakan”, “bakan
yardımcısı” ve “müsteşar” bulunur. Bakanlıklar, merkez teşkilatı ile ihtiyaca
göre kurulan taşra ve yurt dışı teşkilatından ve bağlı ve ilgili kuruluşlardan
meydana gelir (3046 SK, m.5).
Başbakan ve Bakanlar görevleri
ile ilgili olarak Meclise karşı sorumludurlar. Meclisin elinde “soru”, “gensoru”,
“meclis araştırması” gibi araçlar bulunmaktadır.
Merkezî idarenin (devletin)
üstlendiği kamu hizmetlerinin, ülke geneline ulaştırılabilmesi için teşkilata
ve görevliye ihtiyaç bulunmaktadır. İşte merkezin taşradaki uzantısı
niteliğinde olan teşkilata merkezin “taşra teşkilatı” denilir.
Valiler, İçişleri Bakanının
önerisi Bakanlar Kurulunun kararı ve Cumhurbaşkanı’nın onayı ile atanırlar (İİK. m.6).
Mülki idare bölümlerinden
ikincisi ilçedir. İlçelerin kurulması, kaldırılması merkezlerinin belirtilmesi,
adlarının değiştirilmesi, başka bir ile bağlanması gibi konular kanunla olur
(İİK, m.2/A). Sınırlarının tespiti ise İçişleri Bakanlığınca hazırlanan
müşterek kararname ile yapılır.
Kaymakamlar müşterek
kararname ile atanır.
Kaymakam, ilçede kamu düzeninin
sağlanmasından sorumludur. Bu bakımdan ilçedeki kolluk teşkilatının (polis ve
jandarma) amiridir (m.32/A). Suç işlenmesini önlemek ve kamu düzeninin
sağlanması için gereken tedbirleri alır (m.32/B).
Bucak kurulması, kaldırılması,
merkezinin belirtilmesi, il, ilçe ve bucak sınırlarının ve bucak adlarının
değiştirilmesi bir köyün veya kasabanın veya bucağın başka bir il ve ilçeye
bağlanması, İçişleri Bakanlığının kararı ve Cumhurbaşkanı’nın onayı ile olur
(İİK, m.2/B).
•Merkezden yönetime
(devlet tüzel kişiliği), “merkezî idare” ya da “genel idare” yahut Devlet
idaresi adı da verilir. Bu idarenin bir “merkez (başkent)” teşkilatı bir de
“taşra” teşkilatı bulunmaktadır.
•Merkezî idarenin
başkent teşkilatı (devlet idaresinin merkez teşkilatı) Cumhurbaşkanı, Bakanlar
Kurulu, Başbakan ve Bakanlardan oluşmaktadır. Ayrıca; Danıştay, Sayıştay ve
Milli Güvenlik Kurulu gibi yardımcı kuruluşlar da bulunmaktadır.
•Merkezî idarenin
(devletin) üstlendiği kamu hizmetlerinin, ülke geneline ulaştırılabilmesi için
teşkilata ve görevliye ihtiyaç bulunmaktadır. İşte, merkezin taşradaki uzantısı
niteliğinde olan teşkilata merkezin “taşra teşkilatı” denilir.
•Buna göre merkezî idarenin taşra teşkilatı “il”, “ilçe” ve “bucak” olmak üzere üç
kademeden oluşmaktadır.
DEĞERLENDİRME
SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi Cumhurbaşkanı için söylenemez?
a) Görevi ile ilgili olarak siyasi sorumluluğu yoktur.
b) Görevi ile ilgili olarak vatana ihanet dışında cezai
sorumluluğu yoktur.
c) Görevi ile ilgili işlerden hukuki sorumluluğu yoktur.
d) Görevi dışındaki işlerden hukuki sorumluluğu vardır.
e) Kişisel
suçlardan dolayı cezai sorumluluğu yoktur.
2. Aşağıdakilerden hangisi Bakanlarla ilgili olarak
söylenemez?
a) Hukuki sorumluluk bakımından dokunulmazlıktan yararlanır.
b) Görevi ile ilgili işlerden cezai sorumlulukları vardır.
c) Görevi ile ilgili olarak siyasi sorumluluğu vardır.
d) Kişisel suçlar bakımından cezai sorumluluğu vardır.
e) Siyasi
sorumluluğu TBMM’ye karşıdır.
3. Aşağıdakilerden hangisi vali için söylenemez?
a) Vali idaresi , yetki genişliği ilkesini kullanır.
b) Valiler, bakanlar kurulu kararı ve Cumhurbaşkanının onayı
ile atanırlar.
c) Vali, askerî birliklerden yardım talep edemez.
d) Vali ilde, devletin, hükümetin ve bakanların
temsilcisidir.
e) Vali,
istisnai memurdur.
4. Aşağıdakilerden hangisi kaymakam için doğru değildir?
a) Kaymakamlar, müşterek kararname ile atanırlar.
b) Kaymakamlar, yerel yönetim birimleri üzerinde idari
vesayet yetkisine sahip değildir.
c) Kaymakamlar sadece hükümetin temsilcisidirler.
d) Kaymakamın genel emir çıkarma yetkisi bulunmamaktadır.
e) Kaymakam,
ilçede kolluk personelinin amiridir.
5. Aşağıda
verilenlerden hangisi, Bakanlar Kuruluna 1982 Anayasası’yla açıkça verilen
yetkilerden değildir?
a) Mahalli idarelerin
birlik kurmasına izin vermek
b) Tüzük çıkarmak
c) Yönetmelik yapmak
d) Olağanüstü hal ilan
etmek
e) Milli güvenliği
sağlamak
6. Aşağıdakilerden
hangisi merkezî idarenin taşra teşkilatı içerisindeki görevlileri arasında yer
almaz?
a) Vali
b) Kaymakam
c) Bucak Müdürü
d) İlçe İdare Müdürü
e) Köy Muhtarı
7. İlçelerin kurulması
aşağıdakilerin hangisi ile olur?
a) Bakanlar Kurulu
kararıyla
b) Müşterek
kararnameyle
c) İçişleri Bakanının
kararıyla
d) Kanunla
e) Valinin kararıyla
8. Aşağıdakilerden
hangisi Cumhurbaşkanının idari görevleri arasında yer almaz?
a) Başbakanı atamak.
b) Genelkurmay
Başkanını atamak.
c) Milli Güvenlik
Kurulunu toplantıya çağırmak.
d) Yükseköğretim
Kurulu üyelerini seçmek.
e) Üniversite rektörlerini seçmek.
9. Aşağıdakilerden
hangisini Devlet Denetleme Kurulu denetleyemez?
a) Tüm kamu kurum ve
kuruluşları
b) Kamu kurumu
niteliğindeki meslek kuruluşları
c) İşçi ve işveren
meslek kuruluşları
d) Silahlı Kuvvetler
e) Kamuya yararlı dernekler ve vakıflar
10. Aşağıdakilerden
hangisi Bakanlar Kurulunun idari görevleri arasında yer almaz?
a) Tüzük çıkarmak.
b) Yönetmelik
çıkarmak.
c) Milli Güvenliği
sağlamak.
d) Genelkurmay
Başkanını seçmek.
e) Hükümet programını meclis güvenoyuna sunmak.
Cevap Anahtarı
1.E, 2.A, 3.C, 4.B, 5.C, 6.E, 7.D, 8.A, 9.D, 10.E
İdarî Teşkilat: Yerinden
Yönetim Kuruluşları ünite3
Özet
Mahalli idarelerin il özel idaresi, belediye ve köy
olmak üzere üç türü bulunmaktadır.
İl özel idaresinin “il genel
meclisi”, “il encümeni” ve “vali” olmak üzere üç organı bulunmaktadır.
Meclis kararlarının
kesinleşmesi (m.15): İl genel meclisi
tarafından alınan kararların tam metni, en geç beş gün içinde valiye
gönderilir. Valiye gönderilmeyen meclis kararları yürürlüğe girmez.
Ülkemizde belediyeler, 2005
tarih ve 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 2004 tarih ve 5216 sayılı Büyükşehir
Belediyesi Kanunu olmak üzere iki kanunla düzenlenmiştir.
Belediye Kanununun 3/b
maddesinde, belediyenin organları, “belediye meclisi”, “belediye
encümeni” ve “belediye başkanı” olarak belirlenmiştir.
Belediye Meclisi, seçim
sonuçlarının ilanını takip eden beşinci gün belediye başkanının başkanlığında (Belediye
Meclisinin başkanı, belediye başkanıdır.) kendiliğinden toplanır (BK,m.19).
Toplantı yeter sayısı üye tam sayısının salt çoğunluğudur.
Belediye başkanının dava
yetkisi: Belediye başkanı, meclisin
ısrarı ile kesinleşen kararlar aleyhine on gün içinde idari
yargıya başvurabilir.
Belediye encümeni, haftada
birden az olmamak üzere önceden belirlenen gün ve saatte toplanır. Belediye
başkanı acil durumlarda encümeni toplantıya çağırabilir (m.35).
Görevleriyle ilgili bir suç
nedeniyle haklarında soruşturma veya kovuşturma açılan belediye organları veya
bu organların üyeleri, kesin hükme kadar İçişleri Bakanı tarafından görevden
uzaklaştırılabilir (m.47).
2004 tarihli 5216 sayılı
Büyükşehir Belediyesi Kanunu’na göre büyükşehir belediyesinin kurulması için şu
şartlar aranmaktadır: a) Kanunla kurulur. b) Ancak il olan yerlerde
kurulabilir. c) En az üç ilçe veya ilk kademe belediyesini kapsaması gerekir.
d) Nüfusunun 750.000’den fazla olması gerekir.
Büyükşehir belediyesinin üç
organı bulunmaktadır. Bunlar; büyükşehir belediye meclisi, büyükşehir belediye
encümeni, büyükşehir belediye başkanıdır.
Nüfusu 150’den çok 2000’den az
olan yurtlara (yerleşim yerlerine) köy denir .
Köy idaresinin “köy derneği”,
“ihtiyar meclisi” ve “muhtar” olmak üzere üç adet organı
bulunmaktadır.
Yerinden yönetim idarelerinin
ikinci kategorisini “kamu kurumları” oluşturmaktadır. Bunlara aynı
zamanda “hizmet bakımından yerinden yönetim kuruluşları” da denir.
Kamu kurumları (hizmet
bakımından yerinden yönetim kuruluşları) faaliyet konularına göre şu şekilde
tasnif edilmektedir. İdari kamu kurumları, iktisadi kamu kurumları, sosyal kamu
kurumları, bilimsel kültürel teknik kamu kurumları.
Kamusal yaşamın muhtelif
alanlarında düzenleme, denetleme görevini yapan, icrai kararlar alma yetkisine
sahip bağımsız nitelikte kuruluşlardır.
Anayasanın 135. maddesine göre
meslek kuruluşları, “Belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını
karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere
uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk
ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplini
ve ahlâkını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri
tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla
seçilen kamu tüzel kişileridir.”
Meslek kuruluşlarında zorunlu
üyelik esası geçerlidir. Her kuruluşun faaliyet alanındaki mesleği icra
etmek isteyen kişiler, ilgili meslek kuruluşuna üye olmak zorundadırlar. Üye
olmadan söz konusu mesleği icra edemezler.
•Türk hukukunda
yerinden yönetim idareleri üç ana kısma ayrılmaktadır: 1) Mahalli İdareler ( İl
özel idaresi, belediye, köy). 2)Kamu Kurumları. 3)Meslek Kuruluşları.
•Mahalli idarelere
yerel yönetimler adı da verilmektedir. Bunlara aynı zamanda “yer bakımından yerinden yönetim
kuruluşları” ismi de
verilmektedir. Mahalli idarelerin il özel idaresi, belediye ve Köy olmak üzere
üç türü bulunmaktadır.
•Yerinden yönetim idarelerinin ikinci kategorisini “kamu
kurumları” oluşturmaktadır. Bunlara aynı zamanda “hizmet bakımından
yerinden yönetim kuruluşları” da denir.
•Teknik bilgi ve uzmanlık gerektiren bazı hizmetlerin
görülmesi için –devlet ve mahalli idareler dışında- oluşturulmuş kamu tüzel
kişilerine hizmet bakımından yerinden yönetim kuruluşları denir.
•Meslek
kuruluşları ise “belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını
karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere
uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk
ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplini
ve ahlâkını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri
tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla
seçilen kamu tüzel kişileridir.”
DEĞERLENDİRME
SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi mahalli idareler içinde yer alır?
a) Köy idaresi
b) Bayındırlık Bakanlığı
c) Üniversite idaresi
d) Bucak idaresi
e) İlçe
idaresi
2. Aşağıdakilerden hangisi tüzel kişiliğe sahip değildir?
a) Devlet
b) Bakanlıklar
c) İl Özel İdaresi
d) Belediye
e) Köy
3. Bazı kamu hizmetlerinin merkezi idare teşkilatı içinde yer
almayan tüzel kişiler tarafından yürütülmesine ne ad verilir?
a) Genel yönetim
b) Taşra Yönetimi
c) Yerinden yönetim
d) Merkezden yönetim
e) Başkent
yönetimi
4. Aşağıdakilerden hangisi merkezin, yerinden yönetim
birimleri üzerindeki denetim türüdür?
a) İdari vesayet
b) Hiyerarşi
c) Kamu düzeni
d) Yetki genişliği
e) İdarenin
bütünlüğü
5. Aşağıdakilerden
hangisi bir hizmet bakımından yerinden yönetim kuruluşu değildir?
a) Üniversiteler
b) İl Özel idaresi
c) Emekli Sandığı
d) Devlet Su İşleri
Genel Müdürlüğü
e) Kamu İktisadi Teşebbüsü
6. Aşağıdakilerden
hangisi Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında soruşturma izni verir?
a) Başbakan
b) Cumhurbaşkanı
c) İçişleri Bakanı
d) Vali
e) Kaymakam
7. Aşağıdakilerden
hangisi il özel idaresi için yanlıştır?
a) İl özel idaresinin
yürütme organı atamayla iş başına gelir.
b) İl encümeninde
atanmış kişiler de bulunur.
c) İl genel meclisi
seçimle işbaşına gelir.
d) İl genel meclisinin
tüm kararları valinin onaması ile yürürlüğe girer.
e) İl encümeninin başı validir.
8. Aşağıdakilerden
hangisi kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları için söylenemez?
a) Meslek kuruluşları
kanunla kurulurlar.
b) Meslek kuruluşları
kamu tüzel kişiliğine sahiptirler.
c) Organları kendi
üyeleri arasından seçilirler.
d) Kuruluş amaçları
dışında faaliyette bulunabilirler.
e) Zorunlu üyelik esastır.
9. “Sermayesinin yüzde ellisinden fazlası
iktisadi devlet teşekkülüne veya kamu iktisadi kuruluşuna ait olan işletme veya
işletmeler topluluğundan oluşan anonim şirketlere” ne ad verilir?
a) Bağlı Ortaklıklar
b) Müessese
c) Kamu İştirakleri
d) İktisadi Devlet Teşekkülü
e) Şirket
10. Köy muhtarını kim seçer?
a) Kaymakam
b) Köy derneği
c) Köy vakfı
d) Köy halkı
e) İhtiyar
heyeti
Cevap
Anahtarı
1.A, 2.B,
3.C, 4.A, 5.B, 6.C, 7.D, 8. D, 9.A, 10. B
İdari
İşlemler Ünite 4
Özet
Hukuk âleminde bir sonuç
meydana getiren, bir değişiklik yapmaya yönelen irade beyanlarına hukuki işlem
denir. İdarenin bu şekildeki irade beyanına da idari işlem denilir.
İdari işlemler, maddî bakımdan
(yapısı bakımından) “düzenleyici işlemler” ve “bireysel işlemler” olmak üzere
ikiye ayrılmaktadır.
İdari işlemler, açıklanan
iradenin şekline (biçimine) göre “açık işlemler” ve “zımni işlemler” olmak
üzere ikiye ayrılmaktadır.
Yetki, bir kişinin ya da
makamın (kurul ya da organın), idare adına işlem yapabilmesidir. Bir kişinin
idare adına işlem yapabilmesi için yetkilendirilmiş olması gerekir. Bu
yetkilendirme de seçim, atama, idari hizmet sözleşmesi gibi kamu hukuku
kurallarına göre gerçekleşir.
Bağlı yetki: Hukuk kuralı idareye işlemi yapıp yapmama konusunda
bir tercih imkânı vermiyorsa yahut belli bir işlemi yapmayı emrediyorsa, bağlı
yetkiden söz edilir.
İdare hukukunda yetkiler, kişi
bakımından yetki, konu bakımından yetki, yer bakımından yetki ve zaman
bakımından yetki olmak üzere dört türe ayrılmaktadır.
Yetki gaspı: İdare adına işlem yapma yetkisi bulunmayan bir
kişinin (idareye tamamen yabancı bir kişi veya görevi sona eren kişinin işlem
yapmaya devam etmesi gibi) idare adına işlem yapması, yetki gaspını oluşturur.
Bir işlemin yapılmasında takip
edilecek aşamalar, işlemin usulünü oluşturmaktadır. Muhtelif kanunlarda, o
kanunda düzenlenen konulara ilişkin olarak usul kuralları bulunmaktadır.
İdareyi işlem yapmaya sevk
eden, yönelten etkenlere sebep denilir. Sebepsiz idari işlem olamaz. İdareyi
işlem yapmaya sevk eden fiili ya da hukuki bir durum bulunmak zorundadır.
İdari işlemlerin yegâne maksadı
(amacı) “kamu yararı”dır. İdari işlemler kamu yararı dışında bir amaçla
yapılamazlar.
Kaldırılma (ilga), idari
işlemin, idare tarafından alınan bir kararla ileriye yönelik olarak kısmen
veya tamamen yürürlükten kaldırılmasıdır.
Geri alma, bir idari işlemin,
idare tarafından yapılan yeni bir işlem ile geçmişe etkili olarak yürürlükten
kaldırılmasını ifade eder.
Hukuka aykırı ve hak yaratıcı
bireysel işlem, “kişinin hilesi”, “açık hata” ya da “yokluk”
hâllerinde her zaman geri alınabilir.
•İdarenin kamu hukuku
alanında ve kamu hukuku (kamu gücü) yetkilerini kullanarak ortaya koyduğu irade
beyanlarına idari işlem denilir.
•İdari işlemler; tek yanlılık,
icrailik, kanuna uygunluk karinesinden yararlanma ve re’sen uygulanabilme
özelliklerine sahiptir.
•İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-a maddesine göre idari
işlemler “yetki, şekil, sebep, konu ve amaç” olmak üzere beş unsurdan
oluşmaktadır (İYUK m.2/1-a).
•İdari
işlemler “yürürlüğe girmelerinden” itibaren uygulanabilmekte, yani kişilere
karşı ileri sürülebilmektedir. İdari işlemler, kaldırılmaları ve geri
alınmaları ile birlikte sona ererler.
DEĞERLENDİRME
SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi karma (birleşme) idari işlemlerden
biridir?
a) Disiplin kurulu tarafından verilen disiplin cezası
b) Bakanlık müsteşarının ataması
c) Maliye Bakanlığı genelgesi
d) Müfettiş raporları
e) Üniversite
öğrenci disiplin yönetmeliği
2. 1982 Anayasası’na göre yönetmelikle ilgili aşağıdaki
ifadelerden hangisi yanlıştır?
a) Yönetmelikler tüzüklerin uygulanmasını sağlamak için de
çıkarılabilir.
b) Bütün yönetmeliklerin Resmi Gazete’de yayımlanması
zorunludur.
c) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının da
yönetmelik çıkarma yetkisi vardır.
d) Başbakanlığın yönetmelik çıkarma yetkisi vardır.
e)
Yönetmelikler görev alanlarını ilgilendiren konularda çıkarılabilir.
3. 1982 Anayasası’na göre tüzükle ilgili aşağıdaki ifadelerden
hangisi yanlıştır?
a) Tüzüklerin Cumhurbaşkanın’ca onaylanmaları zorunludur.
b) Tüzüklerin tümünün Resmi Gazete’de yayımları zorunludur.
c) Tüzüklerin Danıştay incelemesinden geçirilmesi zorunludur.
d) Tüzüklerin yargısal denetimi Anayasa Mahkemesi tarafından
yapılır.
e) Tüzükleri
sadece Bakanlar Kurulu çıkarır.
4. Yetki devri
bakımından aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
a) Karar alma yetkisi,
yetkiyi devralana geçmektedir.
b) Yetki devrinin
yapılabileceği kanunla öngörülmüş olmalıdır.
c) Yetki devri mutlaka
yazılı olmalıdır.
d) Yetkiyi devreden ya
da devralan değişirse yetki devri kendiliğinden kalkar.
e) Yetki devri ilgililere duyurulmalıdır.
5. Aşağıdakilerden
hangisi yönetmelik çıkarabilir?
a) Spor Genel
Müdürlüğü
b) Genelkurmay
Başkanlığı
c) Diyanet İşleri
Başkanlığı
d) Emniyet Genel
Müdürlüğü
e) Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü
6. Belediye encümen
kararı ne tür bir idari işlemdir?
a) Karma işlem
b) Birleşme işlem
c) Kolektif işlem
d) Zincir işlem
e) Basit işlem
7. Fakülte dekanınca
bir öğrenci hakkında disiplin cezası verilmesi işlemi, aşağıdaki idari işlem
türlerinden hangisinin içinde yer alır?
a) Karma işlem
b) Basit iradeli işlem
c) Zincir işlem
d) Kolektif işlem
e) Birleşme işlem
8. Aşağıdakilerden hangisi
idari işlemin özelliklerinden değildir?
a) İdari işlemler tek
yanlılık özelliğine sahiptir.
b) İdari işlemler
icrailik özelliğine sahiptir.
c) İdari işlemler
re’sen uygulanabilirlik özelliğine sahiptir.
d) İdari işlemlerin
amacı kamu yararıdır.
e) İdari işlemler sebepsiz olabilir.
9. Aşağıdakilerden
hangisi idari işlemin irade açıklayanların sayısı bakımından yapılan ayrımdan
biri değildir?
a) Basit iradeli
b) Kurul (Kolektif)
c) Açık (Sarih)
d) Birleşme
e) Zincir
10. “Bir kamu
görevlisinin başka bir kamu görevlisi yerine işlem yapması” aşağıdaki
kavramlardan hangisi ile ifade edilir?
a) Fonksiyon gaspı
b) Yetki gaspı
c) Ağır yetki tecavüzü
d) Bariz yetki aşımı
e) Yetki tecavüzü
Cevap
Anahtarı
1.B, 2.B, 3.D, 4.D, 5.A, 6.C, 7.B , 8. E, 9. C, 10. E
İdari Sözleşmeler ünite 5
Özet
Sözleşme, karşılıklı iki
iradenin bir hukuki sonuç meydana getirmek üzere uyuşması şeklindeki hukuki
işlemlerdir. Sözleşmede en az iki taraf bulunmakta ve iradeleri birbirine
yönelerek belli bir konuda uyuşmaktadır.
İdarenin yaptığı sözleşmenin
idari sözleşme olup olmadığı kanun ile tespit edilmiş değilse sözleşmenin idari
sözleşme olup olmadığı doktrin ve mahkeme kararlarıyla geliştirilen ölçütlere
göre belirlenir.
İdari hizmet sözleşmeleri: Kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli
görevlerde, memur statüsünde olmayarak sözleşme ile çalıştırılanlar ile yapılan
sözleşmeler, idari hizmet sözleşmeleridir.
Rekabet ilkesi: İhalelere katılacaklar açısından rekabet ortamının
sağlanması, birden fazla isteklinin ihaleye katılımına ilişkin tedbirlerin
alınmasını (gizli anlaşmanın önlenmesi, ihaleye katılanlar üzerindeki
baskıların önlenmesi vs.) öngörmektedir.
Devlet İhale Kanunu, “mal
veya hizmet satımları”, “kira”, “trampa”, “mülkiyetin gayri ayni hak tesis”i ve
“taşıma” işlerini kapsamaktadır.
Belli istekliler arasında
ihale usulü: Uzmanlık veya ileri
teknoloji gerektiren işlerde, idarenin belli isteklileri davet ederek sözleşme
yapması usulüdür.
Şartnameler “idari şartname” ve
“teknik şartname” olarak ikiye ayrılır.
Verilen teklifler, ihale
komisyonunca değerlendirilir. Kanunda ve şartnamede yer alan kriterlere uygun
olanlar arasından, en uygun teklifin hangisi olduğu araştırılır.
Kamu ihale sözleşmelerinin
yapılması aşamasında meydana gelen uyuşmazlıklar için, idari başvuru yolları
öngörülmüştür. Bunlar “idareye şikayet” ve “Kamu İhale Kurumuna
itirazen şikayet” olmak üzere iki çeşittir.
Kamu İhale Kanunu ile verilen
görevleri yapmak üzere kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali özerkliğe
sahip Kamu İhale Kurumu kurulmuştur.
Genel olarak sözleşmecinin
hakları, idarenin borçlarını oluşturmaktadır.
Sözleşmenin yapılmasından
sonraki aşamalarda, ortaya çıkan bazı yeni durumlar sözleşmeye etki edebilir.
Bunlar “mücbir sebep”, “fedüprens teorisi” ve “öngörülemezlik
teorisi” şeklinde üçe ayrılmaktadır.
Öngörülemezlik (imprévision)
teorisi, sözleşme yapılırken öngörülemeyen anormal bir olayın, sözleşmenin
mali dengesini önemli derecede bozması hâline verilen isimdir.
•İdare, kamu
hizmetlerini yürütürken sadece işlemler yapmaz, sözleşmeler de yapar. Başka bir
ifade ile idareler de belli bir konuda karşı tarafla iradelerin uyuşması
şeklinde iki taraflı hukuki işlem yani sözleşmeler yapabilir. İdarenin özel
hukuk sözleşmeleri ile idari sözleşmelerin birbirinden ayrılması önem arz
etmektedir. Zira her iki sözleşmeye uygulanacak hukuk kuralları farklıdır.
İdarenin özel hukuk sözleşmeleri özel hukuk kurallarına tabidir. Örneğin, kira
sözleşmesi borçlar hukuku kurallarına tabidir. Oysa idarenin idari
sözleşmeleri, idare hukuku kurallarına tabidir.
•İdare, ister özel hukuk sözleşmesi isterse idari sözleşme
olsun, sözleşme yapılırken tamamen serbest olmayıp kanunlarda düzenlenen ve “ihale” denilen yönteme uymak zorundadır.
İç hukukta ihaleyi düzenleyen iki temel kanun bulunmaktadır. Kamu İhale Kanunu
ve Devlet İhale Kanunu. Bu kanunlarda ihaleye ilişkin usuller, esaslar,ilkeler
düzenlenmiştir.
DEĞERLENDİRME
SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi imtiyaz sözleşmeleri bakımından
yanlıştır?
a) Devlet adına imtiyaz verme yetkisi Bakanlar kuruluna
aittir.
b) İmtiyaz sözleşmelerinde Danıştayın görüşünün alınması
zorunlu değildir.
c) İmtiyaz sözleşmelerinin Danıştay incelemesinden
geçirilmesi zorunludur
d) İmtiyaz sözleşmelerine tahkim şartı konabilir.
e) Hizmetten
yararlananlardan alınan ücret karşılığında görülür.
2. Danışmanlık hizmet alım ihaleleri hangi yöntemle yapılır?
a) Pazarlık usulü
b) Doğrudan temin usulü
c) Tasarım yarışmaları usulü
d) Açık ihale usulü
e) Belli
istekliler arasında ihale usulü
3. Aşağıdakilerden hangisinin kamu ihalesine girmesi
yasaklanmış değildir?
a) Adam öldürme suçundan mahkûm olanlar
b) İhalede görev alan şahısların eşleri
c) Hileli iflas ettiğine karar verilenler
d) Terör suçundan mahkûm olanlar
e) İhaleyi
yapan idarenin ihale yetkilisi kişileri
4. Aşağıdakilerden hangisi, idari şartnamede bulunması
zorunlu hususlardan değildir?
a) İşin adı, niteliği, türü ve miktarı, hizmetlerde iş tanımı
b) İdarenin adı, adresi, telefon ve faks numarası
c) Tekliflerin geçerlilik süresi
d) İhale komisyonunda yer alan görevlilerin isimleri
e) Geçici ve
kesin teminat oranları ile teminatlara ait şartlar
5. Aşağıdakilerden
hangisi idari sözleşmenin ölçütlerinden birisi değildir?
a) Taraflardan
birisinin idare olması
b) Sözleşmenin
konusunun kamu hizmeti olması
c) Sözleşmenin
süresinin 50 yıldan az olması
d) İdareye özel hukuku
aşan üstün yetkilerin verilmesi
e) Sözleşmenin türünün kanunla belirlenmesi
6. Aşağıdakilerden
hangisi, idari sözleşmeye etki eden hâllerden birisi değildir?
a) Mücbir sebep
b) Fedüprens
c) Öngörülemezlik
teorisi
d) Izdırar hâli
e) Öngörülmemiş güçlükler teorisi
7. Aşağıdakilerden
hangisi, Kamu İhale Kanunu’nda öngörülen ihale usullerinden biri değildir?
a) Açık ihale usulü
b) Kapalı teklif usulü
c) Belli istekliler
arasında ihale usulü
d) Doğrudan temin
e) Tasarım Yarışmaları
8. Aşağıdakilerden
hangisi idari sözleşme türlerinden değildir?
a) İmtiyaz Sözleşmesi
b) İltizam Sözleşmesi
c) Kamu İstikraz
Sözleşmeleri
d) İdari Hizmet
Sözleşmeleri
e) Kamu İhale Sözleşmeleri
9. Aşağıdakilerden
hangisi kamu ihalelerine hâkim olan ilkelerden değildir?
a) Saydamlık İlkesi
b) Rekabet İlkesi
c) Gizlilik İlkesi
d) Güvensizlik ilkesi
e) Eşit Muamele İlkesi
10. İhtiyaçların ilan
yapılmaksızın ve teminat alınmaksızın teminine ne ad verilir?
a) Pazarlık Usulü
b) Açık İhale Usulü
c) Doğrudan Temin
Usulü
d) Tasarım Yarışması
Usulü
e) Belli İstekliler Arasında İhale Usulü
Cevap Anahtarı
1.B, 2.E, 3.A, 4-D,5.C, 6.D, 7.B, 8.E, 9.D, 10.C
darenin Görevleri (I): Kamu
Hizmeti ünite 6
Özet
Kamu hizmeti, toplumun ortak ve
sürekli bir ihtiyacının karşılanmasının, bir kamu tüzel kişisine görev olarak
yüklenmesidir.
Kamu hizmetinin işletilmesinde
çeşitli yöntemler (usuller) bulunmaktadır. Bu yöntemlerin seçilmesinde,
anayasaya aykırı olmamak şartıyla yasama organının, kanunlara aykırı olmamak
şartıyla idari makamların takdir yetkisi vardır.
İdare ile özel hukuk kişisi
arasında yapılan sözleşme (müşterek emanet sözleşmesi) çerçevesinde, kurulmuş
bir kamu hizmetinin özel hukuk kişisi tarafından işletilmesinin üstlenilmesi
usulüne müşterek emanet denilir.
Devlet tüzel kişiliği adına
imtiyaz verme yetkisi, 10 Haziran 1326 (1910) tarihli Menafii Umumiyeye
Müteaalik İmtiyazat Hakkında Kanun gereğince Bakanlar Kuruluna (Kuvvei
İcraiyeye) aittir.
Sözleşmeci üstlendiği kamu
hizmetini, bizzat kendisi ifa etmekle mükelleftir. Üstlendiği hizmeti bir
başkasına devredemez.
Sözleşme belli bir süreye
bağlanmış ise sözleşmede öngörülen süre dolmakla, sözleşme kendiliğinden sona
erer.
Kamu tüzel kişisinin üstlendiği
hizmeti, tek taraflı işlemi ile (ruhsat ya da lisans) özel hukuk kişisine
devrederek gördürebilmesine izin usulü denir.
•Kamu hizmeti,
toplumun ortak ve sürekli bir ihtiyacının karşılanmasının bir kamu tüzel
kişisine görev olarak yüklenmesidir.
•Toplumun ortak ve
sürekli ihtiyacı, kamu tüzel kişisi tarafından yürütülüyorsa “kamu hizmeti”, özel hukuk kişileri tarafından yürütülüyorsa
“özel teşebbüs-ticaret-sanat” gibi kavramlarla isimlendirilmektedir.
•Anayasa koyucu veya yasa koyucu, hangi ortak ihtiyaçların
giderilmesini kamu tüzel kişilerine yüklemişse o hizmet kamu hizmetidir.
•Devamlılık,
değişebilirlik ve uyarlanma, yararlanmada eşitlik ve kamu hizmetlerinin
bedavalığı kamu hizmetinin temel ilkeleri iken bu ilkelere uygun olarak kamu
hizmeti ya idare tarafından yürütülür ya da özel hukuk kişilerince sözleşme ve
izin usulüyle yürütülür.
DEĞERLENDİRME
SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi, kamu hizmetinin ilkelerinden
birisi değildir?
a) Süreklilik
b) Uyarlanma
c) Bedavalık
d) Kaldırılmazlık
e) Eşitlik
2. Aşağıdakilerden hangisi bir kamu hizmetinin idare
tarafından yürütülmesine verilen addır?
a) Emanet usulü
b) Müşterek emanet usulü
c) İmtiyaz usulü
d) İltizam usulü
e) Ruhsat
usulü
3. Özel ortaöğretim kurumları, kamu hizmetini hangi usulle
yürütmektedirler?
a) Emanet usulü
b) Müşterek emanet usulü
c) İmtiyaz usulü
d) İzin usulü
e) İltizam
usulü
4. Aşağıdaki ifadelerden hangisi iltizam usulü bakımından
yanlıştır?
a) İdari sözleşme ile gerçekleşir.
b) Kamu hizmetinin kurulması ve işletilmesi söz konusudur.
c) Sermaye idareye aittir.
d) Kâr ve zarar mültezime aittir.
e) Hizmet için
gerekli araç-gereç idare tarafından sağlanır.
5. Aşağıdakilerden
hangisi imtiyaz usulü bakımından yanlıştır?
a) İmtiyaz idari
sözleşmeye dayanır.
b) İmtiyazda kurulmuş
bir hizmetin işletilmesi söz konusudur.
c) İmtiyazcı, hizmetin
bedelini kullanıcılardan alır.
d) İmtiyazcı kamu
hizmetini kendi kâr ve zararına işletmektedir.
e) İmtiyazcı bazı kamu gücü ayrıcalıklarından yararlanır.
6. Bir hizmetin kamu
hizmeti olduğuna aşağıdakilerden hangisi karar vermektedir?
a) Türkiye Büyük
Millet Meclisi
b) Bakanlar Kurulu
c) Başbakan
d) Cumhurbaşkanı
e) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı
7. Bir kamu hizmetinin
kesintisiz ve düzenli bir şekilde yürütülmesi hangi ilkeyle sağlanır?
a) Değişebilirlik ve
uyarlama
b) Yararlanmada
Eşitlik
c) Devamlılık
(Süreklilik)
d) Tarafsızlık
e) Meccanilik
8. Aşağıdakilerden
hangisi müşterek emanet usulü açısından yanlıştır?
a) İdare ile özel
hukuk kişisi arasında akdedilir.
b) Sermaye ve tesisler
idare tarafından karşılanır.
c) Müşterek emanetçi
kamu hizmetinin işletenidir.
d) Kamu hizmeti
idarenin hesabına işletilir.
e) Müşterek emanetçi gelirin tamamını alır.
9. Devlet tüzel kişisi
adına imtiyaz verme yetkisi aşağıdakilerden hangisine aittir?
a) Türkiye Büyük
Millet Meclisi
b) Başbakan
c) Bakanlar Kurulu
d) Cumhurbaşkanı
e) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı
10. Aşağıdakilerden
hangisi kamu tüzel kişisinin üstlendiği hizmeti tek taraflı işlemi ile özel
hukuk kişisine devrederek gördürebilmesi usulüne verilen addır?
a) Emanet usulü
b) Müşterek emanet
usulü
c) İmtiyaz usulü
d) İltizam usulü
e) Ruhsat usulü
Cevap
Anahtarı
1.D, 2.A, 3.D, 4.B, 5.B, 6.A, 7.C, 8.E, 9.C, 10. E
İdarenin Görevleri (II): Kolluk
Faaliyeti ünite 7
Özet
Devletin bağımsızlığının ve egemenliğinin
korunmasına dış güvenlik denir. Anayasa bunu “milli savunma” ve “milli
güvenlik” şeklinde ifade etmektedir
Esenlik (Kamu Huzuru): Âmme selameti ya da âmme sükûnu da denilen bu unsur,
bireylerin toz, duman, ışık, gürültü gibi rahatsız edici etkilerden uzak bir
şekilde yaşamalarının sağlanmasıdır.
Kolluk faaliyeti, görev
bakımından “adli kolluk” ve “idari kolluk” olarak, ikiye ayrılmaktadır.
Adli kolluk, bir suç
işlendikten sonra, suça ve suçluya ilişkin (suçlunun yakalanması, delillerin
toplanması vs.) faaliyet yürüten kolluğa, (kamu düzenini bozan eylemleri
bastırmaya, cezalandırmaya yönelik faaliyet yürüten kolluktur.
Ülkemizde genel idari kolluk,
“polis” ve “jandarma” olmak üzere iki teşkilattan oluşmaktadır. Bunlara merkezi
idare kolluğu (devlet kolluğu) da denir.
Taşra teşkilatı: İllerde il
emniyet müdürlükleri, ilçelerde ilçe emniyet müdürlükleri veya ilçe emniyet
amirlikleri ile güvenlik hizmetlerine ilişkin diğer birimlerden oluşur.
Jandarma Genel Komutanlığı,
Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir parçası olup, Silahlı Kuvvetlerle ilgili
görevleri, eğitim ve öğrenim bakımından Genelkurmay Başkanlığına, emniyet ve
asayiş işleriyle diğer görev ve hizmetlerin ifası yönünden İçişleri Bakanlığına
bağlıdır. Ancak Jandarma Genel Komutanı, Bakana karşı sorumludur.
Kamu düzenini korumak amacıyla
öngörülen usullere, “kolluk usulleri” denilmektedir.
•Devletin en başta
gelen görevlerinden birisi de güvenliği sağlamaktır. Güvenliği de iç ve dış
güvenlik olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Devletin bağımsızlığının ve
egemenliğinin korunmasına dış güvenlik denir. Anayasa bunu “milli savunma” ve
“milli güvenlik” şeklinde ifade etmektedir. Ülke içinde bireylerin can ve mal
emniyetinin sağlanması, huzur içinde yaşamalarını sağlamaya yönelik faaliyete
iç güvenlik denir ki bu da idare hukukunda “kamu düzeni” kavramı ile ifade edilir. Kamu düzeninin
gerçekleştirilmesine yönelik faaliyete “kolluk faaliyeti”, bu faaliyeti
gerçekleştiren birime de “kolluk teşkilatı” adı verilir.
•Kamu
düzeninin sağlanmasından sorumlu olan teşkilata “kolluk teşkilatı” denir.
Ülkemizde kolluk teşkilatı, görev bakımından adli ve idari kolluk olarak;
teşkilat bakımından ise genel idari kolluk ve özel idari kolluk olarak ikiye
ayrılmaktadır.
DEĞERLENDİRME
SORULARI
1. Jandarma Genel Komutanlığı, idari kolluk görevi bakımından
hangi makama bağlıdır?
a) İçişleri Bakanlığı
b) Genelkurmay Başkanlığı
c) Bakanlar Kurulu
d) Başbakanlık
e) Cumhuriyet
savcılığı
2. Aşağıdakilerden hangisi “kamu düzeni kavramı” içinde yer
alan unsurlardan biri değildir?
a) Kamu güvenliği
b) Kamu huzuru
c) Kamu sağlığı
d) Mili güvenlik
e) Genel ahlak
3. Emniyet Teşkilatı Kanunu’na göre aşağıdakilerden hangisi
polis teşkilatının temel kısımlarından biridir?
a) Toplum polisi
b) Siyasi polis
c) Ahlak polisi
d) Narkotik polis
e) Suç polisi
4. İdari kolluk görevleri açısından Jandarma Genel
Komutanlığı hangi makama bağlıdır?
a) Genelkurmay Başkanlığı
b) Başbakanlık
c) İçişleri Bakanlığı
d) Bakanlar Kurulu
e)
Cumhurbaşkanı
5. Aşağıdakilerden
hangisi idari kolluğun özelliklerinden biri değildir?
a) İdari kolluk idari
makamların emrindedir.
b) İdari kolluk
faaliyetleri idare hukuku kurallarına tabidir.
c) İdari kolluk
faaliyetlerinden doğan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür.
d) İdari kolluk
önleyici faaliyetlerde bulunur.
e) İdari kolluk sadece Devlet adına icra edilir.
6. Aşağıdakilerden
hangisi adli kolluğun özelliklerinden biri değildir?
a) Adli kolluk adli
makamların emrindedir.
b) Adli kolluk
faaliyetleri ceza hukuku kurallarına tabidir.
c) Adli kolluk
faaliyetlerinden doğan uyuşmazlıklar adli yargıda görülür.
d) Adli kolluk hem
düzenleyici hem de bireysel işlemler yapabilir.
e) Bastırıcı nitelikte faaliyetler yürütür.
7. Aşağıdakilerden
hangisi genel idari kolluğun görev alanına girmez?
a) Şap hastalığı
görülen yerleşim yerinin karantinaya alınması.
b) Fuhuş yapan
yabancıların sınır dışı edilmesi.
c) Ormanların
korunması.
d) Rahatsız edici
ışığın kapatılmasını sağlama.
e) Cinayet soruşturmasının yürütülmesi.
8. Aşağıdakilerden
hangisi milli güvenliğin sağlanmasından ve Silahlı Kuvvetlerin yurt savunmasına
hazırlanmasından TBMM’ye karşı sorumludur?
a) Bakanlar Kurulu
b) Başbakan
c) Cumhurbaşkanı
d) Genelkurmay Başkanı
e) Emniyet Genel Müdürü
9. Aşağıdakilerden
hangisi özel idari kolluğun görev alanına girmez?
a) Kamuya ayrılan
yerler
b) Kamuya açık yerler
c) Özel işyerleri
d) Konutlar
e) Cinayet soruşturması
10. Aşağıdakilerden
hangisi kolluk alanında düzenleyici ve bireysel işlemler yapma yetkisine sahip
kişi ve kurulları ifade eder?
a) Kolluk amirleri
b) Kolluk personeli
c) Kolluk makamları
d) Kolluk görevlileri
e) Kolluk
Cevap
Anahtarı
1.A, 2.D, 3.B, 4.C, 5.E, 6.D, 7.C, 8.A, 9. E, 10.C
İdarenin Görevlileri: Devlet
Memurları (I) ünite 8
Özet
Genel anlamda kamu tüzel
kişilerinde (devlet ve diğer kamu tüzel kişileri) istihdam edilen herkese “kamu
görevlisi” denilebilir.
Devlet Memurları Kanunu kamu
kurum ve kuruluşlarında çalışan ve bu kanunun uygulama alanında bulunan
görevlileri dört kümede toplamıştır.
657 sayılı Devlet Memurları
Kanunu’nun 4. maddesine göre memurlar; “mevcut kuruluş biçimine
bakılmaksızın, devlet ve diğer kamu tüzel kişilerince genel idare esaslarına
göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilen” kişilerdir.
Kişilerin bilgi ve
yeteneklerine göre (siyasi eğilimlerine göre değil) bir mesleğe girmeleri ve
buna göre meslekte yükselmelerine liyakat ilkesi denir.
Emniyet hizmetleri sınıfı: Özel kanunlarına göre çarşı ve mahalle bekçisi, polis,
komiser muavini, komiser, baş komiser emniyet müfettişi, polis müfettişi,
emniyet amiri ve emniyet müdürü ve emniyet müdürü sıfatını kazanmış emniyet
mensubu memurları kapsar.
Devlet memuru olabilmenin genel
şartları, Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesinde belirtilmiştir. Vatandaşlık:
Yaş:18 Öğrenim:en az ortaöğrenim Kamu haklarından
mahrum olmamak: Askerlik: Sağlık: Mahkûmiyet:
Aday olarak atanmış devlet
memurunun adaylık süresi bir yıldan az iki yıldan çok olamaz ve bu süre
içinde aday memurun başka kurumlara nakli yapılamaz.
-Bir göreve ilk defa veya
yeniden atananlardan belge ile ispatı mümkün zorlayıcı sebepler olmaksızın 62.
maddedeki süre içinde işe başlamayanların atamaları iptal edilir ve bunlar 1 yıl
süreyle devlet memuru olarak istihdam edilemezler.
İstisnai memurluklara atananlar
hakkında bu Kanunun atanma, sınavlar, kademe ilerlemesi ve derece yükselmesi
dışında kalan bütün hükümleri uygulanır (m.61).
Kademe ilerlemesi-Yatay
ilerleme: Yatay ilerleme de denilen bu ilerlemede, memurun görev
unvanında bir değişiklik olmadan, ücret bakımından bir ilerlemedir.
•Kamu görevlisi, bir
kamu hukuk tüzel kişisine kamu hukuk bağı (atama, idari hizmet sözleşmesi) ile
bağlı olarak istihdam edilen, mesleki bir sıfatla ve maaş karşılığı çalışan
görevliler şeklinde tanımlanabilir. Başka bir ifade ile Anayasa’nın 128.
maddesinde ifadesini bulan, kamu kurum ve kuruluşlarının genel idare esaslarına
göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri yürüten görevlileri içerir.
•Devlet Memurları Kanunu kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan
ve bu kanunun uygulama alanında bulunan görevlileri dört kümede toplamıştır:
Bunlar; devlet memurları, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler.
•657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4. maddesine göre
memurlar; “mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın, devlet ve diğer kamu tüzel
kişilerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu
hizmetlerini ifa ile görevlendirilen” kişilerdir.
•Memurluk
mesleğinin ilkeleri, memur olabilmenin şartları, memurların ilerlemesi ve
çalışma saatleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda ayrıntılı bir şekilde
düzenlenmiştir.
DEĞERLENDİRME
SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi 657 sayılı Devlet Memurları
Kanunu’na göre istisnai memurluklardan birisidir?
a) Cumhurbaşkanı Genel Sekreterliği
b) Milli Eğitim İl Müdürlüğü
c) İl Emniyet Müdürlüğü
d) Bakanlık müsteşarlığı
e) Kaymakam
2. Aşağıdakilerden hangisi memurluk mesleğinin temel
ilkelerdendir?
a) Sınıflandırma ilkesi
b) Serbestlik ilkesi
c) Eşitlik ilkesi
d) Sadakat ilkesi
e) Saygı
ilkesi
3. Aşağıdakilerden hangisi Devlet Memurları Kanununda
belirtilen istihdam türleri arasında yer almaz?
a) Memur
b) Sözleşmeli personel
c) Geçici personel
d) İşçi
e) Geçici işçi
4. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanuna göre memurlar kaç
sınıfa ayrılmaktadır?
a) 4
b) 6
c) 8
d) 10
e) 12
5. Aşağıdakilerden
hangisi Devlet memuru olabilmenin şartları arasında yer almaz?
a) Vatandaşlık
b) Ortaokul mezunu
olmak
c) Daha önce hiç hapis
cezası almamış olmak
d) 18 yaşını doldurmuş
olmak
e) Askerlikle ilişiğinin olmaması
6. 657 sayılı DMK’ na
göre Devlet memurluğunda adaylık süresinin asgari ve azami süresi aşağıdaki
şıklardan hangisinde verilmiştir?
a) 6 ay - 1 yıl
b) l-2 yıl
c) 1 -3 yıl
d) 2 -3 yıl
e) 1-5 yıl
7. Aşağıdakilerden
hangisi 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda sayılan memur sınıfları içinde
yer almaz?
a) Din hizmetleri
sınıfı
b) Teknik hizmetler
sınıfı
c) Mahalli idare
hizmetleri sınıfı
d) Avukatlık
hizmetleri sınıfı
e) Genel idare hizmetleri sınıfı
8. Aşağıdakilerden
hangisi Devlet Memurları Kanunu’na göre memurların sınıflarından değildir?
a) Genel İdare
Hizmetleri Sınıfı
b) Polislik Sınıfı
c) Emniyet Hizmetleri
Sınıfı
d) Milli İstihbarat
Hizmetleri Sınıfı
e) Sağlık Hizmetleri Sınıfı
9. Aşağıdakilerden
hangisi memur olabilmenin şartlarından değildir?
a) Vatandaşlık
b) Yaş
c) Öğrenim
d) Cinsiyet
e) Sağlık
10. Aşağıdakilerden
hangisi memurluğa atanma aşamalarından değildir?
a) Kadroların
duyurulması
b) Sınav şartı
c) Adaylık aşaması
d) Asli memurluğa
atanma
e) Emeklilik
Cevap
Anahtarı
1.A, 2.A 3.E, 4.D, 5.C, 6.B, 7.C, 8.B, 9.D, 10.E
İdarenin Görevlileri: Devlet
Memurları (Iı) ünite 9
Özet
Konusu suç teşkil eden emir,
hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan
kurtulamaz.
Askeri hizmetlerin görülmesi
ve acele hallerde kamu düzeni ve kamu güvenliğinin korunması için kanunla
gösterilen istisnalar saklıdır.”(AY,
m.137)
Memur, görevini şahsen yerine
getirmelidir. Kanunda açıkça belirtilmedikçe, görevini bir başkasına
devredemez. Yine memur, görevini kesintisiz olarak ifa etmekle mükelleftir.
Devlet memurlarının grev kararı
almaları, grev tertiplemeleri, bu yolda propaganda yapmaları yasaktır. Greve
katılamazlar, grevi teşvik edemezler (DMK, m.27). Anayasa’ya göre sadece
işçiler grev hakkına sahiptir (AY, m.54). Bu tür eylemler, memuriyetten çıkarma
suçunu oluşturmaktadır.
Devlet memurları kamu
hizmetleri ile ilgili gizli bilgileri görevlerinden ayrılmış bile olsalar,
yetkili bakanın yazılı izni olmadan açıklayamazlar.
Anayasanın 50. maddesi ve
DMK’nun 23. maddesi uyarınca devlet memurları, kanunda gösterilen süre ve
şartlar dahilinde izin hakkına sahiptir.
Memura, verilecek raporda
gösterilecek lüzum üzerine, kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun süreli
bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı hâlinde on sekiz aya kadar, diğer
hastalık hâllerinde ise on iki aya kadar izin verilir.
Kanunda belirlenen şartların
gerçekleşmesi durumunda, idarenin bir işlemi ile memurun istifa etmiş
addedilmesidir. Bazı hallerde memur kanun gereği istifa etmiş sayılır.
Memurluktan çıkarma suçunu
işleyen kişi hakkında ihraç cezası verilir ve bu kişiler bir daha devlet memuru
olamazlar.
Memurun isteği aranmadan, idare
tarafından emekliye sevk işleminin yapılmasıdır.
•Anayasa’ ya göre “memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri,
atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri
ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir” (m.128). Bu anayasal hüküm doğrultusunda 657
sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda memurların yükümlülükleri, hakları ve
ödevleri ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir.
DEĞERLENDİRME
SORULARI
1. Aşağıdaki ifadelerden hangisi devlet memurunun istifası
ile ilgili yanlıştır?
a) İstifa eden memur altı ay geçmeden memurluğa alınamaz.
b) İstifa etmiş sayılanlar bir yıl geçmeden memurluğa
alınamazlar.
c) Hiçbir mazereti olmaksızın istifa edenler hiçbir surette
memurluğa alınamazlar.
d) Olağanüstü hallerde kanuna aykırı hareket ederek istifa
edenler hiçbir surette memurluğa alınamazlar.
e) Devir
teslim yükümlülüklerine uymadan istifa edip ayrılanlar 3 yıl geçmeden memurluğa
alınamazlar.
2. Aşağıdakilerden hangisi devlet memurları için söz konusu
olan yasaklar arasında yer almaz?
a) Grev ve toplu çekilme
b) Ticaret yapmak
c) Siyasi faaliyette bulunmak
d) Anonim şirkete ortak olmak
e) İkinci
görev almak
3. Aşağıdakilerden hangisi devlet memurları için öngörülen
yasaklar arasında yer alır?
a) Bilirkişilik
b) Sendika üyeliği
c) Dernek üyeliği
d) Vakıf üyeliği
e) Anonim
şirket yönetim kurulu üyeliği
4. “Ast, ancak……………bir
emir söz konusu olduğunda, emri yerine getirmeme imkanına sahiptir.” Cümledeki
boşluğa aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
a) Konusu suç teşkil
eden
b) Hukuka uygun
c) Hukuka aykırı
d) Kamu yararına
aykırı
e) Kamu yararına uygun
5. Aşağıdakilerden
hangisi memurlar için öngörülen yükümlülüklerden (ödevler) birisi değildir?
a) Anayasa ve
kanunlara sadakat
b) Ticari faaliyette
bulunmamak
c) Tarafsızlık
d) Emirlere itaat
e) Devlete bağlılık
6. Aşağıdakilerden
hangisi memurlar için öngörülen yasaklardan birisi değildir?
a) İkinci bir görev
alma yasağı
b) Ticari faaliyette
bulunma yasağı
c) Geçici görev yasağı
d) Grev yasağı
e) Hediye alma ve menfaat sağlama yasağı
7. Aşağıdakilerden
hangisi memurlar için öngörülen haklardan birisi değildir?
a) Hizmet hakkı
b) Lojman hakkı
c) Şikayet ve dava
hakkı
d) Sendika hakkı
e) İzin hakkı
8. Aşağıdakilerden
hangisi emeklilik haklarından değildir?
a) Aylıksız izin hakkı
b) Yaşlılık aylığı
c) Malullük aylığı
d) Ölüm sigortası
aylığı
e) Yaşlılık toplu ödemesi
9. Aşağıdakilerden
hangisi Devlet Memurları Kanunu’nda öngörülen mazeret izinleri arasında yer
almaz?
a) Analık izni
b) Süt izni
c) Evlilik izni
d) Doğum izni
e) Refakat izni
10. Aşağıdakilerden
hangisi memurluğu sona erdiren hallerden değildir?
a) Evlenme
b) İstifa (Çekilme)
c) Mustafi (Çekilmiş)
Sayılma
d) Memurluktan
Çıkarılma (İhraç)
e) Koşullarda Eksiklik
Cevap
Anahtarı
1.C, 2.D, 3.E, 4.A, 5.B, 6.C, 7.B, 8.A, 9.E, 10.A
İdarenin Görevlileri: Devlet
Memurları (III) ünite 10
Özet
Kamu hizmetlerinin gereği gibi
yürütülmesini sağlamak amacı ile kanunların, tüzüklerin ve yönetmeliklerin
devlet memuru olarak emrettiği ödevleri yurt içinde veya dışında yerine
getirmeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara, yasakladığı
işleri yapanlara durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre 125. maddede
sıralanan disiplin cezalarından birisi verilir (m.124).
Fiilin ağırlık derecesine göre,
memurun bulunduğu derecede 1 ila 3 yıl arasında kademe ilerlemesinin
durdurulmasıdır.
Disiplin usulü, disiplin
soruşturmasının açılmasıyla başlayıp, memura ceza verilmesi ya da verilmemesi
yönündeki kararın ilgili memura tebliği ile sona eren bir yöntemdir.
Disiplin suçlarında, belli bir
süre geçince, artık memura disiplin cezası verilemez. Buna “zamanaşımı”
denilmektedir.
Bir disiplin kovuşturması
nedeniyle görevden uzaklaştırıldığı takdirde en çok 3 ay devam edebilir. Bu
süre sonunda hakkında bir karar verilmediği takdirde memur görevine başlatılır.
İstisnalar- İzne tabi
olmayan suçlar: Memurların görev
sebebiyle işledikleri bazı suçlar, izin sistemine tabi değildir. Bu suçlar
hakkında genel hükümler uygulanır.
Anayasanın 129. maddesinde “memurlar
ve diğer kamu görevlileri hakkında işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü
ceza kovuşturması açılması , kanunla belirlenen istisnalar dışında, kanunun
gösterdiği idari merciin iznine bağlıdır” hükmü getirilmiştir.
Memurlar görevlerini yerine
getirirken, eylem ve işlemleri ile idareye veya üçüncü kişilere zarar
verebilirler. Bu hallerde memurların hukuki (mali-tazminat) sorumluluğu gündeme
gelir.
Anayasanın 129. maddesi: “Memurlar ve
diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan
tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği
şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir”.
•Memurların
sorumluluğunu disiplin, ceza ve tazminat sorumluluğu olarak üç başlık altında
incelemek mümkündür.
•Kamu hizmetlerinin
gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacı ile kanunların, tüzüklerin ve
yönetmeliklerin devlet memuruna yapmasını emrettiği ödevleri yurt içinde veya
dışında yerine getirmeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara,
yasakladığı işleri yapanlara durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre 125.
maddede sıralanan disiplin cezalarından birisi verilir (m.124).
•Memurlar kamu hizmeti
görürler ve kamu yararını gerçekleştirmekle yükümlüdürler. Kamu yararı ise çoğu
zaman bireysel yararla çatışır. Kötü niyetli insanlar sadece kendi
menfaatlerini korumak için memurlar hakkında isnatlarda bulunabilirler.
Memurlar hakkında, memur olmayan vatandaşlar gibi, kolayca soruşturma ve dava
açılma olanağı verilirse memurlar kamu hizmetini görürken yetkilerini
kullanmaktan çekinebileceklerdir. Bu yüzden memurların özel bir korumaya
ihtiyaçları bulunmaktadır. Bu sebeple anayasanın 129. maddesinde “memurlar ve diğer kamu görevlileri
hakkında işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü ceza kovuşturması açılması,
kanunla belirlenen istisnalar dışında, kanunun gösterdiği idari merciin iznine
bağlıdır” hükmü
getirilmiştir.
•Memurlar
görevlerini yerine getirirken, eylem ve işlemleri ile idareye veya üçüncü
kişilere zarar verebilirler. Bu hallerde memurların hukuki (mali-tazminat)
sorumluluğu gündeme gelir.
DEĞERLENDİRME
SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda
devlet memurları için öngörülen disiplin cezaları arasında yer almaz?
a) Uyarma
b) Kınama
c) Memurluktan çıkarma
d) Meslekten çıkarma
e) Görevden
uzaklaştırma
2. Kendilerine aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin
durdurulması cezası verilenler, aşağıdaki görevlerden hangisine atanabilirler?
a) Valilik
b) Müşavirlik
c) Daire başkanlığı
d) Büyükelçilik
e) Düzenleyici
ve denetleyici kurumların başkanlığına
3. Maaştan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması
cezası alan bir memur, cezanın uygulanmasından itibaren kaç yıl geçtikten sonra
cezasının sicilden silinmesini isteyebilir?
a) 1 yıl
b) 3 yıl
c) 5 yıl
d) 7 yıl
e) 10 yıl
4. Uyarma veya kınama cezası alan bir memur, cezanın
uygulanmasından itibaren kaç yıl geçtikten sonra cezasının sicilden silinmesini
isteyebilir?
a) 1 yıl
b) 3 yıl
c) 5 yıl
d) 7 yıl
e) 10 yıl
5. Aşağıdaki disiplin
cezalarından hangisi atamaya yetkili amir tarafından verilir?
a) Kademe
ilerlemesinin durdurulması
b) Uyarma
c) Kınama
d) Aylıktan kesme
e) Memurluktan çıkarma
6. Aşağıdaki disiplin
cezalarından hangisi yüksek disiplin kurulu tarafından verilir?
a) Uyarma
b) Kınama
c) Aylıktan kesme
d) Memurluktan çıkarma
e) Kademe ilerlemesinin durdurulması
7. Aşağıdaki disiplin
cezalarından hangisi disiplin amiri tarafından verilir?
a) Meslekten çıkarma
b) Kınama
c) Kademe
ilerlemesinin durdurulması
d) Memurluktan çıkma
e) İşten çıkarma
8. Aşağıdakilerden
hangisinin gerçekleşmesi halinde uyarma cezası verilir?
a) Verilen emir ve
görevleri tam ve zamanında yapılmasında kayıtsızlık göstermek veya düzensiz
davranmak
b) Özürsüz olarak bir
veya iki gün göreve gelmemek.
c) Devlete ait resmi
belge, araç, gereci özel menfaat sağlamak için kullanmak.
d) Görevle ilgili
konularda yükümlü olduğu kişilere yalan ve yanlış beyanda bulunmak.
e) Görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek.
9. Memur hakkında
disiplin soruşturması açılması halinde savunma hakkı kaç gün içinde
kullandırılır?
a) 3 gün
b) 7 gün
c) 10 gün
d) 15 gün
e) 30 gün
10. Memura disiplin
cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlenmesinden itibaren ne kadar süre
içerisinde ceza verilmelidir?
a) 6 ay
b) 1 yıl
c) 2 yıl
d) 3 yıl
e) 5 yıl
Cevap
Anahtarı
1.D, 2.B, 3.E, 4.C, 5.A, 6.D, 7.B, 8.A, 9.B, 10.C
İdarenin Malları ve
Kamulaştırma ünite11
Özet
Mal, para ile ölçülebilen ve başkalarına devredilebilen
varlıklara denir. Mallar da kendi içinde maddi ve gayrimaddî mallar olmak üzere
ikiye ayrılır.
İdarenin elinde bulunan
malların hepsi kamu hukukuna tabi değildir. Bir kısmı özel hukuka tabidir. Kamu
hukuku hükümlerine tabi olanlara “kamusal mallar”, özel hukuka tabi
olanlara ise “idarenin özel malları” denir.
Kamu tüzel kişilerinin elinde
bulunan malın, kamusal mal statüsünde olabilmesi için, söz konusu malın ya doğrudan
kamunun kullanımına sunularak (yollar, meydanlar, köprüler vs.) ya
da belli bir kamu hizmetine tahsis edilerek kamu yararına kullanılıyor
(okul, kışla, hastane, adliye binaları gibi) olması gerekir.
Kamusal mallar, özel hukuk
işlemleri ile devredilemezler. Örneğin, hizmet malı niteliğinde olan bir okul
binası, hizmet binası niteliği devam ettiği sürece satım sözleşmesine konu
edilemez.
İdarenin elindeki bir malın,
kamusal mal haline gelebilmesi için, idarenin o malı idari bir kararla kamu
yararına tahsis etmesi gerekir. Buna “tahsis kararı” denir. Tahsis
işlemi de fiili tahsis ya da hukuki tahsis şeklinde olabilir.
Hizmet mallarının çoğunluğundan
idare yanında kişiler de yararlanır. Ancak bu yararlanma doğrudan değil,
dolaylı yararlanmadır. Söz konusu hizmetin gerektirdiği biçimde ve belli
kurallar çerçevesinde yararlanırlar.
İstimval: Özel hukuk
kişilerinin taşınır mallarının, bedeli ödenmek kaydıyla mülkiyetinin ya da
kullanım yahut yararlanma hakkının idareye cebri geçişini öngören usuldür.
Kamulaştırma, “devlet ve kamu
tüzel kişilerinin, kamu yararı gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını
peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamının veya
bir kısmının, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, mülkiyetin zorla
devralınmasıdır” (AY, m.46).
Kamulaştırma işlemi, tek
taraflı bir idari işlemdir. Kişilerin mülkiyet haklarına bir müdahale
olduğundan unsurlarının da belirlenmesi gerekir.
Satın alma usulünde, idare
malike satım sözleşmesi ile mülkiyetin devrini önerir. Anlaşabilirlerse,
mülkiyet idareye geçer. Bu şekilde yapılan kamulaştırma işlemine veya bedeline
karşı itiraz davaları açılamaz (m.8).
Kamulaştırma Kanunu’nun 21. maddesine göre,
kamulaştırma kararı veren veya onaylayan yetkili merciin kararı ile
kamulaştırmanın her safhasında, kısmen ya da tamamen vazgeçilebilir.
•Mal, para ile ölçülebilen ve başkalarına devredilebilen
varlıklara denir. İdareler de üstlendikleri kamu hizmetlerini yürütebilmek için
mallara ihtiyaç duyarlar. Ancak idarenin elinde bulunan malların hepsi kamu
hukukuna tabi değildir. Bir kısmı özel hukuka tabidir. Kamu hukuku hükümlerine
tabi olanlara “kamusal mallar”, özel hukuka tabi olanlara ise “idarenin
“özel malları” denir. İdarenin elindeki bir taşınmaz mal, toplumun
doğrudan kullanımına sunulmuş ise yahut belli bir kamu hizmetine tahsis edilmiş
ise o mal idarenin kamusal malıdır.
•Kamu malları ayrı bir hukuki rejime tabidirler. Örneğin,
özel hukuk işlemleri ile devredilemezler, kamulaştırılamazlar, haczedilemezler,
zamanaşımı ile kazanılamazlar ve vergi gibi kamusal yükümlülüklerden
muaftırlar.
•Kamulaştırma, “devlet ve kamu tüzel kişilerinin, kamu yararı
gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel
mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla
gösterilen esas ve usullere göre, mülkiyetini zorla devralmasıdır” (AY, m.46).
•Kamulaştırmaya
ilişkin temel ilkeler 1982 Anayasa’nın 46. (1983/ 4709 S K ile değişik)
maddesinde belirlenmiştir. 1983 tarihli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu ise
2001 tarihli 4650 sayılı Kanun ile bu günkü halini almıştır.
DEĞERLENDİRME
SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi, idarenin kamu hukuku kapsamında
mal edinme ya da yararlanma usullerinden biri değildir?
a) Devletleştirme
b) Geçici işgal
c) İstimval usulü
d) Kamulaştırma usulü
e)
Özelleştirme
2. Aşağıdakilerden hangisi kamulaştırmaya ilişkin anayasada
ve Kamulaştırma Kanunu’nda yer alan düzenlemeler bakımından yanlıştır?
a) Kamulaştırma bedelinin ödenmesinde taksit mümkündür.
b) Taksitlendirme beş yılda ve beş eşit şekilde yapılabilir.
c) Kamulaştırma bedeli, malikin rızası ile para dışında da
olabilir.
d) Kamulaştırma bedelinin tespitinde vergi değeri esas
alınır.
e)
Kamulaştırma kamu yararı amacıyla yapılır.
3. Aşağıdakilerden hangisi kamulaştırma bedelinin taksitle
ödenmesi sebeplerinden biri değildir?
a) Tarım reformunun uygulanması
b) Büyük enerji, sulama ve iskân projelerinin
gerçekleştirilmesi
c) Yeni ormanların yetiştirilmesi
d) Büyük ulaşım projelerinin gerçekleştirilmesi
e) Kıyıların
korunması ve turizm amacı
4. Kamunun (halkın) doğrudan kullanımına ya da yararlanmasına
sunulan (tahsis edilen) kamusal mallara ne ad verilir?
a) Sahipsiz mallar
b) Orta malı
c) Hizmet malı
d) Devletin hüküm ve tasarrufunda olan mal
e) Yapay
(Suni) kamu malı
5. Kamu tüzel
kişisinin mülkiyetinde bulunan ve belli bir kamu hizmetine tahsis edilmiş, o
hizmet için şekillendirilmiş kamusal mallara ne ad verilir?
a) Sahipsiz mallar
b) Orta malı
c) Hizmet malı
d) Devletin hüküm ve
tasarrufunda olan mal
e) Doğal (tabii) kamu malı
6. Dağ, deniz, kıyı,
hava gibi mallar hangi kamusal mal gurubuna girer?
a) Sahipsiz mallar
b) Orta malı
c) Hizmet malı
d) Toplum malı
e) Kamu malı
7. Aşağıdakilerden
hangisi kamusal malların özelliklerinden biri değildir?
a) Kamusal mallar
kamulaştırılamaz.
b) Kamusal mallar
haczedilemez.
c) Kamusal mallar
vergiye tabidir.
d) Kamusal mallar
ipotek edilemez.
e) Kamusal mallar zamanaşımıyla kazanılamaz.
8. Aşağıdakilerden
hangisi kamulaştırmada malikin geri alma hakkının kullanılabilmesi için kamulaştırma
işleminin kesinleşmesinden itibaren geçmesi gereken süredir?
a) 1 yıl
b) 2 yıl
c) 3 yıl
d) 4 yıl
e) 5 yıl
9. Kamulaştırmada
Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından gönderilen meşruhatlı davetiyede bulunması
gerekenlerden değildir?
a) Kamulaştırılacak
taşınmaz malın tapuda kayıtlı bulunduğu yer, mevkii, pafta, ada, parsel
numarası, vasfı, yüz ölçümü
b) Konuya ve taşınmaz
malın değerine ilişkin tüm savunma ve delilleri, tebliğ tarihinden itibaren
otuz gün içinde mahkemeye yazılı olarak bildirmeleri gerektiği
c) Malik veya
maliklerin ad ve soyadları
d) Kamulaştırmayı
yapan idarenin adı
e) Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin hak sahibi
adına hangi bankaya yatırılacağı
10. Aşağıdakilerden
hangisi belediye için kamulaştırmalarda kamu yararı kararı verecek mercidir?
a) Belediye Başkanı
b) Belediye Encümeni
c) Belediye Meclisi
d) İl Encümeni
e) İl Genel Meclisi
Cevap
Anahtarı
1.E, 2.D, 3.D, 4.B, 5.C, 6.A, 7.C, 8.E, 9.B, 10.C
İdarenin Sorumluluğu ünite12
Özet
Mali sorumluluk , “haksız
fiil veya sözleşmeye aykırı bir davranış ile diğer bir kişiye zarar verenin, bu
zararı kendi mal varlığı ile tazmin etmesi” şeklinde tanımlanmaktadır.
Hizmet kusuru, idarenin
yürüttüğü bir kamu hizmetinin kurulmasında, düzenlenmesinde ya da işleyişindeki
bozukluk ve aksaklığı ifade etmektedir. Bu bozukluk ve aksaklık, “hizmetin kötü
işlemesi”, “hizmetin geç işlemesi” veya “hizmetin hiç işlememesi” şeklinde
ortaya çıkmaktadır.
İdare yerine getirmekle yükümlü
olduğu görevleri, en genel bir ifade ile zamanında yerine getirmelidir. Kamu
hizmetlerinin yerine getirilmesinde olağan sayılmayacak nitelikteki gecikmeler
hizmet kusuru sayılmaktadır.
Kamu görevlisinin kusurunu
görevle ilgilisi olan ve görevle ilgisi olmayan olmak üzere ikiye ayırmak
mümkündür.
Polis memurunun idarenin
verdiği silahı evinde arkadaşlarına gösterirken ateşlemesi ve arkadaşının ölümü
olayında, kişisel kusur mevcuttur.
İdarenin yürüttüğü tehlikeli
faaliyetler veya kullandığı tehlikeli araçlar nedeniyle ortaya çıkan zararı,
herhangi bir kusurunun olmadığı zamanlarda bile tazmin etmekle yükümlü olmasına
risk sorumluluğu denilmektedir.
Zarara kimin yol açtığının bir
önemi bulunmaksızın, terör eylemlerinden veya terörle mücadele kapsamında
yürütülen faaliyetlerden zarar gören kişilerin zararları tazmin edilmektedir.
İdarenin hem kusur sorumluluğu
hem de kusursuz sorumluluğu hallerinde, ortaya çıkan zararı tazmin edebilmesi
için şu koşulların varlığı aranmaktadır: Fiil, zarar ve nedensellik bağıdır.
İdarenin mali sorumluluğunun
varlığı, idari davranışın bir zararı ortaya çıkarmış olması şartına bağlıdır.
İdarenin faaliyetleri
içerisinde gerçekleşmekle birlikte öngörülemeyen ve önlenemeyen nitelikteki
olaylara beklenilmeyen hal adı verilir.
•Hukuk devleti
anlayışının uzun bir tarihsel ve düşünsel gelişim sonucunda ortaya çıktığı
belirtilmişti. Polis devlet anlayışından hukuk devletine geçişte ara dönem
sayılabilecek olan Hazine Teorisi anlayışında, devlet ile hazine tüzel kişiliği
birbirinden ayrılarak, idarenin işlem ve eylemlerinden doğan sorumluluk özel
hukuk hükümlerine göre hazineye bırakılmıştı.
•Hukuk devleti
anlayışı idarenin yargısal denetimine ek olarak, idarenin işlem ve
eylemlerinden doğan zararı karşılamasını da gerekli kılmaktadır. Nitekim
Anayasa’nın 125. maddesinin son fıkrasında bu durum açıkça düzenlenmiştir.
•Öğretide idari
sorumluluğunun kaynağının iki adet olduğu ifade edilmektedir. Bunlardan ilki,
idarenin idari sözleşmeleri nedeniyle sorumluluğudur ki buna akdi idari
sorumluluk denilmektedir.
•İdari sorumluluğunun
ikinci kaynağı idarenin işlem ve eylemleridir ki buna sözleşme dışı idari
sorumluluk denilmektedir. Bu sorumluluk türü de kendi içinde “idarenin kusur
sorumluluğu” ve “idarenin kusursuz sorumluluğu” olmak üzere ikiye
ayrılmaktadır.
•İdarenin hem kusur sorumluluğu hem de kusursuz sorumluluğu
hallerinde, ortaya çıkan zararı tazmin edebilmesi için şu koşulların varlığı
aranmaktadır: Fiil, zarar ve nedensellik bağıdır. İdarenin sorumluluğuna etki
den haller ise; mücbir sebep, beklenilmeyen hal, zarar görenin davranışı ve
üçüncü kişinin davranışı.
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi,
hukuk alanındaki sorumluluk türlerinden değildir?
a)
Cezai sorumluluk
b)
Siyasi sorumluluk
c)
Mali sorumluluk
d)
Kanuni sorumluluk
e) Doğal sorumluluk
2. Aşağıdaki ifadelerden
hangisi idare hukukunda sorumluluğa ilişkin verilen yanlış bir bilgidir?
a)
Cezai sorumluluk şahsi olduğundan idarenin cezai sorumluluğu bulunmamaktadır.
b)
Tüzel kişiliğe sahip olan idare, kamu görevlilerinin, görevlerini yerine
getirirken bile olsa, suç teşkil eden fiillerinden sorumlu tutulamaz.
c)
İdari teşkilat içinde yer alan Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanların siyasi
sorumluluğu bulunmaktadır.
d)
Mali sorumluluk , “haksız fiil veya sözleşmeye aykırı bir davranış ile, diğer
bir kişiye zarar verenin, bu zararı kendi mal varlığı ile tazmin etmesi”
şeklinde tanımlanmaktadır.
e) Hukuk devletinde idarenin
mali sorumluluğu bulunmaktadır.
3.Aşağıdakilerden hangisi bir
kamu hizmetin kurulmasında, düzenlenmesinde ya da işleyişindeki bozukluk ve
aksaklıklardan biri değildir?
a)
Hizmetin kötü işlemesi
b)
Hizmetin karlı işlememesi
c)
Hizmetin geç işlemesi
d)
Hizmetin hiç işlememesi
e) Hizmetin işlememesi
4.İdarenin iradesi dışında
oluşan, öngörülmesi ve önlenmesi mümkün olmayan ancak idari davranışın içinde
oluşan duruma ne ad verilir?
a)
Beklenmeyen Hal
b)
Mücbir sebep
c)
Zarar
d)
Nedensellik bağı
e) Kusur
5.Devletin,
resmî görevlilerinin yapmış olduğu haksız işlemler sonucu kişilerin uğradığı
zararı tazmin ettikten sonra sorumlu olan ilgili görevliye dönmesine ne ad
verilir?
a) Tazminat Hakkı
b) Dava Hakkı
c) Alacak Hakkı
d) Borç hakkı
e) Rücu Hakkı
6.Aşağıdakilerden
hangisi idari sorumluluğun şartlarından biri değildir?
a) Fiil
b) Zarar
c) Kusur
d) Nedensellik bağı
e) Zarara
sebep olan idare
7.
Aşağıdakilerden hangisi idarenin kusursuz sorumluluğunun şartlarından biri
değildir?
a) Fiil
b) Zarar
c) Kusur
d) Nedensellik bağı
e) Zarara
sebep olan idare
8. Aşağıdaki
ifadelerden hangisi yanlıştır?
a) Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde
kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorunda değildir.
b) Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî
inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde
eşittir.
c) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu
eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu maksatla alınacak
tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.
d) Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin
dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine
aykırı sayılmaz.
e) Anayasada
kanun önünde eşitlik ilkesi düzenlenmiştir.
9. Aşağıdakilerden
hangisi risk ilkesi gereğince sorumluluk hallerinden değildir?
a) Tehlikeli şeylerin kullanımı
b) Tehlikeli yöntemler
c) Tehlikeli durumlar
d) Mesleki riskler
e) Hizmetin
işlememesi
10.
Aşağıdakilerden hangisi risk sorumluluğunun özelliklerinden değildir?
a) Zarar olağanüstü nitelikte olmalıdır.
b) Zarar kusur sorumluluğu gereğince tazmin edilebilir
olmalıdır.
c) Zarara yol açan risk olağanüstü olmalıdır.
d) İdarenin kusuru aranmaz.
e) Kusursuz
sorumluluk türüdür.
Cevap
Anahtarı
1.D, 2.C, 3.B, 4.A, 5.E, 6.C, 7.C, 8.A, 9.E, 10.B
İdarenin Denetimi-Yargısal
Denetim ünite 13
Özet
İdarenin yargısal denetime tabi
tutulmasının tüm ülkelerde uygulanan tek bir yolu yoktur. Bu konuda yargı
birliği sistemi ve idari yargı sistemi olmak üzere başlıca iki sistem
bulunmaktadır.
Danıştayın görevlerini
danışmanlık görevleri ve yargısal görevler olmak üzere ikiye ayırmak mümkündür.
Bölge idare mahkemeleri
bölgelerin coğrafi durumları ve iş hacmi göz önünde tutularak Adalet
Bakanlığınca kurulur ve yargı çevreleri tespit olunur (2576 SK. m.2).
TBMM’de ve yargı organlarında
istihdam edilen kamu görevlilerinin yönetimi ile ilgili yapılan işlemler idari
işlemleri oluşturur ve idari yargının görev alanına girer.
Anayasa’ya göre, “Yargı
yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı
olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz. Yürütme
görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine
getirilmesini kısıtlayacak, idarî eylem ve işlem niteliğinde veya takdir
yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez”.
a) Görev ve yetki, b) İdari
merci tecavüzü, c) Ehliyet, d) İdari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi
gereken bir işlem olup olmadığı, e) Süre aşımı, f) Husumet, g) 3. ve 5. maddelere
uygun olup olmadıkları, yönlerinden sırasıyla incelenir” (m. 14/3).
Taraflar, yapılacak tebliğler
üzerine, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde cevap verebilirler. Bu
süre, ancak haklı sebeplerin bulunması halinde, taraflardan birinin isteği
üzerine görevli mahkeme kararı ile otuz günü geçmemek ve bir defaya mahsus
olmak üzere uzatılabilir.
İptal davası ile idarenin
hukuka aykırı işlemleri ortadan kaldırıldığı için, idarenin hukuka uygun
davranması sağlanılmaktadır.
Ağır ve Bariz Yetki Tecavüzü:
İdari işlemdeki yetki sakatlığının hiç bir hukuki bilgisi olmayan kişiler
tarafından da rahatlıkla anlaşılabileceği yetki sakatlıklarıdır. Bu sakatlık
türünün özelliği, sakatlığının ağırlığı sebebiyle iptalden daha ağır yaptırım
olan “yoklukla malul” olacağı öğretide kabul edilmiştir.
İdari Yargılama Usulü Kanunu’na
göre “Danıştayda veya idari mahkemelerde dava açılması dava edilen idari
işlemin yürütülmesini durdurmaz” (m.27/1).
2577 sayılı Kanunun 2.
maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, tam yargı davaları, “idari işlem ve
eylemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan
davalar” olarak tanımlanmıştır.
Türk hukukunda kanun yolları,
olağan (nihai kararın kesinleşmesini önleyen) ve olağanüstü (kesinleşmiş hükme
karşı) olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Olağan kanun yolları “temyiz” ve
“kararın düzeltilmesi” ve “itiraz” iken, olağanüstü kanun yolu “yargılamanın
yenilenmesidir”.
“Danıştay ile bölge idare,
idare ve vergi mahkemelerinden verilen kararlar hakkında, aşağıda yazılı
sebepler dolayısıyla yargılamanın yenilenmesi istenebilir.
•Anayasanın 2.
maddesinde cumhuriyetin temel niteliklerinden birisi olarak sayılan hukuk
devleti ilkesinin vazgeçilmez bir uzantısı olarak 125. madde, idarenin her
türlü işlem ve eylemine karşı yargı yolunu açık tutmuştur. Anayasa Mahkemesi,
bu durumu “devlete, hukuk devleti vasfını ve güvencesini veren en önemli esas
yargısal denetimdir” demek suretiyle özetlemektedir.
•Her ne kadar
Anayasa’nın 2. maddesinde cumhuriyetin temel nitelikleri arasında hukuk devleti
yer alıyor ve Anayasa’nın 125. maddesinde bu ilkenin zorunlu bir gereği olarak
idarenin her türlü eylem ve işleminin yargı denetimine tabi olduğu söyleniyorsa
da bizzat Anayasa’nın kendisinin veya yasaların bazı idari işlemleri yargı
denetimi dışında tuttuğu görülebilmektedir. Bazen de bizzat idari yargı yerleri
idari işlemleri denetlemekten kaçınmaktadır. Birinci halde yasama kısıntısından
söz edilir iken ikinci halde yargı kısıntısından söz edilmektedir.
•İdari Yargılama Usulü
Kanunu idari dava türleri kenar başlığı ile üç tür idari dava öngörmüştür:
İptal davası, tam yargı davası ve idari sözleşmelerden doğan davalar.
•Türk hukukunda kanun yolları, olağan (nihai kararın
kesinleşmesini önleyen) ve olağanüstü (kesinleşmiş hükme karşı) olmak üzere ikiye
ayrılmaktadır. Olağan kanun yolları “temyiz” ve “kararın düzeltilmesi” ve
“itiraz” iken, olağanüstü kanun yolu “yargılamanın yenilenmesidir”.
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdaki anayasalarımızdan hangisi idari rejimden
ayrılmıştır?
a) 1876 Anayasası
b) 1924 Anayasası
c) 1961 Anayasası
d) 1982 Anayasası
e) 1921
Anayasası
2. Aşağıdakilerden hangisi bir davanın hangi yargı koluna ait
olduğunu ifade etmekte kullanılan kavramdır?
a) Yetki
b) Sorumluluk
c) Görev
d) İdari rejim
e) Yargı
birliği
3. İdare ve Vergi mahkemelerinin tek hakimle verdikleri
kararlara karşı aşağıdakilerden hangisine itiraz edilebilir?
a) Danıştay
b) Bölge İdare Mahkemesi
c) Bölge Adliye Mahkemesi
d) Yargıtay
e) Askeri
Yüksek İdare Mahkemesi
4. Anayasanın veya yasaların bazı idari işlemleri yargı
denetimi dışında tutmasına ne ad verilir?
a) Yargı Kısıntısı
b) Yargı Dokunulması
c) Yasama Dokunulmazlığı
d) Yasama Kısıntısı
e) Yargılama
İşlevi
5. Bir idari işlemin
sebep ve konu unsurlarının idari işlem düzenlenmeden önce hukuk kuralları
tarafından belirlenmesi ile idarenin belli bir tasarrufta bulunmak zorunda
bırakılmasına ne ad verilir?
a) Takdir Yetkisi
b) Yerindelik
c) Hukukilik
d) Yetki
e) Bağlı Yetki
6. Danıştay, bölge
idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin
durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, kararın tebliğinden
itibaren ne kadar bir süre içerisinde gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya
eylemde bulunmaya mecburdur?
a) 7
b) 15
c) 30
d) 60
e) 90
7. Aşağıdakilerden
hangisi yürütmenin durdurulması için mevzuatta aranan usuli şartlardan biri
değildir?
a) Talep şartı
b) Dava şartı
c) Teminat şartı
d) Telafisi güç ve
imkânsız zarar
e) Öncelikle karar verilme şartı
8. Aşağıdakilerden hangisi Danıştayın ilk derece mahkemesi
sıfatıyla bakacağı davalar arasında yer almaz?
a) İdare ve vergi
mahkemelerinden verilen nihai kararlara ilişkin davalar
b) Birden çok idare
veya vergi mahkemesinin yetki alanına giren işler
c) Tahkim yolu
öngörülmeyen kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden
doğan idari davalar
d) Bakanlar Kurulu
kararları
e) Bakanlıkların düzenleyici işlemleri
9. Aşağıdakilerden hangisi idari yargının görev alanına
girmez?
a) İdarenin ekonomik
kolluk işlemleri
b) Özel hukuk
kişilerinin idari nitelikteki faaliyetleri
c) İktisadi kamu
kurumlarının kamu hukukuna tabi faaliyetleri
d) Yasama ve yargı
organının idari işleve giren faaliyetleri
e) Hükümet işlemleri
10. Aşağıdakilerden hangisi idari yargının görev alanına
girer?
a) Yasama ve yargı
işlevine giren konular
b) Özel hukuk
kişilerinin idari nitelikteki faaliyetleri
c) İktisadi kamu
kurumlarının özel hukuka tabi faaliyetleri
d) İdarenin taşıt
araçlarının karıştığı kazalar
e) Kamu görevlilerinin tazminat sorumluluğu
Cevap
Anahtarı
1.A, 2.C, 3.B, 4.D, 5.E, 6.C, 7.D, 8.A, 9.E, 10.B
İdarenin Denetimi-Yargı-Dışı
Denetim Yolları ünite 14
Özet
İdari denetim, idarenin işlem
ve eylemlerinin yine idari kuruluşlar tarafından denetlenmesidir.
İdari denetimin hiyerarşi ve
vesayet denetimi dışında iki farklı denetim biçimi daha olduğu söylenebilir.
Siyasi denetim, esas itibarıyla
yasama organının hükümeti denetlemesi biçiminde olmaktadır. Siyasal denetimde,
yasama organı idareyi doğrudan doğruya değil, fakat hükümet aracılığı ile
denetlemektedir.
Soru, Meclis araştırması ve
genel görüşme yollarına sivil toplumun katılımı, nitelik ve işleyiş bakımından
daha uygundur. Meclis soruşturması ve gensoru, bir veya birkaç bakanın, genel
olarak Hükümetin siyasi ve hukuki sorumluluğunun ön plana çıktığı yollardır.
Paris Prensipleri diye
adlandırılan ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun kabul etmiş olduğu ulusal
insan hakları kurumlarının kuruluş, görev ve işleyişlerine, yetki ve
sorumluluklarına ilişkin ilkeler (Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun
20.12.1993 tarih ve 48/134 sayılı “İnsan Haklarının Geliştirilmesi ve Korunması
için Ulusal Kurumlar Kararı”), Ombudsmanın kurumunun temel nitelikleri
konusunda bir liste sunmaktadır.
•Hukuk devleti
ilkesinin önemli bir gereği, şüphesiz idarenin işlem ve eylemlerinin yargı
denetimine tabi olmasıdır. Bununla beraber, idarenin hukuka uygun davranmasını
sadece yargı denetimi ile sağlamak bazı açılardan mümkün değildir.
•Her şeyden önce,
idarenin sayısız işlem ve eylemlerinin denetimi sadece yargı organlarından
beklenildiği zaman, bir süre sonra idari yargı yerlerinin ağır iş yükü altında
kaldığı görülebilmektedir. İkinci olarak, idari yargı denetimi sadece idari
işlem ve eylemlerin hukuka uygunluğu ile sınırlıdır. Dolayısıyla, idarenin
yargısal denetimi özü itibarıyla sınırlı bir denetimdir. Son olarak, idarenin
idari yargı yerleri dışında kendisini denetlemesi yahut Türkiye Büyük Millet
Meclisi ya da bağımsız organlar tarafından denetlenmesi, yargı denetimi ile
karşılaştırıldıklarında, daha az usuli kuralları olan, daha hızlı ve yerindelik
denetimini de içine alan, daha geniş kapsamlı bir denetim imkanı sunmaktadır.
•Bu nedenle, idarenin kendi kendini denetlemesi (idari
denetim), idarenin TBMM tarafından denetlenmesi (siyasi denetim) ve bağımsız
denetim organı olan Kamu Denetçisi ile denetlenmesi yargısal denetime ek
denetim yollarıdır.
DEĞERLENDİRME
SORULARI
1. Aşağıdakilerden
hangisi bir hukuk devletinde en etkin denetimi sağlar?
a) Yargısal denetim
b) İdari Denetim
c) Siyasi Denetim
d) Ombudsman
e) Parlamento
Denetimi
2.
Aşağıdakilerden hangisi İçişleri Bakanlığının bağlı kuruluşlarından biri
değildir?
a) Emniyet Genel Müdürlüğü
b) Jandarma Genel Komutanlığı
c) Sahil Güvenlik Komutanlığı
d) Gümrük ve Muhafaza Genel Müdürlüğü
e) Deniz
Kuvvetleri Komutanlığı
3.
Aşağıdakilerden hangisi Anayasa’da vesayet ilkesinin sebepleri arasında
gösterilmemiştir?
a) Hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde
yürütülmesi
b) Kamu görevlerinde birliğin sağlanması
c) Toplum yararının korunması
d) Merkezî idarenin ihtiyaçlarının gereği gibi karşılanması
e) Mahalli
ihtiyaçların gereği gibi karşılanması
4. Görevde
bulunan Başbakan, bir veya birkaç bakan hakkında, izledikleri politikalarla
ilgili olarak bakanlığın faaliyet ve işlemleri söz konusu edilerek iddiaların
genişçe tartışılmasına imkân veren ve sonuçta hedefteki Hükümet üyesinin
düşürülebilmesine kadar varabilen denetime ne ad verilir?
a) Soru
b) Gensoru
c) Meclis Araştırması
d) Meclis Soruşturması
e) Genel
Görüşme
5.
Aşağıdakilerden hangisi Devlet Denetleme Kurulunun görev alanına girmez?
a) Kamuya yararlı dernekler
b) İşçi sendikaları
c) Bir iktisadi devlet teşekkülünün sermayesinin yüzde yirmi
beşine sahip olduğu anonim şirket
d) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları
e) Tüm kamu
kurum ve kuruluşları
6. Kamu Denetçiliği Kurumu Anayasa’da hangi başlık altında
düzenlenmiştir?
a) Hak Arama Hürriyeti
b) Dilekçe Hakkı
c) Yargı
d) İdare
e) Yürütme
7. Aşağıdakilerden hangisi dilekçe hakkı kapsamında
incelenemeyecek konulardan biri değildir?
a) Süresi içerisinde
konusuyla ilgili idari makama verilmeyen dilekçeler
b) Belli bir konuyu
ihtiva etmeyen dilekçeler
c) Yargı mercilerinin
görevine giren konularla ilgili olan dilekçeler
d) Kanunun 4’üncü
maddesinde gösterilen şartlardan herhangi birini taşımayan dilekçeler
e) Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderilen dilekçeler
8. Aşağıdakilerden hangisi idare içindeki görevliler
arasındaki astlık-üstlük (amir-memur) durumunu ifade eder?
a) İdari vesayet
b) Siyasi denetim
c) Yargı
d) Ombudsman
e) Hiyerarşi
9. Aşağıdakilerden hangisi Sayıştay için söylenemez?
a) Anayasa’nın 160.
maddesinde düzenlenmiştir.
b) Anayasa’ya göre bir
hesap mahkemesidir.
c) Genel ve katma
bütçeli kurumların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamakla görevlidir.
d) Tüzük tasarılarını
incelemekle görevlidir.
e) Harcama öncesi yapılan denetim olan vize işlemi Sayıştayın
görev alanından çıkarılmıştır.
10. Aşağıdakilerden
hangisi Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgi edinme ve denetim yollarından
biri değildir?
a) Soru
b) Meclis araştırması
c) Meclis soruşturması
d) Gensoru
e) İdari vesayet
Cevap
Anahtarı
1.A, 2.D,
3.D, 4.B, 5.C, 6.B, 7.A, 8.E, 9.D, 10.E
0 yorum: