8 Ocak 2013 Salı

Idare Hukuku Özet ve soru bankasi



İdare Hukuku Ara sınav Soru ve Cevapları


İdare Hukukunun Temel Kavramları ve İlkeleri  ÜNİTE 1
Özet
İdari vesayet yetkisinin kapsamı kanunla belirlenir. İdari vesayet denetimi, daha çok işlemler üzerinde gerçekleşir. Bu bağlamda vesayet denetimi yetkisine sahip makam, kanunda öngörülmüş ise denetime tabi yerinden yönetim idarelerinin işlemleri üzerinde aşağıdaki yetkileri kullanabilir.
Üst, astın yerine geçerek işlem tesis edemez. Bir yetki kanunla ast durumundaki makama verilmiş ise üst onun yerine işlem yapamaz. Örneğin kanunla kaymakama verilen bir yetkiyi, vali kullanamaz, onun yerine geçerek işlem yapamaz.
Anayasa hükmü: “İdare kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir” (m.123).
Anayasa hükmü: “İllerin idaresi yetki genişliği esasına dayanır” (m.126)
Merkezden yönetimde tek bir tüzel kişilik vardır, o da “devlet” tüzel kişiliği”dir. İşte bu tüzel kişiliğe “merkezî yönetim”, ya da merkezî idare”, bu yönetime de “merkezden yönetim” denilir.
Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar
(AY. Madde 10)
Sosyal devlet, kişilerin sosyal ve ekonomik durumları ile ilgilenen, onlara insanlık onuruna yaraşır asgari bir hayat düzeni ve sosyal güvenlik imkânları sağlayan, bu amaçla ekonomiyi planlayan, adil gelir dağılımını gerçekleştiren devlettir.
En geniş anlamıyla “hukuk devleti" hukukun üstün olduğu, hukuk kurallarının, onu koyanlar da dahil olmak üzere her kişi ve kuruluşu bağladığı, kişilere hukuk güvenliğinin sağlandığı devleti ifade eder.
İdare hukukunun kaynaklarını, asıl kaynaklar, yardımcı kaynaklar, yazılı ve yazılı olmayan kaynaklar, bağlayıcı olan ve olmayan kaynaklar oluşturmaktadır.
İdare hukuku kavramı, idari kuruluşların yapısını, işleyişini, görevlilerini, görev ve yetkilerini, kişilerle ve birbirleriyle olan ilişkilerini, sorumluluklarını ve idarenin yargısal denetimini içeren hukuk kurallarının bütününü ifade etmektedir.
İdare”, “yürütme organı” içinde yer alan, fakat yürütme organının “Cumhurbaşkanı” ve “Bakanlar Kurulu” dışında kalan kısmıdır.
Hukuk dilinde ise “idare” kelimesi birden fazla anlamı içerecek şekilde kullanılmaktadır. 1982 Anayasası idare kavramını bazen “teşkilat” (m.125), bazen “idari faaliyet” (m.126) bazen de “sevk ve idare anlamında (m.123) kullanmaktadır.

•“İdare”, Arapça kökenli bir kelime olup sözlükte “döndürme”, “çekip çevirme”, “yönetme” anlamlarına gelmektedir. “Devlet dairesi” deyimi de kelimenin bu kökenine dayanmakta olup “devlet işlerinin döndürüldüğü yer” anlamına gelmektedir.
•İdare hukuku, idari kuruluşların yapısını, işleyişini, görevlilerini, görev ve yetkilerini, kişilerle ve birbirleriyle olan ilişkilerini, sorumluluklarını ve idarenin yargısal denetimini içeren hukuk kurallarının bütününü ifade etmektedir.
•İdare hukuku Fransa’da doğmuştur. Ülkemizde 1868 yılında Fransa örnek alınarak “Şuray-ı Devlet” (Danıştay) kurulmuştur.
•Ülkemizde merkezden yönetim ve yerinden yönetim birlikte uygulanmaktadır. Merkezden yönetim, kamu hizmetlerinin başkent adı verilen devlet merkezinde toplanması, bu hizmetlerin bu merkezden ve merkezin hiyerarşisi içindeki taşra yöneticileri tarafından yürütülmesidir. Yerinden yönetim, kamu hizmetlerinden bazılarının, merkezi idare (devlet tüzel kişiliği) dışında oluşturulan kamu tüzel kişileri eliyle yürütülmesidir.
•Çok çeşitli ve parçalı olan idari birimlerin, uyum (ahenk) içinde, yani bir bütün olarak faaliyette bulunmasını sağlayacak, “hiyerarşi” ve “idari vesayet” şeklinde iki tür hukuki araç bulunmaktadır. İdarenin bütünlüğü ilkesi bu iki hukuki araç ile sağlanmaktadır.


DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi, idare hukukunun özelliklerinden değildir?
a) Taraflar arasında eşitlik ilkesi hâkimdir.
b) Yeni bir hukuk dalıdır .
c) Dağınık bir hukuk dalıdır.
d) İçtihada dayalı bir hukuk dalıdır.
e) Statüsel niteliktedir.

2. Aşağıdakilerden hangisi hukuk devleti ilkesinin özelliklerinden değildir?
a) Kuvvetler ayrılığı ilkesinin varlığı
b) Yasaların anayasaya uygunluk denetimi
c) İdarenin yargısal denetimi
d) Yüksek yargıçların seçimle gelmesi
e) Temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması

3. Aşağıdakilerden hangisi sosyal devlet ilkesi için yanlıştır?
a) Ulusal gelirin adil dağıtımı
b) Liberal ekonomik sistemin uygulanması
c) Özgürlüklerin kullanımı için maddi imkân sağlanması
d) Kişilerin sosyal güvenliğe kavuşturulması
e) Gelire göre vergi alınması

4. Aşağıdakilerden hangisi merkezden yönetimin yararlarından değildir?
a) Devlet yönetiminde birliğin sağlanması
b) Askeri yönetimin, sivil yönetimin emrine girmesi
c) Demokrasi ilkesine daha uygun olması
d) Hizmetlerin ülke düzeyine adil dağılımına imkân tanıması
e) Harcamalar tek elden planlandığı için mali denetim kolaydır
5. Aşağıdakilerden hangisi yerinden yönetimin sakıncalarından biri değildir?
a) Yeterli mali olanakları bulunmamaktadır.
b) Kamu hizmetlerinin ülke düzeyine eşit yayılmasına imkan tanımaz.
c) Fazla yerellik devlet yönetiminde birliğin bozulması tehlikesi yaratabilir.
d) Mali denetimi güçtür.
e) Yerinden yönetim demokrasi ilkesine daha az uygundur.

6. Aşağıdakilerden hangisi idare hukukunun kaynaklarından değildir?
a) Anayasa
b) Kanun
c) İdari Sözleşmeler
d) Tüzükler
e) Kanun-u Muvakkatlar

7. Aşağıdakilerden hangisi idare hukukunun kanun gücünde olan kaynaklarından değildir?
a) Padişah iradeleri
b) Mahkeme içtihatları
c) Geçici yasalar
d) Uluslararası anlaşmalar
e) Kanun hükmünde kararnameler

8. Aşağıdakilerden hangisi idari işlevin özelliklerinden değildir?
a) Kamu yararını gerçekleştirme amacına yönelik faaliyetlerde bulunur.
b) Faaliyetlerin konusu kamu hizmetlerini gerçekleştirmektir.
c) Faaliyetler yürütülürken idari işlem, idari eylem ve idari sözleşmeler yapılır.
d) Faaliyetler yürütülürken kamu gücü denilen üstün yetkiler kullanılır.
e) Faaliyetlerden doğan davalar kural olarak adli yargıda görülür.
9. Aşağıdakilerden hangisi kamu tüzel kişiliğine sahip olmanın sonuçlarındandır?
a) Kamu tüzel kişileri hak ve fiil ehliyetine sahip değildirler.
b) Kamu tüzel kişileri haklara ve borçlara ehil değildirler.
c) Kamu tüzel kişileri malvarlıkları üzerimde tasarrufta bulunabilirler.
d) Kamu tüzel kişilerinin kendine özgü kamu görevlileri bulunmaz.
e) Kamu tüzel kişileri kamu gücü üstün yetkilerine sahip değildirler.

10. Aşağıdakilerden hangisi idari vesayetin özelliklerinden değildir?
a) İki yerinden yönetim idaresi arasında idari vesayet ilişkisi olmaz.
b) İdari vesayet kanunda açıkça öngörülmüşse kullanılır.
c) Hukuka uygunluk denetimini içerir.
d) İdari vesayet emir ve talimat verme yetkisini de içerir.
e) İdari vesayet istisnai bir yetkidir.

Cevap Anahtarı
1.A, 2.D, 3.B, 4.C, 5.E, 6.C, 7.B, 8.E , 9.C, 10.D

İdarî Teşkilat: Merkezî İdare Ünite2
Özet
Türk idare teşkilatı “merkezden yönetim” ve “yerinden yönetim” şeklinde ikiye ayrılmaktadır.
Merkezî idarenin başkent teşkilatı (devlet idaresinin merkez teşkilatı) Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu, Başbakan ve Bakanlardan oluşmaktadır.
Tüm kamu kurum ve kuruluşları, sermayesinin yarısından fazlasına bu kurum ve kuruluşların katıldığı her türlü kuruluşlar, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, her düzeydeki işçi ve işveren meslek kuruluşları, kamuya yararlı dernek ve vakıflar (AY, m.108).
Bakanlar Kurulunun görev ve yetkileri esas itibarıyla siyasidir. Bakanlar kurulunun asıl görevi “genel siyaseti yürütmektir” (AY, m.112). Ancak Anayasa ve kanunlar tarafından Bakanlar Kuruluna idari nitelikte görevler de verilmiştir.
Başbakanlık teşkilatı, 3056 sayılı Başbakanlık Teşkilatı Hakkında Kanunda, “merkez teşkilatı”, bağlı kuruluşlar” ve “ilgili kuruluşlar” şeklinde örgütlenmiştir (m.3).
Merkezî idarenin (devlet tüzel kişiliğinin) üstlendiği kamu hizmetlerinin örgütlenmiş şekillerine bakanlık denir.
Bakanlıklarda “Bakan”, “bakan yardımcısı” ve “müsteşar” bulunur. Bakanlıklar, merkez teşkilatı ile ihtiyaca göre kurulan taşra ve yurt dışı teşkilatından ve bağlı ve ilgili kuruluşlardan meydana gelir (3046 SK, m.5).
Başbakan ve Bakanlar görevleri ile ilgili olarak Meclise karşı sorumludurlar. Meclisin elinde “soru”, “gensoru”, “meclis araştırması” gibi araçlar bulunmaktadır.
Merkezî idarenin (devletin) üstlendiği kamu hizmetlerinin, ülke geneline ulaştırılabilmesi için teşkilata ve görevliye ihtiyaç bulunmaktadır. İşte merkezin taşradaki uzantısı niteliğinde olan teşkilata merkezin “taşra teşkilatı” denilir.
Valiler, İçişleri Bakanının önerisi Bakanlar Kurulunun kararı ve Cumhurbaşkanı’nın onayı ile atanırlar (İİK. m.6).
Mülki idare bölümlerinden ikincisi ilçedir. İlçelerin kurulması, kaldırılması merkezlerinin belirtilmesi, adlarının değiştirilmesi, başka bir ile bağlanması gibi konular kanunla olur (İİK, m.2/A). Sınırlarının tespiti ise İçişleri Bakanlığınca hazırlanan müşterek kararname ile yapılır.
Kaymakamlar müşterek kararname ile atanır.
Kaymakam, ilçede kamu düzeninin sağlanmasından sorumludur. Bu bakımdan ilçedeki kolluk teşkilatının (polis ve jandarma) amiridir (m.32/A). Suç işlenmesini önlemek ve kamu düzeninin sağlanması için gereken tedbirleri alır (m.32/B).
Bucak kurulması, kaldırılması, merkezinin belirtilmesi, il, ilçe ve bucak sınırlarının ve bucak adlarının değiştirilmesi bir köyün veya kasabanın veya bucağın başka bir il ve ilçeye bağlanması, İçişleri Bakanlığının kararı ve Cumhurbaşkanı’nın onayı ile olur (İİK, m.2/B).

•Merkezden yönetime (devlet tüzel kişiliği), “merkezî idare” ya da “genel idare” yahut Devlet idaresi adı da verilir. Bu idarenin bir “merkez (başkent)” teşkilatı bir de “taşra” teşkilatı bulunmaktadır.
•Merkezî idarenin başkent teşkilatı (devlet idaresinin merkez teşkilatı) Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu, Başbakan ve Bakanlardan oluşmaktadır. Ayrıca; Danıştay, Sayıştay ve Milli Güvenlik Kurulu gibi yardımcı kuruluşlar da bulunmaktadır.
•Merkezî idarenin (devletin) üstlendiği kamu hizmetlerinin, ülke geneline ulaştırılabilmesi için teşkilata ve görevliye ihtiyaç bulunmaktadır. İşte, merkezin taşradaki uzantısı niteliğinde olan teşkilata merkezin “taşra teşkilatı” denilir.
•Buna göre merkezî idarenin taşra teşkilatı “il”, “ilçe” ve “bucak” olmak üzere üç kademeden oluşmaktadır.


DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi Cumhurbaşkanı için söylenemez?
a) Görevi ile ilgili olarak siyasi sorumluluğu yoktur.
b) Görevi ile ilgili olarak vatana ihanet dışında cezai sorumluluğu yoktur.
c) Görevi ile ilgili işlerden hukuki sorumluluğu yoktur.
d) Görevi dışındaki işlerden hukuki sorumluluğu vardır.
e) Kişisel suçlardan dolayı cezai sorumluluğu yoktur.

2. Aşağıdakilerden hangisi Bakanlarla ilgili olarak söylenemez?
a) Hukuki sorumluluk bakımından dokunulmazlıktan yararlanır.
b) Görevi ile ilgili işlerden cezai sorumlulukları vardır.
c) Görevi ile ilgili olarak siyasi sorumluluğu vardır.
d) Kişisel suçlar bakımından cezai sorumluluğu vardır.
e) Siyasi sorumluluğu TBMM’ye karşıdır.

3. Aşağıdakilerden hangisi vali için söylenemez?
a) Vali idaresi , yetki genişliği ilkesini kullanır.
b) Valiler, bakanlar kurulu kararı ve Cumhurbaşkanının onayı ile atanırlar.
c) Vali, askerî birliklerden yardım talep edemez.
d) Vali ilde, devletin, hükümetin ve bakanların temsilcisidir.
e) Vali, istisnai memurdur.

4. Aşağıdakilerden hangisi kaymakam için doğru değildir?
a) Kaymakamlar, müşterek kararname ile atanırlar.
b) Kaymakamlar, yerel yönetim birimleri üzerinde idari vesayet yetkisine sahip değildir.
c) Kaymakamlar sadece hükümetin temsilcisidirler.
d) Kaymakamın genel emir çıkarma yetkisi bulunmamaktadır.
e) Kaymakam, ilçede kolluk personelinin amiridir.
5. Aşağıda verilenlerden hangisi, Bakanlar Kuruluna 1982 Anayasası’yla açıkça verilen yetkilerden değildir?
a) Mahalli idarelerin birlik kurmasına izin vermek
b) Tüzük çıkarmak
c) Yönetmelik yapmak
d) Olağanüstü hal ilan etmek
e) Milli güvenliği sağlamak
6. Aşağıdakilerden hangisi merkezî idarenin taşra teşkilatı içerisindeki görevlileri arasında yer almaz?
a) Vali
b) Kaymakam
c) Bucak Müdürü
d) İlçe İdare Müdürü
e) Köy Muhtarı

7. İlçelerin kurulması aşağıdakilerin hangisi ile olur?
a) Bakanlar Kurulu kararıyla
b) Müşterek kararnameyle
c) İçişleri Bakanının kararıyla
d) Kanunla
e) Valinin kararıyla

8. Aşağıdakilerden hangisi Cumhurbaşkanının idari görevleri arasında yer almaz?
a) Başbakanı atamak.
b) Genelkurmay Başkanını atamak.
c) Milli Güvenlik Kurulunu toplantıya çağırmak.
d) Yükseköğretim Kurulu üyelerini seçmek.
e) Üniversite rektörlerini seçmek.
9. Aşağıdakilerden hangisini Devlet Denetleme Kurulu denetleyemez?
a) Tüm kamu kurum ve kuruluşları
b) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları
c) İşçi ve işveren meslek kuruluşları
d) Silahlı Kuvvetler
e) Kamuya yararlı dernekler ve vakıflar

10. Aşağıdakilerden hangisi Bakanlar Kurulunun idari görevleri arasında yer almaz?
a) Tüzük çıkarmak.
b) Yönetmelik çıkarmak.
c) Milli Güvenliği sağlamak.
d) Genelkurmay Başkanını seçmek.
e) Hükümet programını meclis güvenoyuna sunmak.

Cevap Anahtarı
1.E, 2.A, 3.C, 4.B, 5.C, 6.E, 7.D, 8.A, 9.D, 10.E

İdarî Teşkilat: Yerinden Yönetim Kuruluşları ünite3
Özet
 Mahalli idarelerin il özel idaresi, belediye ve köy olmak üzere üç türü bulunmaktadır.
İl özel idaresinin “il genel meclisi”, “il encümeni” ve “vali” olmak üzere üç organı bulunmaktadır.
Meclis kararlarının kesinleşmesi (m.15): İl genel meclisi tarafından alınan kararların tam metni, en geç beş gün içinde valiye gönderilir. Valiye gönderilmeyen meclis kararları yürürlüğe girmez.
Ülkemizde belediyeler, 2005 tarih ve 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 2004 tarih ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu olmak üzere iki kanunla düzenlenmiştir.
Belediye Kanununun 3/b maddesinde, belediyenin organları, “belediye meclisi”, “belediye encümeni” ve “belediye başkanı” olarak belirlenmiştir.
Belediye Meclisi, seçim sonuçlarının ilanını takip eden beşinci gün belediye başkanının başkanlığında (Belediye Meclisinin başkanı, belediye başkanıdır.) kendiliğinden toplanır (BK,m.19). Toplantı yeter sayısı üye tam sayısının salt çoğunluğudur.
Belediye başkanının dava yetkisi: Belediye başkanı, meclisin ısrarı ile kesinleşen kararlar aleyhine on gün içinde idari yargıya başvurabilir.
Belediye encümeni, haftada birden az olmamak üzere önceden belirlenen gün ve saatte toplanır. Belediye başkanı acil durumlarda encümeni toplantıya çağırabilir (m.35).
Görevleriyle ilgili bir suç nedeniyle haklarında soruşturma veya kovuşturma açılan belediye organları veya bu organların üyeleri, kesin hükme kadar İçişleri Bakanı tarafından görevden uzaklaştırılabilir (m.47).
2004 tarihli 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’na göre büyükşehir belediyesinin kurulması için şu şartlar aranmaktadır: a) Kanunla kurulur. b) Ancak il olan yerlerde kurulabilir. c) En az üç ilçe veya ilk kademe belediyesini kapsaması gerekir. d) Nüfusunun 750.000’den fazla olması gerekir.
Büyükşehir belediyesinin üç organı bulunmaktadır. Bunlar; büyükşehir belediye meclisi, büyükşehir belediye encümeni, büyükşehir belediye başkanıdır.
Nüfusu 150’den çok 2000’den az olan yurtlara (yerleşim yerlerine) köy denir .
Köy idaresinin “köy derneği”, “ihtiyar meclisi” ve “muhtar” olmak üzere üç adet organı bulunmaktadır.
Yerinden yönetim idarelerinin ikinci kategorisini “kamu kurumları” oluşturmaktadır. Bunlara aynı zamanda “hizmet bakımından yerinden yönetim kuruluşları” da denir.
Kamu kurumları (hizmet bakımından yerinden yönetim kuruluşları) faaliyet konularına göre şu şekilde tasnif edilmektedir. İdari kamu kurumları, iktisadi kamu kurumları, sosyal kamu kurumları, bilimsel kültürel teknik kamu kurumları.
Kamusal yaşamın muhtelif alanlarında düzenleme, denetleme görevini yapan, icrai kararlar alma yetkisine sahip bağımsız nitelikte kuruluşlardır.
Anayasanın 135. maddesine göre meslek kuruluşları, “Belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlâkını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzel kişileridir.”
Meslek kuruluşlarında zorunlu üyelik esası geçerlidir. Her kuruluşun faaliyet alanındaki mesleği icra etmek isteyen kişiler, ilgili meslek kuruluşuna üye olmak zorundadırlar. Üye olmadan söz konusu mesleği icra edemezler.

•Türk hukukunda yerinden yönetim idareleri üç ana kısma ayrılmaktadır: 1) Mahalli İdareler ( İl özel idaresi, belediye, köy). 2)Kamu Kurumları. 3)Meslek Kuruluşları.
•Mahalli idarelere yerel yönetimler adı da verilmektedir. Bunlara aynı zamanda “yer bakımından yerinden yönetim kuruluşları” ismi de verilmektedir. Mahalli idarelerin il özel idaresi, belediye ve Köy olmak üzere üç türü bulunmaktadır.
•Yerinden yönetim idarelerinin ikinci kategorisini “kamu kurumları” oluşturmaktadır. Bunlara aynı zamanda “hizmet bakımından yerinden yönetim kuruluşları” da denir.
•Teknik bilgi ve uzmanlık gerektiren bazı hizmetlerin görülmesi için –devlet ve mahalli idareler dışında- oluşturulmuş kamu tüzel kişilerine hizmet bakımından yerinden yönetim kuruluşları denir.
•Meslek kuruluşları ise “belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlâkını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzel kişileridir.”

DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi mahalli idareler içinde yer alır?
a) Köy idaresi
b) Bayındırlık Bakanlığı
c) Üniversite idaresi
d) Bucak idaresi
e) İlçe idaresi

2. Aşağıdakilerden hangisi tüzel kişiliğe sahip değildir?
a) Devlet
b) Bakanlıklar
c) İl Özel İdaresi
d) Belediye
e) Köy

3. Bazı kamu hizmetlerinin merkezi idare teşkilatı içinde yer almayan tüzel kişiler tarafından yürütülmesine ne ad verilir?
a) Genel yönetim
b) Taşra Yönetimi
c) Yerinden yönetim
d) Merkezden yönetim
e) Başkent yönetimi

4. Aşağıdakilerden hangisi merkezin, yerinden yönetim birimleri üzerindeki denetim türüdür?
a) İdari vesayet
b) Hiyerarşi
c) Kamu düzeni
d) Yetki genişliği
e) İdarenin bütünlüğü
5. Aşağıdakilerden hangisi bir hizmet bakımından yerinden yönetim kuruluşu değildir?
a) Üniversiteler
b) İl Özel idaresi
c) Emekli Sandığı
d) Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü
e) Kamu İktisadi Teşebbüsü

6. Aşağıdakilerden hangisi Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında soruşturma izni verir?
a) Başbakan
b) Cumhurbaşkanı
c) İçişleri Bakanı
d) Vali
e) Kaymakam

7. Aşağıdakilerden hangisi il özel idaresi için yanlıştır?
a) İl özel idaresinin yürütme organı atamayla iş başına gelir.
b) İl encümeninde atanmış kişiler de bulunur.
c) İl genel meclisi seçimle işbaşına gelir.
d) İl genel meclisinin tüm kararları valinin onaması ile yürürlüğe girer.
e) İl encümeninin başı validir.

8. Aşağıdakilerden hangisi kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları için söylenemez?
a) Meslek kuruluşları kanunla kurulurlar.
b) Meslek kuruluşları kamu tüzel kişiliğine sahiptirler.
c) Organları kendi üyeleri arasından seçilirler.
d) Kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunabilirler.
e) Zorunlu üyelik esastır.
9. “Sermayesinin yüzde ellisinden fazlası iktisadi devlet teşekkülüne veya kamu iktisadi kuruluşuna ait olan işletme veya işletmeler topluluğundan oluşan anonim şirketlere” ne ad verilir?
a) Bağlı Ortaklıklar
b) Müessese
c) Kamu İştirakleri
d) İktisadi Devlet Teşekkülü
e) Şirket

10. Köy muhtarını kim seçer?
a) Kaymakam
b) Köy derneği
c) Köy vakfı
d) Köy halkı
e) İhtiyar heyeti

Cevap Anahtarı
1.A, 2.B, 3.C, 4.A, 5.B, 6.C, 7.D, 8. D, 9.A, 10. B

İdari İşlemler   Ünite 4
Özet
Hukuk âleminde bir sonuç meydana getiren, bir değişiklik yapmaya yönelen irade beyanlarına hukuki işlem denir. İdarenin bu şekildeki irade beyanına da idari işlem denilir.
İdari işlemler, maddî bakımdan (yapısı bakımından) “düzenleyici işlemler” ve “bireysel işlemler” olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
İdari işlemler, açıklanan iradenin şekline (biçimine) göre “açık işlemler” ve “zımni işlemler” olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Yetki, bir kişinin ya da makamın (kurul ya da organın), idare adına işlem yapabilmesidir. Bir kişinin idare adına işlem yapabilmesi için yetkilendirilmiş olması gerekir. Bu yetkilendirme de seçim, atama, idari hizmet sözleşmesi gibi kamu hukuku kurallarına göre gerçekleşir.
Bağlı yetki: Hukuk kuralı idareye işlemi yapıp yapmama konusunda bir tercih imkânı vermiyorsa yahut belli bir işlemi yapmayı emrediyorsa, bağlı yetkiden söz edilir.
İdare hukukunda yetkiler, kişi bakımından yetki, konu bakımından yetki, yer bakımından yetki ve zaman bakımından yetki olmak üzere dört türe ayrılmaktadır.
Yetki gaspı: İdare adına işlem yapma yetkisi bulunmayan bir kişinin (idareye tamamen yabancı bir kişi veya görevi sona eren kişinin işlem yapmaya devam etmesi gibi) idare adına işlem yapması, yetki gaspını oluşturur.
Bir işlemin yapılmasında takip edilecek aşamalar, işlemin usulünü oluşturmaktadır. Muhtelif kanunlarda, o kanunda düzenlenen konulara ilişkin olarak usul kuralları bulunmaktadır.
İdareyi işlem yapmaya sevk eden, yönelten etkenlere sebep denilir. Sebepsiz idari işlem olamaz. İdareyi işlem yapmaya sevk eden fiili ya da hukuki bir durum bulunmak zorundadır.
İdari işlemlerin yegâne maksadı (amacı) “kamu yararı”dır. İdari işlemler kamu yararı dışında bir amaçla yapılamazlar.
Kaldırılma (ilga), idari işlemin, idare tarafından alınan bir kararla ileriye yönelik olarak kısmen veya tamamen yürürlükten kaldırılmasıdır.
Geri alma, bir idari işlemin, idare tarafından yapılan yeni bir işlem ile geçmişe etkili olarak yürürlükten kaldırılmasını ifade eder.
Hukuka aykırı ve hak yaratıcı bireysel işlem, “kişinin hilesi”, “açık hata” ya da “yokluk” hâllerinde her zaman geri alınabilir.
•İdarenin kamu hukuku alanında ve kamu hukuku (kamu gücü) yetkilerini kullanarak ortaya koyduğu irade beyanlarına idari işlem denilir.
İdari işlemler; tek yanlılık, icrailik, kanuna uygunluk karinesinden yararlanma ve re’sen uygulanabilme özelliklerine sahiptir.
•İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-a maddesine göre idari işlemler “yetki, şekil, sebep, konu ve amaç” olmak üzere beş unsurdan oluşmaktadır (İYUK m.2/1-a).
•İdari işlemler “yürürlüğe girmelerinden” itibaren uygulanabilmekte, yani kişilere karşı ileri sürülebilmektedir. İdari işlemler, kaldırılmaları ve geri alınmaları ile birlikte sona ererler.


DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi karma (birleşme) idari işlemlerden biridir?
a) Disiplin kurulu tarafından verilen disiplin cezası
b) Bakanlık müsteşarının ataması
c) Maliye Bakanlığı genelgesi
d) Müfettiş raporları
e) Üniversite öğrenci disiplin yönetmeliği

2. 1982 Anayasası’na göre yönetmelikle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
a) Yönetmelikler tüzüklerin uygulanmasını sağlamak için de çıkarılabilir.
b) Bütün yönetmeliklerin Resmi Gazete’de yayımlanması zorunludur.
c) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının da yönetmelik çıkarma yetkisi vardır.
d) Başbakanlığın yönetmelik çıkarma yetkisi vardır.
e) Yönetmelikler görev alanlarını ilgilendiren konularda çıkarılabilir.

3. 1982 Anayasası’na göre tüzükle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
a) Tüzüklerin Cumhurbaşkanın’ca onaylanmaları zorunludur.
b) Tüzüklerin tümünün Resmi Gazete’de yayımları zorunludur.
c) Tüzüklerin Danıştay incelemesinden geçirilmesi zorunludur.
d) Tüzüklerin yargısal denetimi Anayasa Mahkemesi tarafından yapılır.
e) Tüzükleri sadece Bakanlar Kurulu çıkarır.
4. Yetki devri bakımından aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
a) Karar alma yetkisi, yetkiyi devralana geçmektedir.
b) Yetki devrinin yapılabileceği kanunla öngörülmüş olmalıdır.
c) Yetki devri mutlaka yazılı olmalıdır.
d) Yetkiyi devreden ya da devralan değişirse yetki devri kendiliğinden kalkar.
e) Yetki devri ilgililere duyurulmalıdır.

5. Aşağıdakilerden hangisi yönetmelik çıkarabilir?
a) Spor Genel Müdürlüğü
b) Genelkurmay Başkanlığı
c) Diyanet İşleri Başkanlığı
d) Emniyet Genel Müdürlüğü
e) Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü

6. Belediye encümen kararı ne tür bir idari işlemdir?
a) Karma işlem
b) Birleşme işlem
c) Kolektif işlem
d) Zincir işlem
e) Basit işlem

7. Fakülte dekanınca bir öğrenci hakkında disiplin cezası verilmesi işlemi, aşağıdaki idari işlem türlerinden hangisinin içinde yer alır?
a) Karma işlem
b) Basit iradeli işlem
c) Zincir işlem
d) Kolektif işlem
e) Birleşme işlem
8. Aşağıdakilerden hangisi idari işlemin özelliklerinden değildir?
a) İdari işlemler tek yanlılık özelliğine sahiptir.
b) İdari işlemler icrailik özelliğine sahiptir.
c) İdari işlemler re’sen uygulanabilirlik özelliğine sahiptir.
d) İdari işlemlerin amacı kamu yararıdır.
e) İdari işlemler sebepsiz olabilir.

9. Aşağıdakilerden hangisi idari işlemin irade açıklayanların sayısı bakımından yapılan ayrımdan biri değildir?
a) Basit iradeli
b) Kurul (Kolektif)
c) Açık (Sarih)
d) Birleşme
e) Zincir

10. “Bir kamu görevlisinin başka bir kamu görevlisi yerine işlem yapması” aşağıdaki kavramlardan hangisi ile ifade edilir?
a) Fonksiyon gaspı
b) Yetki gaspı
c) Ağır yetki tecavüzü
d) Bariz yetki aşımı
e) Yetki tecavüzü

Cevap Anahtarı
1.B, 2.B, 3.D, 4.D, 5.A, 6.C, 7.B , 8. E, 9. C, 10. E

İdari Sözleşmeler  ünite 5
Özet
Sözleşme, karşılıklı iki iradenin bir hukuki sonuç meydana getirmek üzere uyuşması şeklindeki hukuki işlemlerdir. Sözleşmede en az iki taraf bulunmakta ve iradeleri birbirine yönelerek belli bir konuda uyuşmaktadır.
İdarenin yaptığı sözleşmenin idari sözleşme olup olmadığı kanun ile tespit edilmiş değilse sözleşmenin idari sözleşme olup olmadığı doktrin ve mahkeme kararlarıyla geliştirilen ölçütlere göre belirlenir.
İdari hizmet sözleşmeleri: Kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerde, memur statüsünde olmayarak sözleşme ile çalıştırılanlar ile yapılan sözleşmeler, idari hizmet sözleşmeleridir.
Rekabet ilkesi: İhalelere katılacaklar açısından rekabet ortamının sağlanması, birden fazla isteklinin ihaleye katılımına ilişkin tedbirlerin alınmasını (gizli anlaşmanın önlenmesi, ihaleye katılanlar üzerindeki baskıların önlenmesi vs.) öngörmektedir.
Devlet İhale Kanunu, mal veya hizmet satımları”, “kira”, “trampa”, “mülkiyetin gayri ayni hak tesis”i ve “taşıma” işlerini kapsamaktadır.
Belli istekliler arasında ihale usulü: Uzmanlık veya ileri teknoloji gerektiren işlerde, idarenin belli isteklileri davet ederek sözleşme yapması usulüdür.
Şartnameler “idari şartname” ve “teknik şartname” olarak ikiye ayrılır.
Verilen teklifler, ihale komisyonunca değerlendirilir. Kanunda ve şartnamede yer alan kriterlere uygun olanlar arasından, en uygun teklifin hangisi olduğu araştırılır.
Kamu ihale sözleşmelerinin yapılması aşamasında meydana gelen uyuşmazlıklar için, idari başvuru yolları öngörülmüştür. Bunlar “idareye şikayet” ve “Kamu İhale Kurumuna itirazen şikayet” olmak üzere iki çeşittir.
Kamu İhale Kanunu ile verilen görevleri yapmak üzere kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali özerkliğe sahip Kamu İhale Kurumu kurulmuştur.
Genel olarak sözleşmecinin hakları, idarenin borçlarını oluşturmaktadır.
Sözleşmenin yapılmasından sonraki aşamalarda, ortaya çıkan bazı yeni durumlar sözleşmeye etki edebilir. Bunlar “mücbir sebep”, “fedüprens teorisi” ve “öngörülemezlik teorisi” şeklinde üçe ayrılmaktadır.
Öngörülemezlik (imprévision) teorisi, sözleşme yapılırken öngörülemeyen anormal bir olayın, sözleşmenin mali dengesini önemli derecede bozması hâline verilen isimdir.

•İdare, kamu hizmetlerini yürütürken sadece işlemler yapmaz, sözleşmeler de yapar. Başka bir ifade ile idareler de belli bir konuda karşı tarafla iradelerin uyuşması şeklinde iki taraflı hukuki işlem yani sözleşmeler yapabilir. İdarenin özel hukuk sözleşmeleri ile idari sözleşmelerin birbirinden ayrılması önem arz etmektedir. Zira her iki sözleşmeye uygulanacak hukuk kuralları farklıdır. İdarenin özel hukuk sözleşmeleri özel hukuk kurallarına tabidir. Örneğin, kira sözleşmesi borçlar hukuku kurallarına tabidir. Oysa idarenin idari sözleşmeleri, idare hukuku kurallarına tabidir.
•İdare, ister özel hukuk sözleşmesi isterse idari sözleşme olsun, sözleşme yapılırken tamamen serbest olmayıp kanunlarda düzenlenen ve “ihale” denilen yönteme uymak zorundadır. İç hukukta ihaleyi düzenleyen iki temel kanun bulunmaktadır. Kamu İhale Kanunu ve Devlet İhale Kanunu. Bu kanunlarda ihaleye ilişkin usuller, esaslar,ilkeler düzenlenmiştir.

DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi imtiyaz sözleşmeleri bakımından yanlıştır?
a) Devlet adına imtiyaz verme yetkisi Bakanlar kuruluna aittir.
b) İmtiyaz sözleşmelerinde Danıştayın görüşünün alınması zorunlu değildir.
c) İmtiyaz sözleşmelerinin Danıştay incelemesinden geçirilmesi zorunludur
d) İmtiyaz sözleşmelerine tahkim şartı konabilir.
e) Hizmetten yararlananlardan alınan ücret karşılığında görülür.

2. Danışmanlık hizmet alım ihaleleri hangi yöntemle yapılır?
a) Pazarlık usulü
b) Doğrudan temin usulü
c) Tasarım yarışmaları usulü
d) Açık ihale usulü
e) Belli istekliler arasında ihale usulü

3. Aşağıdakilerden hangisinin kamu ihalesine girmesi yasaklanmış değildir?
a) Adam öldürme suçundan mahkûm olanlar
b) İhalede görev alan şahısların eşleri
c) Hileli iflas ettiğine karar verilenler
d) Terör suçundan mahkûm olanlar
e) İhaleyi yapan idarenin ihale yetkilisi kişileri

4. Aşağıdakilerden hangisi, idari şartnamede bulunması zorunlu hususlardan değildir?
a) İşin adı, niteliği, türü ve miktarı, hizmetlerde iş tanımı
b) İdarenin adı, adresi, telefon ve faks numarası
c) Tekliflerin geçerlilik süresi
d) İhale komisyonunda yer alan görevlilerin isimleri
e) Geçici ve kesin teminat oranları ile teminatlara ait şartlar
5. Aşağıdakilerden hangisi idari sözleşmenin ölçütlerinden birisi değildir?
a) Taraflardan birisinin idare olması
b) Sözleşmenin konusunun kamu hizmeti olması
c) Sözleşmenin süresinin 50 yıldan az olması
d) İdareye özel hukuku aşan üstün yetkilerin verilmesi
e) Sözleşmenin türünün kanunla belirlenmesi

6. Aşağıdakilerden hangisi, idari sözleşmeye etki eden hâllerden birisi değildir?
a) Mücbir sebep
b) Fedüprens
c) Öngörülemezlik teorisi
d) Izdırar hâli
e) Öngörülmemiş güçlükler teorisi

7. Aşağıdakilerden hangisi, Kamu İhale Kanunu’nda öngörülen ihale usullerinden biri değildir?
a) Açık ihale usulü
b) Kapalı teklif usulü
c) Belli istekliler arasında ihale usulü
d) Doğrudan temin
e) Tasarım Yarışmaları

8. Aşağıdakilerden hangisi idari sözleşme türlerinden değildir?
a) İmtiyaz Sözleşmesi
b) İltizam Sözleşmesi
c) Kamu İstikraz Sözleşmeleri
d) İdari Hizmet Sözleşmeleri
e) Kamu İhale Sözleşmeleri
9. Aşağıdakilerden hangisi kamu ihalelerine hâkim olan ilkelerden değildir?
a) Saydamlık İlkesi
b) Rekabet İlkesi
c) Gizlilik İlkesi
d) Güvensizlik ilkesi
e) Eşit Muamele İlkesi

10. İhtiyaçların ilan yapılmaksızın ve teminat alınmaksızın teminine ne ad verilir?
a) Pazarlık Usulü
b) Açık İhale Usulü
c) Doğrudan Temin Usulü
d) Tasarım Yarışması Usulü
e) Belli İstekliler Arasında İhale Usulü

Cevap Anahtarı
1.B, 2.E, 3.A, 4-D,5.C, 6.D, 7.B, 8.E, 9.D, 10.C

darenin Görevleri (I): Kamu Hizmeti  ünite 6
Özet
Kamu hizmeti, toplumun ortak ve sürekli bir ihtiyacının karşılanmasının, bir kamu tüzel kişisine görev olarak yüklenmesidir.
Kamu hizmetinin işletilmesinde çeşitli yöntemler (usuller) bulunmaktadır. Bu yöntemlerin seçilmesinde, anayasaya aykırı olmamak şartıyla yasama organının, kanunlara aykırı olmamak şartıyla idari makamların takdir yetkisi vardır.
İdare ile özel hukuk kişisi arasında yapılan sözleşme (müşterek emanet sözleşmesi) çerçevesinde, kurulmuş bir kamu hizmetinin özel hukuk kişisi tarafından işletilmesinin üstlenilmesi usulüne müşterek emanet denilir.
Devlet tüzel kişiliği adına imtiyaz verme yetkisi, 10 Haziran 1326 (1910) tarihli Menafii Umumiyeye Müteaalik İmtiyazat Hakkında Kanun gereğince Bakanlar Kuruluna (Kuvvei İcraiyeye) aittir.
Sözleşmeci üstlendiği kamu hizmetini, bizzat kendisi ifa etmekle mükelleftir. Üstlendiği hizmeti bir başkasına devredemez.
Sözleşme belli bir süreye bağlanmış ise sözleşmede öngörülen süre dolmakla, sözleşme kendiliğinden sona erer.
Kamu tüzel kişisinin üstlendiği hizmeti, tek taraflı işlemi ile (ruhsat ya da lisans) özel hukuk kişisine devrederek gördürebilmesine izin usulü denir.
•Kamu hizmeti, toplumun ortak ve sürekli bir ihtiyacının karşılanmasının bir kamu tüzel kişisine görev olarak yüklenmesidir.
•Toplumun ortak ve sürekli ihtiyacı, kamu tüzel kişisi tarafından yürütülüyorsa “kamu hizmeti”, özel hukuk kişileri tarafından yürütülüyorsa “özel teşebbüs-ticaret-sanat” gibi kavramlarla isimlendirilmektedir.
•Anayasa koyucu veya yasa koyucu, hangi ortak ihtiyaçların giderilmesini kamu tüzel kişilerine yüklemişse o hizmet kamu hizmetidir.
•Devamlılık, değişebilirlik ve uyarlanma, yararlanmada eşitlik ve kamu hizmetlerinin bedavalığı kamu hizmetinin temel ilkeleri iken bu ilkelere uygun olarak kamu hizmeti ya idare tarafından yürütülür ya da özel hukuk kişilerince sözleşme ve izin usulüyle yürütülür.


DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi, kamu hizmetinin ilkelerinden birisi değildir?
a) Süreklilik
b) Uyarlanma
c) Bedavalık
d) Kaldırılmazlık
e) Eşitlik

2. Aşağıdakilerden hangisi bir kamu hizmetinin idare tarafından yürütülmesine verilen addır?
a) Emanet usulü
b) Müşterek emanet usulü
c) İmtiyaz usulü
d) İltizam usulü
e) Ruhsat usulü

3. Özel ortaöğretim kurumları, kamu hizmetini hangi usulle yürütmektedirler?
a) Emanet usulü
b) Müşterek emanet usulü
c) İmtiyaz usulü
d) İzin usulü
e) İltizam usulü

4. Aşağıdaki ifadelerden hangisi iltizam usulü bakımından yanlıştır?
a) İdari sözleşme ile gerçekleşir.
b) Kamu hizmetinin kurulması ve işletilmesi söz konusudur.
c) Sermaye idareye aittir.
d) Kâr ve zarar mültezime aittir.
e) Hizmet için gerekli araç-gereç idare tarafından sağlanır.
5. Aşağıdakilerden hangisi imtiyaz usulü bakımından yanlıştır?
a) İmtiyaz idari sözleşmeye dayanır.
b) İmtiyazda kurulmuş bir hizmetin işletilmesi söz konusudur.
c) İmtiyazcı, hizmetin bedelini kullanıcılardan alır.
d) İmtiyazcı kamu hizmetini kendi kâr ve zararına işletmektedir.
e) İmtiyazcı bazı kamu gücü ayrıcalıklarından yararlanır.

6. Bir hizmetin kamu hizmeti olduğuna aşağıdakilerden hangisi karar vermektedir?
a) Türkiye Büyük Millet Meclisi
b) Bakanlar Kurulu
c) Başbakan
d) Cumhurbaşkanı
e) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı

7. Bir kamu hizmetinin kesintisiz ve düzenli bir şekilde yürütülmesi hangi ilkeyle sağlanır?
a) Değişebilirlik ve uyarlama
b) Yararlanmada Eşitlik
c) Devamlılık (Süreklilik)
d) Tarafsızlık
e) Meccanilik

8. Aşağıdakilerden hangisi müşterek emanet usulü açısından yanlıştır?
a) İdare ile özel hukuk kişisi arasında akdedilir.
b) Sermaye ve tesisler idare tarafından karşılanır.
c) Müşterek emanetçi kamu hizmetinin işletenidir.
d) Kamu hizmeti idarenin hesabına işletilir.
e) Müşterek emanetçi gelirin tamamını alır.
9. Devlet tüzel kişisi adına imtiyaz verme yetkisi aşağıdakilerden hangisine aittir?
a) Türkiye Büyük Millet Meclisi
b) Başbakan
c) Bakanlar Kurulu
d) Cumhurbaşkanı
e) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı

10. Aşağıdakilerden hangisi kamu tüzel kişisinin üstlendiği hizmeti tek taraflı işlemi ile özel hukuk kişisine devrederek gördürebilmesi usulüne verilen addır?
a) Emanet usulü
b) Müşterek emanet usulü
c) İmtiyaz usulü
d) İltizam usulü
e) Ruhsat usulü

Cevap Anahtarı
1.D, 2.A, 3.D, 4.B, 5.B, 6.A, 7.C, 8.E, 9.C, 10. E

İdarenin Görevleri (II): Kolluk Faaliyeti  ünite 7

Özet
Devletin bağımsızlığının ve egemenliğinin korunmasına dış güvenlik denir. Anayasa bunu “milli savunma” ve “milli güvenlik” şeklinde ifade etmektedir
Esenlik (Kamu Huzuru): Âmme selameti ya da âmme sükûnu da denilen bu unsur, bireylerin toz, duman, ışık, gürültü gibi rahatsız edici etkilerden uzak bir şekilde yaşamalarının sağlanmasıdır.
Kolluk faaliyeti, görev bakımından adli kolluk” ve “idari kolluk” olarak, ikiye ayrılmaktadır.
Adli kolluk, bir suç işlendikten sonra, suça ve suçluya ilişkin (suçlunun yakalanması, delillerin toplanması vs.) faaliyet yürüten kolluğa, (kamu düzenini bozan eylemleri bastırmaya, cezalandırmaya yönelik faaliyet yürüten kolluktur.
Ülkemizde genel idari kolluk, “polis” ve “jandarma” olmak üzere iki teşkilattan oluşmaktadır. Bunlara merkezi idare kolluğu (devlet kolluğu) da denir.
Taşra teşkilatı: İllerde il emniyet müdürlükleri, ilçelerde ilçe emniyet müdürlükleri veya ilçe emniyet amirlikleri ile güvenlik hizmetlerine ilişkin diğer birimlerden oluşur.
Jandarma Genel Komutanlığı, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir parçası olup, Silahlı Kuvvetlerle ilgili görevleri, eğitim ve öğrenim bakımından Genelkurmay Başkanlığına, emniyet ve asayiş işleriyle diğer görev ve hizmetlerin ifası yönünden İçişleri Bakanlığına bağlıdır. Ancak Jandarma Genel Komutanı, Bakana karşı sorumludur.
Kamu düzenini korumak amacıyla öngörülen usullere, “kolluk usulleri” denilmektedir.

•Devletin en başta gelen görevlerinden birisi de güvenliği sağlamaktır. Güvenliği de iç ve dış güvenlik olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Devletin bağımsızlığının ve egemenliğinin korunmasına dış güvenlik denir. Anayasa bunu “milli savunma” ve “milli güvenlik” şeklinde ifade etmektedir. Ülke içinde bireylerin can ve mal emniyetinin sağlanması, huzur içinde yaşamalarını sağlamaya yönelik faaliyete iç güvenlik denir ki bu da idare hukukunda “kamu düzeni” kavramı ile ifade edilir. Kamu düzeninin gerçekleştirilmesine yönelik faaliyete “kolluk faaliyeti”, bu faaliyeti gerçekleştiren birime de “kolluk teşkilatı” adı verilir.
•Kamu düzeninin sağlanmasından sorumlu olan teşkilata “kolluk teşkilatı” denir. Ülkemizde kolluk teşkilatı, görev bakımından adli ve idari kolluk olarak; teşkilat bakımından ise genel idari kolluk ve özel idari kolluk olarak ikiye ayrılmaktadır.

DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Jandarma Genel Komutanlığı, idari kolluk görevi bakımından hangi makama bağlıdır?
a) İçişleri Bakanlığı
b) Genelkurmay Başkanlığı
c) Bakanlar Kurulu
d) Başbakanlık
e) Cumhuriyet savcılığı

2. Aşağıdakilerden hangisi “kamu düzeni kavramı” içinde yer alan unsurlardan biri değildir?
a) Kamu güvenliği
b) Kamu huzuru
c) Kamu sağlığı
d) Mili güvenlik
e) Genel ahlak

3. Emniyet Teşkilatı Kanunu’na göre aşağıdakilerden hangisi polis teşkilatının temel kısımlarından biridir?
a) Toplum polisi
b) Siyasi polis
c) Ahlak polisi
d) Narkotik polis
e) Suç polisi

4. İdari kolluk görevleri açısından Jandarma Genel Komutanlığı hangi makama bağlıdır?
a) Genelkurmay Başkanlığı
b) Başbakanlık
c) İçişleri Bakanlığı
d) Bakanlar Kurulu
e) Cumhurbaşkanı
5. Aşağıdakilerden hangisi idari kolluğun özelliklerinden biri değildir?
a) İdari kolluk idari makamların emrindedir.
b) İdari kolluk faaliyetleri idare hukuku kurallarına tabidir.
c) İdari kolluk faaliyetlerinden doğan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür.
d) İdari kolluk önleyici faaliyetlerde bulunur.
e) İdari kolluk sadece Devlet adına icra edilir.

6. Aşağıdakilerden hangisi adli kolluğun özelliklerinden biri değildir?
a) Adli kolluk adli makamların emrindedir.
b) Adli kolluk faaliyetleri ceza hukuku kurallarına tabidir.
c) Adli kolluk faaliyetlerinden doğan uyuşmazlıklar adli yargıda görülür.
d) Adli kolluk hem düzenleyici hem de bireysel işlemler yapabilir.
e) Bastırıcı nitelikte faaliyetler yürütür.

7. Aşağıdakilerden hangisi genel idari kolluğun görev alanına girmez?
a) Şap hastalığı görülen yerleşim yerinin karantinaya alınması.
b) Fuhuş yapan yabancıların sınır dışı edilmesi.
c) Ormanların korunması.
d) Rahatsız edici ışığın kapatılmasını sağlama.
e) Cinayet soruşturmasının yürütülmesi.

8. Aşağıdakilerden hangisi milli güvenliğin sağlanmasından ve Silahlı Kuvvetlerin yurt savunmasına hazırlanmasından TBMM’ye karşı sorumludur?
a) Bakanlar Kurulu
b) Başbakan
c) Cumhurbaşkanı
d) Genelkurmay Başkanı
e) Emniyet Genel Müdürü
9. Aşağıdakilerden hangisi özel idari kolluğun görev alanına girmez?
a) Kamuya ayrılan yerler
b) Kamuya açık yerler
c) Özel işyerleri
d) Konutlar
e) Cinayet soruşturması

10. Aşağıdakilerden hangisi kolluk alanında düzenleyici ve bireysel işlemler yapma yetkisine sahip kişi ve kurulları ifade eder?
a) Kolluk amirleri
b) Kolluk personeli
c) Kolluk makamları
d) Kolluk görevlileri
e) Kolluk

Cevap Anahtarı
1.A, 2.D, 3.B, 4.C, 5.E, 6.D, 7.C, 8.A, 9. E, 10.C

İdarenin Görevlileri: Devlet Memurları (I)  ünite 8
Özet
Genel anlamda kamu tüzel kişilerinde (devlet ve diğer kamu tüzel kişileri) istihdam edilen herkese “kamu görevlisi” denilebilir.
Devlet Memurları Kanunu kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ve bu kanunun uygulama alanında bulunan görevlileri dört kümede toplamıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4. maddesine göre memurlar; “mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın, devlet ve diğer kamu tüzel kişilerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilen” kişilerdir.
Kişilerin bilgi ve yeteneklerine göre (siyasi eğilimlerine göre değil) bir mesleğe girmeleri ve buna göre meslekte yükselmelerine liyakat ilkesi denir.
Emniyet hizmetleri sınıfı: Özel kanunlarına göre çarşı ve mahalle bekçisi, polis, komiser muavini, komiser, baş komiser emniyet müfettişi, polis müfettişi, emniyet amiri ve emniyet müdürü ve emniyet müdürü sıfatını kazanmış emniyet mensubu memurları kapsar.
Devlet memuru olabilmenin genel şartları, Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesinde belirtilmiştir. Vatandaşlık: Yaş:18 Öğrenim:en az ortaöğrenim Kamu haklarından mahrum olmamak: Askerlik: Sağlık: Mahkûmiyet:
Aday olarak atanmış devlet memurunun adaylık süresi bir yıldan az iki yıldan çok olamaz ve bu süre içinde aday memurun başka kurumlara nakli yapılamaz.
-Bir göreve ilk defa veya yeniden atananlardan belge ile ispatı mümkün zorlayıcı sebepler olmaksızın 62. maddedeki süre içinde işe başlamayanların atamaları iptal edilir ve bunlar 1 yıl süreyle devlet memuru olarak istihdam edilemezler.
İstisnai memurluklara atananlar hakkında bu Kanunun atanma, sınavlar, kademe ilerlemesi ve derece yükselmesi dışında kalan bütün hükümleri uygulanır (m.61).
Kademe ilerlemesi-Yatay ilerleme: Yatay ilerleme de denilen bu ilerlemede, memurun görev unvanında bir değişiklik olmadan, ücret bakımından bir ilerlemedir.

•Kamu görevlisi, bir kamu hukuk tüzel kişisine kamu hukuk bağı (atama, idari hizmet sözleşmesi) ile bağlı olarak istihdam edilen, mesleki bir sıfatla ve maaş karşılığı çalışan görevliler şeklinde tanımlanabilir. Başka bir ifade ile Anayasa’nın 128. maddesinde ifadesini bulan, kamu kurum ve kuruluşlarının genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri yürüten görevlileri içerir.
•Devlet Memurları Kanunu kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ve bu kanunun uygulama alanında bulunan görevlileri dört kümede toplamıştır: Bunlar; devlet memurları, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler.
•657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4. maddesine göre memurlar; “mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın, devlet ve diğer kamu tüzel kişilerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilen” kişilerdir.
•Memurluk mesleğinin ilkeleri, memur olabilmenin şartları, memurların ilerlemesi ve çalışma saatleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir.

DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre istisnai memurluklardan birisidir?
a) Cumhurbaşkanı Genel Sekreterliği
b) Milli Eğitim İl Müdürlüğü
c) İl Emniyet Müdürlüğü
d) Bakanlık müsteşarlığı
e) Kaymakam

2. Aşağıdakilerden hangisi memurluk mesleğinin temel ilkelerdendir?
a) Sınıflandırma ilkesi
b) Serbestlik ilkesi
c) Eşitlik ilkesi
d) Sadakat ilkesi
e) Saygı ilkesi

3. Aşağıdakilerden hangisi Devlet Memurları Kanununda belirtilen istihdam türleri arasında yer almaz?
a) Memur
b) Sözleşmeli personel
c) Geçici personel
d) İşçi
e) Geçici işçi

4. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanuna göre memurlar kaç sınıfa ayrılmaktadır?
a) 4
b) 6
c) 8
d) 10
e) 12
5. Aşağıdakilerden hangisi Devlet memuru olabilmenin şartları arasında yer almaz?
a) Vatandaşlık
b) Ortaokul mezunu olmak
c) Daha önce hiç hapis cezası almamış olmak
d) 18 yaşını doldurmuş olmak
e) Askerlikle ilişiğinin olmaması

6. 657 sayılı DMK’ na göre Devlet memurluğunda adaylık süresinin asgari ve azami süresi aşağıdaki şıklardan hangisinde verilmiştir?
a) 6 ay - 1 yıl
b) l-2 yıl
c) 1 -3 yıl
d) 2 -3 yıl
e) 1-5 yıl

7. Aşağıdakilerden hangisi 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda sayılan memur sınıfları içinde yer almaz?
a) Din hizmetleri sınıfı
b) Teknik hizmetler sınıfı
c) Mahalli idare hizmetleri sınıfı
d) Avukatlık hizmetleri sınıfı
e) Genel idare hizmetleri sınıfı

8. Aşağıdakilerden hangisi Devlet Memurları Kanunu’na göre memurların sınıflarından değildir?
a) Genel İdare Hizmetleri Sınıfı
b) Polislik Sınıfı
c) Emniyet Hizmetleri Sınıfı
d) Milli İstihbarat Hizmetleri Sınıfı
e) Sağlık Hizmetleri Sınıfı
9. Aşağıdakilerden hangisi memur olabilmenin şartlarından değildir?
a) Vatandaşlık
b) Yaş
c) Öğrenim
d) Cinsiyet
e) Sağlık

10. Aşağıdakilerden hangisi memurluğa atanma aşamalarından değildir?
a) Kadroların duyurulması
b) Sınav şartı
c) Adaylık aşaması
d) Asli memurluğa atanma
e) Emeklilik

Cevap Anahtarı
1.A, 2.A 3.E, 4.D, 5.C, 6.B, 7.C, 8.B, 9.D, 10.E

İdarenin Görevlileri: Devlet Memurları (Iı)  ünite 9
Özet
Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz.
Askeri hizmetlerin görülmesi ve acele hallerde kamu düzeni ve kamu güvenliğinin korunması için kanunla gösterilen istisnalar saklıdır.”(AY, m.137)
Memur, görevini şahsen yerine getirmelidir. Kanunda açıkça belirtilmedikçe, görevini bir başkasına devredemez. Yine memur, görevini kesintisiz olarak ifa etmekle mükelleftir.
Devlet memurlarının grev kararı almaları, grev tertiplemeleri, bu yolda propaganda yapmaları yasaktır. Greve katılamazlar, grevi teşvik edemezler (DMK, m.27). Anayasa’ya göre sadece işçiler grev hakkına sahiptir (AY, m.54). Bu tür eylemler, memuriyetten çıkarma suçunu oluşturmaktadır.
Devlet memurları kamu hizmetleri ile ilgili gizli bilgileri görevlerinden ayrılmış bile olsalar, yetkili bakanın yazılı izni olmadan açıklayamazlar.
Anayasanın 50. maddesi ve DMK’nun 23. maddesi uyarınca devlet memurları, kanunda gösterilen süre ve şartlar dahilinde izin hakkına sahiptir.
Memura, verilecek raporda gösterilecek lüzum üzerine, kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı hâlinde on sekiz aya kadar, diğer hastalık hâllerinde ise on iki aya kadar izin verilir.
Kanunda belirlenen şartların gerçekleşmesi durumunda, idarenin bir işlemi ile memurun istifa etmiş addedilmesidir. Bazı hallerde memur kanun gereği istifa etmiş sayılır.
Memurluktan çıkarma suçunu işleyen kişi hakkında ihraç cezası verilir ve bu kişiler bir daha devlet memuru olamazlar.
Memurun isteği aranmadan, idare tarafından emekliye sevk işleminin yapılmasıdır.

•Anayasa’ ya göre “memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir” (m.128). Bu anayasal hüküm doğrultusunda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda memurların yükümlülükleri, hakları ve ödevleri ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir.


DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdaki ifadelerden hangisi devlet memurunun istifası ile ilgili yanlıştır?
a) İstifa eden memur altı ay geçmeden memurluğa alınamaz.
b) İstifa etmiş sayılanlar bir yıl geçmeden memurluğa alınamazlar.
c) Hiçbir mazereti olmaksızın istifa edenler hiçbir surette memurluğa alınamazlar.
d) Olağanüstü hallerde kanuna aykırı hareket ederek istifa edenler hiçbir surette memurluğa alınamazlar.
e) Devir teslim yükümlülüklerine uymadan istifa edip ayrılanlar 3 yıl geçmeden memurluğa alınamazlar.

2. Aşağıdakilerden hangisi devlet memurları için söz konusu olan yasaklar arasında yer almaz?
a) Grev ve toplu çekilme
b) Ticaret yapmak
c) Siyasi faaliyette bulunmak
d) Anonim şirkete ortak olmak
e) İkinci görev almak

3. Aşağıdakilerden hangisi devlet memurları için öngörülen yasaklar arasında yer alır?
a) Bilirkişilik
b) Sendika üyeliği
c) Dernek üyeliği
d) Vakıf üyeliği
e) Anonim şirket yönetim kurulu üyeliği
4. “Ast, ancak……………bir emir söz konusu olduğunda, emri yerine getirmeme imkanına sahiptir.” Cümledeki boşluğa aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
a) Konusu suç teşkil eden
b) Hukuka uygun
c) Hukuka aykırı
d) Kamu yararına aykırı
e) Kamu yararına uygun

5. Aşağıdakilerden hangisi memurlar için öngörülen yükümlülüklerden (ödevler) birisi değildir?
a) Anayasa ve kanunlara sadakat
b) Ticari faaliyette bulunmamak
c) Tarafsızlık
d) Emirlere itaat
e) Devlete bağlılık

6. Aşağıdakilerden hangisi memurlar için öngörülen yasaklardan birisi değildir?
a) İkinci bir görev alma yasağı
b) Ticari faaliyette bulunma yasağı
c) Geçici görev yasağı
d) Grev yasağı
e) Hediye alma ve menfaat sağlama yasağı

7. Aşağıdakilerden hangisi memurlar için öngörülen haklardan birisi değildir?
a) Hizmet hakkı
b) Lojman hakkı
c) Şikayet ve dava hakkı
d) Sendika hakkı
e) İzin hakkı
8. Aşağıdakilerden hangisi emeklilik haklarından değildir?
a) Aylıksız izin hakkı
b) Yaşlılık aylığı
c) Malullük aylığı
d) Ölüm sigortası aylığı
e) Yaşlılık toplu ödemesi

9. Aşağıdakilerden hangisi Devlet Memurları Kanunu’nda öngörülen mazeret izinleri arasında yer almaz?
a) Analık izni
b) Süt izni
c) Evlilik izni
d) Doğum izni
e) Refakat izni

10. Aşağıdakilerden hangisi memurluğu sona erdiren hallerden değildir?
a) Evlenme
b) İstifa (Çekilme)
c) Mustafi (Çekilmiş) Sayılma
d) Memurluktan Çıkarılma (İhraç)
e) Koşullarda Eksiklik

Cevap Anahtarı
1.C, 2.D, 3.E, 4.A, 5.B, 6.C, 7.B, 8.A, 9.E, 10.A

İdarenin Görevlileri: Devlet Memurları (III)  ünite 10
Özet
Kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacı ile kanunların, tüzüklerin ve yönetmeliklerin devlet memuru olarak emrettiği ödevleri yurt içinde veya dışında yerine getirmeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara, yasakladığı işleri yapanlara durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre 125. maddede sıralanan disiplin cezalarından birisi verilir (m.124).
Fiilin ağırlık derecesine göre, memurun bulunduğu derecede 1 ila 3 yıl arasında kademe ilerlemesinin durdurulmasıdır.
Disiplin usulü, disiplin soruşturmasının açılmasıyla başlayıp, memura ceza verilmesi ya da verilmemesi yönündeki kararın ilgili memura tebliği ile sona eren bir yöntemdir.
Disiplin suçlarında, belli bir süre geçince, artık memura disiplin cezası verilemez. Buna “zamanaşımı” denilmektedir.
Bir disiplin kovuşturması nedeniyle görevden uzaklaştırıldığı takdirde en çok 3 ay devam edebilir. Bu süre sonunda hakkında bir karar verilmediği takdirde memur görevine başlatılır.
İstisnalar- İzne tabi olmayan suçlar: Memurların görev sebebiyle işledikleri bazı suçlar, izin sistemine tabi değildir. Bu suçlar hakkında genel hükümler uygulanır.
Anayasanın 129. maddesinde “memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü ceza kovuşturması açılması , kanunla belirlenen istisnalar dışında, kanunun gösterdiği idari merciin iznine bağlıdır” hükmü getirilmiştir.
Memurlar görevlerini yerine getirirken, eylem ve işlemleri ile idareye veya üçüncü kişilere zarar verebilirler. Bu hallerde memurların hukuki (mali-tazminat) sorumluluğu gündeme gelir.
Anayasanın 129. maddesi: Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir”.

•Memurların sorumluluğunu disiplin, ceza ve tazminat sorumluluğu olarak üç başlık altında incelemek mümkündür.
•Kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacı ile kanunların, tüzüklerin ve yönetmeliklerin devlet memuruna yapmasını emrettiği ödevleri yurt içinde veya dışında yerine getirmeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara, yasakladığı işleri yapanlara durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre 125. maddede sıralanan disiplin cezalarından birisi verilir (m.124).
•Memurlar kamu hizmeti görürler ve kamu yararını gerçekleştirmekle yükümlüdürler. Kamu yararı ise çoğu zaman bireysel yararla çatışır. Kötü niyetli insanlar sadece kendi menfaatlerini korumak için memurlar hakkında isnatlarda bulunabilirler. Memurlar hakkında, memur olmayan vatandaşlar gibi, kolayca soruşturma ve dava açılma olanağı verilirse memurlar kamu hizmetini görürken yetkilerini kullanmaktan çekinebileceklerdir. Bu yüzden memurların özel bir korumaya ihtiyaçları bulunmaktadır. Bu sebeple anayasanın 129. maddesinde “memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü ceza kovuşturması açılması, kanunla belirlenen istisnalar dışında, kanunun gösterdiği idari merciin iznine bağlıdır” hükmü getirilmiştir.
•Memurlar görevlerini yerine getirirken, eylem ve işlemleri ile idareye veya üçüncü kişilere zarar verebilirler. Bu hallerde memurların hukuki (mali-tazminat) sorumluluğu gündeme gelir.

DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda devlet memurları için öngörülen disiplin cezaları arasında yer almaz?
a) Uyarma
b) Kınama
c) Memurluktan çıkarma
d) Meslekten çıkarma
e) Görevden uzaklaştırma

2. Kendilerine aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilenler, aşağıdaki görevlerden hangisine atanabilirler?
a) Valilik
b) Müşavirlik
c) Daire başkanlığı
d) Büyükelçilik
e) Düzenleyici ve denetleyici kurumların başkanlığına

3. Maaştan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alan bir memur, cezanın uygulanmasından itibaren kaç yıl geçtikten sonra cezasının sicilden silinmesini isteyebilir?
a) 1 yıl
b) 3 yıl
c) 5 yıl
d) 7 yıl
e) 10 yıl

4. Uyarma veya kınama cezası alan bir memur, cezanın uygulanmasından itibaren kaç yıl geçtikten sonra cezasının sicilden silinmesini isteyebilir?
a) 1 yıl
b) 3 yıl
c) 5 yıl
d) 7 yıl
e) 10 yıl
5. Aşağıdaki disiplin cezalarından hangisi atamaya yetkili amir tarafından verilir?
a) Kademe ilerlemesinin durdurulması
b) Uyarma
c) Kınama
d) Aylıktan kesme
e) Memurluktan çıkarma

6. Aşağıdaki disiplin cezalarından hangisi yüksek disiplin kurulu tarafından verilir?
a) Uyarma
b) Kınama
c) Aylıktan kesme
d) Memurluktan çıkarma
e) Kademe ilerlemesinin durdurulması

7. Aşağıdaki disiplin cezalarından hangisi disiplin amiri tarafından verilir?
a) Meslekten çıkarma
b) Kınama
c) Kademe ilerlemesinin durdurulması
d) Memurluktan çıkma
e) İşten çıkarma

8. Aşağıdakilerden hangisinin gerçekleşmesi halinde uyarma cezası verilir?
a) Verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapılmasında kayıtsızlık göstermek veya düzensiz davranmak
b) Özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek.
c) Devlete ait resmi belge, araç, gereci özel menfaat sağlamak için kullanmak.
d) Görevle ilgili konularda yükümlü olduğu kişilere yalan ve yanlış beyanda bulunmak.
e) Görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek.
9. Memur hakkında disiplin soruşturması açılması halinde savunma hakkı kaç gün içinde kullandırılır?
a) 3 gün
b) 7 gün
c) 10 gün
d) 15 gün
e) 30 gün

10. Memura disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlenmesinden itibaren ne kadar süre içerisinde ceza verilmelidir?
a) 6 ay
b) 1 yıl
c) 2 yıl
d) 3 yıl
e) 5 yıl

Cevap Anahtarı
1.D, 2.B, 3.E, 4.C, 5.A, 6.D, 7.B, 8.A, 9.B, 10.C

İdarenin Malları ve Kamulaştırma ünite11
Özet
Mal, para ile ölçülebilen ve başkalarına devredilebilen varlıklara denir. Mallar da kendi içinde maddi ve gayrimaddî mallar olmak üzere ikiye ayrılır.
İdarenin elinde bulunan malların hepsi kamu hukukuna tabi değildir. Bir kısmı özel hukuka tabidir. Kamu hukuku hükümlerine tabi olanlara “kamusal mallar”, özel hukuka tabi olanlara ise “idarenin özel malları” denir.
Kamu tüzel kişilerinin elinde bulunan malın, kamusal mal statüsünde olabilmesi için, söz konusu malın ya doğrudan kamunun kullanımına sunularak (yollar, meydanlar, köprüler vs.) ya da belli bir kamu hizmetine tahsis edilerek kamu yararına kullanılıyor (okul, kışla, hastane, adliye binaları gibi) olması gerekir.
Kamusal mallar, özel hukuk işlemleri ile devredilemezler. Örneğin, hizmet malı niteliğinde olan bir okul binası, hizmet binası niteliği devam ettiği sürece satım sözleşmesine konu edilemez.
İdarenin elindeki bir malın, kamusal mal haline gelebilmesi için, idarenin o malı idari bir kararla kamu yararına tahsis etmesi gerekir. Buna “tahsis kararı” denir. Tahsis işlemi de fiili tahsis ya da hukuki tahsis şeklinde olabilir.
Hizmet mallarının çoğunluğundan idare yanında kişiler de yararlanır. Ancak bu yararlanma doğrudan değil, dolaylı yararlanmadır. Söz konusu hizmetin gerektirdiği biçimde ve belli kurallar çerçevesinde yararlanırlar.
İstimval: Özel hukuk kişilerinin taşınır mallarının, bedeli ödenmek kaydıyla mülkiyetinin ya da kullanım yahut yararlanma hakkının idareye cebri geçişini öngören usuldür.
Kamulaştırma, “devlet ve kamu tüzel kişilerinin, kamu yararı gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamının veya bir kısmının, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, mülkiyetin zorla devralınmasıdır” (AY, m.46).
Kamulaştırma işlemi, tek taraflı bir idari işlemdir. Kişilerin mülkiyet haklarına bir müdahale olduğundan unsurlarının da belirlenmesi gerekir.
Satın alma usulünde, idare malike satım sözleşmesi ile mülkiyetin devrini önerir. Anlaşabilirlerse, mülkiyet idareye geçer. Bu şekilde yapılan kamulaştırma işlemine veya bedeline karşı itiraz davaları açılamaz (m.8).
 Kamulaştırma Kanunu’nun 21. maddesine göre, kamulaştırma kararı veren veya onaylayan yetkili merciin kararı ile kamulaştırmanın her safhasında, kısmen ya da tamamen vazgeçilebilir.

Mal, para ile ölçülebilen ve başkalarına devredilebilen varlıklara denir. İdareler de üstlendikleri kamu hizmetlerini yürütebilmek için mallara ihtiyaç duyarlar. Ancak idarenin elinde bulunan malların hepsi kamu hukukuna tabi değildir. Bir kısmı özel hukuka tabidir. Kamu hukuku hükümlerine tabi olanlara “kamusal mallar”, özel hukuka tabi olanlara ise “idarenin özel malları” denir. İdarenin elindeki bir taşınmaz mal, toplumun doğrudan kullanımına sunulmuş ise yahut belli bir kamu hizmetine tahsis edilmiş ise o mal idarenin kamusal malıdır.
•Kamu malları ayrı bir hukuki rejime tabidirler. Örneğin, özel hukuk işlemleri ile devredilemezler, kamulaştırılamazlar, haczedilemezler, zamanaşımı ile kazanılamazlar ve vergi gibi kamusal yükümlülüklerden muaftırlar.
•Kamulaştırma, “devlet ve kamu tüzel kişilerinin, kamu yararı gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, mülkiyetini zorla devralmasıdır” (AY, m.46).
•Kamulaştırmaya ilişkin temel ilkeler 1982 Anayasa’nın 46. (1983/ 4709 S K ile değişik) maddesinde belirlenmiştir. 1983 tarihli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu ise 2001 tarihli 4650 sayılı Kanun ile bu günkü halini almıştır.

DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi, idarenin kamu hukuku kapsamında mal edinme ya da yararlanma usullerinden biri değildir?
a) Devletleştirme
b) Geçici işgal
c) İstimval usulü
d) Kamulaştırma usulü
e) Özelleştirme

2. Aşağıdakilerden hangisi kamulaştırmaya ilişkin anayasada ve Kamulaştırma Kanunu’nda yer alan düzenlemeler bakımından yanlıştır?
a) Kamulaştırma bedelinin ödenmesinde taksit mümkündür.
b) Taksitlendirme beş yılda ve beş eşit şekilde yapılabilir.
c) Kamulaştırma bedeli, malikin rızası ile para dışında da olabilir.
d) Kamulaştırma bedelinin tespitinde vergi değeri esas alınır.
e) Kamulaştırma kamu yararı amacıyla yapılır.

3. Aşağıdakilerden hangisi kamulaştırma bedelinin taksitle ödenmesi sebeplerinden biri değildir?
a) Tarım reformunun uygulanması
b) Büyük enerji, sulama ve iskân projelerinin gerçekleştirilmesi
c) Yeni ormanların yetiştirilmesi
d) Büyük ulaşım projelerinin gerçekleştirilmesi
e) Kıyıların korunması ve turizm amacı

4. Kamunun (halkın) doğrudan kullanımına ya da yararlanmasına sunulan (tahsis edilen) kamusal mallara ne ad verilir?
a) Sahipsiz mallar
b) Orta malı
c) Hizmet malı
d) Devletin hüküm ve tasarrufunda olan mal
e) Yapay (Suni) kamu malı
5. Kamu tüzel kişisinin mülkiyetinde bulunan ve belli bir kamu hizmetine tahsis edilmiş, o hizmet için şekillendirilmiş kamusal mallara ne ad verilir?
a) Sahipsiz mallar
b) Orta malı
c) Hizmet malı
d) Devletin hüküm ve tasarrufunda olan mal
e) Doğal (tabii) kamu malı

6. Dağ, deniz, kıyı, hava gibi mallar hangi kamusal mal gurubuna girer?
a) Sahipsiz mallar
b) Orta malı
c) Hizmet malı
d) Toplum malı
e) Kamu malı

7. Aşağıdakilerden hangisi kamusal malların özelliklerinden biri değildir?
a) Kamusal mallar kamulaştırılamaz.
b) Kamusal mallar haczedilemez.
c) Kamusal mallar vergiye tabidir.
d) Kamusal mallar ipotek edilemez.
e) Kamusal mallar zamanaşımıyla kazanılamaz.

8. Aşağıdakilerden hangisi kamulaştırmada malikin geri alma hakkının kullanılabilmesi için kamulaştırma işleminin kesinleşmesinden itibaren geçmesi gereken süredir?
a) 1 yıl
b) 2 yıl
c) 3 yıl
d) 4 yıl
e) 5 yıl
9. Kamulaştırmada Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından gönderilen meşruhatlı davetiyede bulunması gerekenlerden değildir?
a) Kamulaştırılacak taşınmaz malın tapuda kayıtlı bulunduğu yer, mevkii, pafta, ada, parsel numarası, vasfı, yüz ölçümü
b) Konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delilleri, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde mahkemeye yazılı olarak bildirmeleri gerektiği
c) Malik veya maliklerin ad ve soyadları
d) Kamulaştırmayı yapan idarenin adı
e) Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin hak sahibi adına hangi bankaya yatırılacağı

10. Aşağıdakilerden hangisi belediye için kamulaştırmalarda kamu yararı kararı verecek mercidir?
a) Belediye Başkanı
b) Belediye Encümeni
c) Belediye Meclisi
d) İl Encümeni
e) İl Genel Meclisi

Cevap Anahtarı
1.E, 2.D, 3.D, 4.B, 5.C, 6.A, 7.C, 8.E, 9.B, 10.C
İdarenin Sorumluluğu  ünite12
Özet
Mali sorumluluk , “haksız fiil veya sözleşmeye aykırı bir davranış ile diğer bir kişiye zarar verenin, bu zararı kendi mal varlığı ile tazmin etmesi” şeklinde tanımlanmaktadır.
Hizmet kusuru, idarenin yürüttüğü bir kamu hizmetinin kurulmasında, düzenlenmesinde ya da işleyişindeki bozukluk ve aksaklığı ifade etmektedir. Bu bozukluk ve aksaklık, “hizmetin kötü işlemesi”, “hizmetin geç işlemesi” veya “hizmetin hiç işlememesi” şeklinde ortaya çıkmaktadır.
İdare yerine getirmekle yükümlü olduğu görevleri, en genel bir ifade ile zamanında yerine getirmelidir. Kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde olağan sayılmayacak nitelikteki gecikmeler hizmet kusuru sayılmaktadır.
Kamu görevlisinin kusurunu görevle ilgilisi olan ve görevle ilgisi olmayan olmak üzere ikiye ayırmak mümkündür.
Polis memurunun idarenin verdiği silahı evinde arkadaşlarına gösterirken ateşlemesi ve arkadaşının ölümü olayında, kişisel kusur mevcuttur.
İdarenin yürüttüğü tehlikeli faaliyetler veya kullandığı tehlikeli araçlar nedeniyle ortaya çıkan zararı, herhangi bir kusurunun olmadığı zamanlarda bile tazmin etmekle yükümlü olmasına risk sorumluluğu denilmektedir.
Zarara kimin yol açtığının bir önemi bulunmaksızın, terör eylemlerinden veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetlerden zarar gören kişilerin zararları tazmin edilmektedir.
İdarenin hem kusur sorumluluğu hem de kusursuz sorumluluğu hallerinde, ortaya çıkan zararı tazmin edebilmesi için şu koşulların varlığı aranmaktadır: Fiil, zarar ve nedensellik bağıdır.
İdarenin mali sorumluluğunun varlığı, idari davranışın bir zararı ortaya çıkarmış olması şartına bağlıdır.
İdarenin faaliyetleri içerisinde gerçekleşmekle birlikte öngörülemeyen ve önlenemeyen nitelikteki olaylara beklenilmeyen hal adı verilir.
•Hukuk devleti anlayışının uzun bir tarihsel ve düşünsel gelişim sonucunda ortaya çıktığı belirtilmişti. Polis devlet anlayışından hukuk devletine geçişte ara dönem sayılabilecek olan Hazine Teorisi anlayışında, devlet ile hazine tüzel kişiliği birbirinden ayrılarak, idarenin işlem ve eylemlerinden doğan sorumluluk özel hukuk hükümlerine göre hazineye bırakılmıştı.
•Hukuk devleti anlayışı idarenin yargısal denetimine ek olarak, idarenin işlem ve eylemlerinden doğan zararı karşılamasını da gerekli kılmaktadır. Nitekim Anayasa’nın 125. maddesinin son fıkrasında bu durum açıkça düzenlenmiştir.
•Öğretide idari sorumluluğunun kaynağının iki adet olduğu ifade edilmektedir. Bunlardan ilki, idarenin idari sözleşmeleri nedeniyle sorumluluğudur ki buna akdi idari sorumluluk denilmektedir.
•İdari sorumluluğunun ikinci kaynağı idarenin işlem ve eylemleridir ki buna sözleşme dışı idari sorumluluk denilmektedir. Bu sorumluluk türü de kendi içinde “idarenin kusur sorumluluğu” ve “idarenin kusursuz sorumluluğu” olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
•İdarenin hem kusur sorumluluğu hem de kusursuz sorumluluğu hallerinde, ortaya çıkan zararı tazmin edebilmesi için şu koşulların varlığı aranmaktadır: Fiil, zarar ve nedensellik bağıdır. İdarenin sorumluluğuna etki den haller ise; mücbir sebep, beklenilmeyen hal, zarar görenin davranışı ve üçüncü kişinin davranışı.


DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi, hukuk alanındaki sorumluluk türlerinden değildir?

a) Cezai sorumluluk
b) Siyasi sorumluluk
c) Mali sorumluluk
d) Kanuni sorumluluk
e) Doğal sorumluluk

2. Aşağıdaki ifadelerden hangisi idare hukukunda sorumluluğa ilişkin verilen yanlış bir bilgidir?

a) Cezai sorumluluk şahsi olduğundan idarenin cezai sorumluluğu bulunmamaktadır.
b) Tüzel kişiliğe sahip olan idare, kamu görevlilerinin, görevlerini yerine getirirken bile olsa, suç teşkil eden fiillerinden sorumlu tutulamaz.
c) İdari teşkilat içinde yer alan Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanların siyasi sorumluluğu bulunmaktadır.
d) Mali sorumluluk , “haksız fiil veya sözleşmeye aykırı bir davranış ile, diğer bir kişiye zarar verenin, bu zararı kendi mal varlığı ile tazmin etmesi” şeklinde tanımlanmaktadır.
e) Hukuk devletinde idarenin mali sorumluluğu bulunmaktadır.

3.Aşağıdakilerden hangisi bir kamu hizmetin kurulmasında, düzenlenmesinde ya da işleyişindeki bozukluk ve aksaklıklardan biri değildir?
a) Hizmetin kötü işlemesi
b) Hizmetin karlı işlememesi
c) Hizmetin geç işlemesi
d) Hizmetin hiç işlememesi
e) Hizmetin işlememesi

4.İdarenin iradesi dışında oluşan, öngörülmesi ve önlenmesi mümkün olmayan ancak idari davranışın içinde oluşan duruma ne ad verilir?
a) Beklenmeyen Hal
b) Mücbir sebep
c) Zarar
d) Nedensellik bağı
e) Kusur
5.Devletin, resmî görevlilerinin yapmış olduğu haksız işlemler sonucu kişilerin uğradığı zararı tazmin ettikten sonra sorumlu olan ilgili görevliye dönmesine ne ad verilir?
a) Tazminat Hakkı
b) Dava Hakkı
c) Alacak Hakkı
d) Borç hakkı
e) Rücu Hakkı

6.Aşağıdakilerden hangisi idari sorumluluğun şartlarından biri değildir?
a) Fiil
b) Zarar
c) Kusur
d) Nedensellik bağı
e) Zarara sebep olan idare

7. Aşağıdakilerden hangisi idarenin kusursuz sorumluluğunun şartlarından biri değildir?

a) Fiil
b) Zarar
c) Kusur
d) Nedensellik bağı
e) Zarara sebep olan idare

8. Aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

a) Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorunda değildir.
b) Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
c) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.
d) Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.
e) Anayasada kanun önünde eşitlik ilkesi düzenlenmiştir.

9. Aşağıdakilerden hangisi risk ilkesi gereğince sorumluluk hallerinden değildir?

a) Tehlikeli şeylerin kullanımı
b) Tehlikeli yöntemler
c) Tehlikeli durumlar
d) Mesleki riskler
e) Hizmetin işlememesi
10. Aşağıdakilerden hangisi risk sorumluluğunun özelliklerinden değildir?

a) Zarar olağanüstü nitelikte olmalıdır.
b) Zarar kusur sorumluluğu gereğince tazmin edilebilir olmalıdır.
c) Zarara yol açan risk olağanüstü olmalıdır.
d) İdarenin kusuru aranmaz.
e) Kusursuz sorumluluk türüdür.

Cevap Anahtarı
1.D, 2.C, 3.B, 4.A, 5.E, 6.C, 7.C, 8.A, 9.E, 10.B

İdarenin Denetimi-Yargısal Denetim  ünite 13
Özet
İdarenin yargısal denetime tabi tutulmasının tüm ülkelerde uygulanan tek bir yolu yoktur. Bu konuda yargı birliği sistemi ve idari yargı sistemi olmak üzere başlıca iki sistem bulunmaktadır.
Danıştayın görevlerini danışmanlık görevleri ve yargısal görevler olmak üzere ikiye ayırmak mümkündür.
Bölge idare mahkemeleri bölgelerin coğrafi durumları ve iş hacmi göz önünde tutularak Adalet Bakanlığınca kurulur ve yargı çevreleri tespit olunur (2576 SK. m.2).
TBMM’de ve yargı organlarında istihdam edilen kamu görevlilerinin yönetimi ile ilgili yapılan işlemler idari işlemleri oluşturur ve idari yargının görev alanına girer.
Anayasa’ya göre, “Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idarî eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez”.
a) Görev ve yetki, b) İdari merci tecavüzü, c) Ehliyet, d) İdari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, e) Süre aşımı, f) Husumet, g) 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları, yönlerinden sırasıyla incelenir” (m. 14/3).
Taraflar, yapılacak tebliğler üzerine, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde cevap verebilirler. Bu süre, ancak haklı sebeplerin bulunması halinde, taraflardan birinin isteği üzerine görevli mahkeme kararı ile otuz günü geçmemek ve bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir.
İptal davası ile idarenin hukuka aykırı işlemleri ortadan kaldırıldığı için, idarenin hukuka uygun davranması sağlanılmaktadır.
Ağır ve Bariz Yetki Tecavüzü: İdari işlemdeki yetki sakatlığının hiç bir hukuki bilgisi olmayan kişiler tarafından da rahatlıkla anlaşılabileceği yetki sakatlıklarıdır. Bu sakatlık türünün özelliği, sakatlığının ağırlığı sebebiyle iptalden daha ağır yaptırım olan “yoklukla malul” olacağı öğretide kabul edilmiştir.
İdari Yargılama Usulü Kanunu’na göre “Danıştayda veya idari mahkemelerde dava açılması dava edilen idari işlemin yürütülmesini durdurmaz” (m.27/1).
2577 sayılı Kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, tam yargı davaları, “idari işlem ve eylemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan davalar” olarak tanımlanmıştır.
Türk hukukunda kanun yolları, olağan (nihai kararın kesinleşmesini önleyen) ve olağanüstü (kesinleşmiş hükme karşı) olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Olağan kanun yolları “temyiz” ve “kararın düzeltilmesi” ve “itiraz” iken, olağanüstü kanun yolu “yargılamanın yenilenmesidir”.
“Danıştay ile bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinden verilen kararlar hakkında, aşağıda yazılı sebepler dolayısıyla yargılamanın yenilenmesi istenebilir.
•Anayasanın 2. maddesinde cumhuriyetin temel niteliklerinden birisi olarak sayılan hukuk devleti ilkesinin vazgeçilmez bir uzantısı olarak 125. madde, idarenin her türlü işlem ve eylemine karşı yargı yolunu açık tutmuştur. Anayasa Mahkemesi, bu durumu “devlete, hukuk devleti vasfını ve güvencesini veren en önemli esas yargısal denetimdir” demek suretiyle özetlemektedir.
•Her ne kadar Anayasa’nın 2. maddesinde cumhuriyetin temel nitelikleri arasında hukuk devleti yer alıyor ve Anayasa’nın 125. maddesinde bu ilkenin zorunlu bir gereği olarak idarenin her türlü eylem ve işleminin yargı denetimine tabi olduğu söyleniyorsa da bizzat Anayasa’nın kendisinin veya yasaların bazı idari işlemleri yargı denetimi dışında tuttuğu görülebilmektedir. Bazen de bizzat idari yargı yerleri idari işlemleri denetlemekten kaçınmaktadır. Birinci halde yasama kısıntısından söz edilir iken ikinci halde yargı kısıntısından söz edilmektedir.
•İdari Yargılama Usulü Kanunu idari dava türleri kenar başlığı ile üç tür idari dava öngörmüştür: İptal davası, tam yargı davası ve idari sözleşmelerden doğan davalar.
•Türk hukukunda kanun yolları, olağan (nihai kararın kesinleşmesini önleyen) ve olağanüstü (kesinleşmiş hükme karşı) olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Olağan kanun yolları “temyiz” ve “kararın düzeltilmesi” ve “itiraz” iken, olağanüstü kanun yolu “yargılamanın yenilenmesidir”.

DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdaki anayasalarımızdan hangisi idari rejimden ayrılmıştır?
a) 1876 Anayasası
b) 1924 Anayasası
c) 1961 Anayasası
d) 1982 Anayasası
e) 1921 Anayasası

2. Aşağıdakilerden hangisi bir davanın hangi yargı koluna ait olduğunu ifade etmekte kullanılan kavramdır?
a) Yetki
b) Sorumluluk
c) Görev
d) İdari rejim
e) Yargı birliği

3. İdare ve Vergi mahkemelerinin tek hakimle verdikleri kararlara karşı aşağıdakilerden hangisine itiraz edilebilir?
a) Danıştay
b) Bölge İdare Mahkemesi
c) Bölge Adliye Mahkemesi
d) Yargıtay
e) Askeri Yüksek İdare Mahkemesi

4. Anayasanın veya yasaların bazı idari işlemleri yargı denetimi dışında tutmasına ne ad verilir?
a) Yargı Kısıntısı
b) Yargı Dokunulması
c) Yasama Dokunulmazlığı
d) Yasama Kısıntısı
e) Yargılama İşlevi
5. Bir idari işlemin sebep ve konu unsurlarının idari işlem düzenlenmeden önce hukuk kuralları tarafından belirlenmesi ile idarenin belli bir tasarrufta bulunmak zorunda bırakılmasına ne ad verilir?
a) Takdir Yetkisi
b) Yerindelik
c) Hukukilik
d) Yetki
e) Bağlı Yetki

6. Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, kararın tebliğinden itibaren ne kadar bir süre içerisinde gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur?
a) 7
b) 15
c) 30
d) 60
e) 90

7. Aşağıdakilerden hangisi yürütmenin durdurulması için mevzuatta aranan usuli şartlardan biri değildir?
a) Talep şartı
b) Dava şartı
c) Teminat şartı
d) Telafisi güç ve imkânsız zarar
e) Öncelikle karar verilme şartı
8. Aşağıdakilerden hangisi Danıştayın ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakacağı davalar arasında yer almaz?

a) İdare ve vergi mahkemelerinden verilen nihai kararlara ilişkin davalar
b) Birden çok idare veya vergi mahkemesinin yetki alanına giren işler
c) Tahkim yolu öngörülmeyen kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan idari davalar
d) Bakanlar Kurulu kararları
e) Bakanlıkların düzenleyici işlemleri

9. Aşağıdakilerden hangisi idari yargının görev alanına girmez?

a) İdarenin ekonomik kolluk işlemleri
b) Özel hukuk kişilerinin idari nitelikteki faaliyetleri
c) İktisadi kamu kurumlarının kamu hukukuna tabi faaliyetleri
d) Yasama ve yargı organının idari işleve giren faaliyetleri
e) Hükümet işlemleri

10. Aşağıdakilerden hangisi idari yargının görev alanına girer?

a) Yasama ve yargı işlevine giren konular
b) Özel hukuk kişilerinin idari nitelikteki faaliyetleri
c) İktisadi kamu kurumlarının özel hukuka tabi faaliyetleri
d) İdarenin taşıt araçlarının karıştığı kazalar
e) Kamu görevlilerinin tazminat sorumluluğu

Cevap Anahtarı
1.A, 2.C, 3.B, 4.D, 5.E, 6.C, 7.D, 8.A, 9.E, 10.B

İdarenin Denetimi-Yargı-Dışı Denetim Yolları  ünite 14

Özet
İdari denetim, idarenin işlem ve eylemlerinin yine idari kuruluşlar tarafından denetlenmesidir.
İdari denetimin hiyerarşi ve vesayet denetimi dışında iki farklı denetim biçimi daha olduğu söylenebilir.
Siyasi denetim, esas itibarıyla yasama organının hükümeti denetlemesi biçiminde olmaktadır. Siyasal denetimde, yasama organı idareyi doğrudan doğruya değil, fakat hükümet aracılığı ile denetlemektedir.
Soru, Meclis araştırması ve genel görüşme yollarına sivil toplumun katılımı, nitelik ve işleyiş bakımından daha uygundur. Meclis soruşturması ve gensoru, bir veya birkaç bakanın, genel olarak Hükümetin siyasi ve hukuki sorumluluğunun ön plana çıktığı yollardır.
Paris Prensipleri diye adlandırılan ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun kabul etmiş olduğu ulusal insan hakları kurumlarının kuruluş, görev ve işleyişlerine, yetki ve sorumluluklarına ilişkin ilkeler (Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 20.12.1993 tarih ve 48/134 sayılı “İnsan Haklarının Geliştirilmesi ve Korunması için Ulusal Kurumlar Kararı”), Ombudsmanın kurumunun temel nitelikleri konusunda bir liste sunmaktadır.

•Hukuk devleti ilkesinin önemli bir gereği, şüphesiz idarenin işlem ve eylemlerinin yargı denetimine tabi olmasıdır. Bununla beraber, idarenin hukuka uygun davranmasını sadece yargı denetimi ile sağlamak bazı açılardan mümkün değildir.
•Her şeyden önce, idarenin sayısız işlem ve eylemlerinin denetimi sadece yargı organlarından beklenildiği zaman, bir süre sonra idari yargı yerlerinin ağır iş yükü altında kaldığı görülebilmektedir. İkinci olarak, idari yargı denetimi sadece idari işlem ve eylemlerin hukuka uygunluğu ile sınırlıdır. Dolayısıyla, idarenin yargısal denetimi özü itibarıyla sınırlı bir denetimdir. Son olarak, idarenin idari yargı yerleri dışında kendisini denetlemesi yahut Türkiye Büyük Millet Meclisi ya da bağımsız organlar tarafından denetlenmesi, yargı denetimi ile karşılaştırıldıklarında, daha az usuli kuralları olan, daha hızlı ve yerindelik denetimini de içine alan, daha geniş kapsamlı bir denetim imkanı sunmaktadır.
•Bu nedenle, idarenin kendi kendini denetlemesi (idari denetim), idarenin TBMM tarafından denetlenmesi (siyasi denetim) ve bağımsız denetim organı olan Kamu Denetçisi ile denetlenmesi yargısal denetime ek denetim yollarıdır.


DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi bir hukuk devletinde en etkin denetimi sağlar?

a) Yargısal denetim
b) İdari Denetim
c) Siyasi Denetim
d) Ombudsman
e) Parlamento Denetimi

2. Aşağıdakilerden hangisi İçişleri Bakanlığının bağlı kuruluşlarından biri değildir?

a) Emniyet Genel Müdürlüğü
b) Jandarma Genel Komutanlığı
c) Sahil Güvenlik Komutanlığı
d) Gümrük ve Muhafaza Genel Müdürlüğü
e) Deniz Kuvvetleri Komutanlığı

3. Aşağıdakilerden hangisi Anayasa’da vesayet ilkesinin sebepleri arasında gösterilmemiştir?

a) Hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi
b) Kamu görevlerinde birliğin sağlanması
c) Toplum yararının korunması
d) Merkezî idarenin ihtiyaçlarının gereği gibi karşılanması
e) Mahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanması

4. Görevde bulunan Başbakan, bir veya birkaç bakan hakkında, izledikleri politikalarla ilgili olarak bakanlığın faaliyet ve işlemleri söz konusu edilerek iddiaların genişçe tartışılmasına imkân veren ve sonuçta hedefteki Hükümet üyesinin düşürülebilmesine kadar varabilen denetime ne ad verilir?

a) Soru
b) Gensoru
c) Meclis Araştırması
d) Meclis Soruşturması
e) Genel Görüşme

5. Aşağıdakilerden hangisi Devlet Denetleme Kurulunun görev alanına girmez?

a) Kamuya yararlı dernekler
b) İşçi sendikaları
c) Bir iktisadi devlet teşekkülünün sermayesinin yüzde yirmi beşine sahip olduğu anonim şirket
d) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları
e) Tüm kamu kurum ve kuruluşları
6. Kamu Denetçiliği Kurumu Anayasa’da hangi başlık altında düzenlenmiştir?
a) Hak Arama Hürriyeti
b) Dilekçe Hakkı
c) Yargı
d) İdare
e) Yürütme

7. Aşağıdakilerden hangisi dilekçe hakkı kapsamında incelenemeyecek konulardan biri değildir?

a) Süresi içerisinde konusuyla ilgili idari makama verilmeyen dilekçeler
b) Belli bir konuyu ihtiva etmeyen dilekçeler
c) Yargı mercilerinin görevine giren konularla ilgili olan dilekçeler
d) Kanunun 4’üncü maddesinde gösterilen şartlardan herhangi birini taşımayan dilekçeler
e) Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderilen dilekçeler

8. Aşağıdakilerden hangisi idare içindeki görevliler arasındaki astlık-üstlük (amir-memur) durumunu ifade eder?
a) İdari vesayet
b) Siyasi denetim
c) Yargı
d) Ombudsman
e) Hiyerarşi

9. Aşağıdakilerden hangisi Sayıştay için söylenemez?
a) Anayasa’nın 160. maddesinde düzenlenmiştir.
b) Anayasa’ya göre bir hesap mahkemesidir.
c) Genel ve katma bütçeli kurumların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamakla görevlidir.
d) Tüzük tasarılarını incelemekle görevlidir.
e) Harcama öncesi yapılan denetim olan vize işlemi Sayıştayın görev alanından çıkarılmıştır.

10. Aşağıdakilerden hangisi Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgi edinme ve denetim yollarından biri değildir?
a) Soru
b) Meclis araştırması
c) Meclis soruşturması
d) Gensoru
e) İdari vesayet

Cevap Anahtarı
1.A, 2.D, 3.D, 4.B, 5.C, 6.B, 7.A, 8.E, 9.D, 10.E
Previous Post
Next Post
Related Posts

0 yorum: